İstanbul’da 9 film

Kültür/Sanat Haberleri —

İstanbul Film Festivali

İstanbul Film Festivali

  • Dünya sinemasının en yeni filmleri, usta yönetmenlerin yapımları ve genç yeteneklerin eserleriyle 44. İstanbul Film Festivali başladı. 12 gün boyunca İstanbul, sinemanın kalbi olacak.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 44. İstanbul Film Festivali başladı. Restore edilmiş klasiklerden ödüllü belgesellere, genç yönetmenlerin ilk filmlerinden yıldız oyunculu prömiyerlere kadar dopdolu bir program sinemaseverleri bekliyor. Festival, 22 Nisan’a dek 139 uzun ve 15 kısa metrajlı filmle 12 gün boyunca sinemaseverleri dünyanın dört bir yanından gelen seçkin yapımlarla buluşturacak.

Festivalin bu yılki açılış filmi, Ido Fluk’un yönettiği ve 2025 Berlin Film Festivali’nde özel bir galada prömiyerini yapan Köln 75 oldu. Festivalde öne çıkan bazı filmler şöyle:

 

 

Manas

Yönetmen Marianna Brennand’ın on yıllık bir araştırmanın ardından çektiği ilk uzun metraj filmi Manas, Amazon’un kalbinde kuşaklar boyunca süregelen bir sistemin gölgesinde büyüyen genç bir kızın hikâyesini anlatıyor. Marcielle’in, kadınları saran baskıcı düzene karşı verdiği kararlı direnişi anlatının merkezine yerleştiren filmin yapımcılığını Walter Salles ve Luc Dardenne gibi usta isimler üstlenirken, başrolde genç oyuncu Jamilli Correa yer alıyor. Venedik Günleri’nde “En İyi Film” ödülüne layık görülen film, Brennand’ı dünya sinema sahnesine güçlü bir şekilde taşıyor.

 

 

Black Dog

Yönetmen Guan Hu’nun imzasını taşıyan Black Dog, insan ve hayvan dostluğuna dair bilindik bir anlatıyı, Gobi Çölü’nün sert coğrafyasında farklı boyutlara taşıyor. Kasabayı başıboş köpeklerden temizlemek için belediye ekipleriyle birlikte çalışan eski mahkûm Lang’in bir sokak köpeğiyle kurduğu ilişkiyi anlatan film, 77. Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış Ödülü”nün sahibi olmuş ve Varşova Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülüne layık görülmüştü.

Eno

U2, Coldplay ve David Bowie gibi efsane isimlerin kariyerinde kilit rol oynayan müzikal deha Brian Eno’nun yaratıcı sürecine ve kariyerine yakın bir bakış sunan Eno, belgesel türünde sınırları zorlayan bir yapım. Yönetmen Gary Hustwit’in imzasını taşıyan eser, Eno’nun bugüne dek hiç yayımlanmamış görüntüleriyle ve müzikleriyle izleyiciye her seferinde farklı bir deneyim vaat ediyor. Eno, geleneksel belgesel kodlarını yapı-bozuma uğratan bir yapım olarak merak uyandırıyor.

 

 

Mr. K

Yönetmen Tallulah Hazekamp Schwab imzalı Mr. K, Franz Kafka’nın Şato romanından ilham alarak izleyiciyi hem eğlenceli hem de rahatsız edici bir kâbusun içine çekiyor. Hollanda, Norveç ve Belçika ortak yapımı olan film, bir geceliğine geldiği otelden çıkış yolunu bulamayan gezgin sihirbaz Bay K’nin, gittikçe karmaşıklaşan Kafkavari bir labirente hapsolmasını konu alıyor. Imagine Fantastik Film Festivali’nde “En İyi Fantastik Uzun Metraj Film” ödülüne layık görülen yapım, sürükleyici anlatımıyla ve görsel yaratıcılığıyla öne çıkıyor.

Xoftex

Yönetmen Noaz Deshe’nin imzasını taşıyan Xoftex, mülteci kamplarının sert gerçekliğini, komedi skeçlerinden zombi filmi fantezilerine uzanan yaratıcı bir sinema diliyle harmanlıyor. Almanya ve Fransa ortak yapımı olan film, Yunanistan’daki bir mülteci kampında iltica başvurularının sonuçlanmasını beklerken amatör korku filmleri çeken Filistinli-Suriyeli genç Nasır ile ağabeyi Yasin’in hikâyesini odağına alıyor. Geçtiğimiz sene Selanik Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görülen film, yaşam ve ölüm arasındaki sıkışmışlık üzerine güçlü bir sinemasal deneyim vaat ediyor.

The Damned

Roberto Minervini’nin yönettiği The Damned, Western unsurlarını barındıran savaş karşıtı bir yapım olarak dikkat çekiyor. 1862 yılında, Amerikan İç Savaşı’nın şiddetini artırdığı bir dönemde geçen film, kuzeyli Birlik Ordusu’na bağlı gönüllü bir askeri birliğin keşfedilmemiş sınır bölgelerine gönderilmesini konu alıyor. Görsel meziyetleriyle dikkat çeken film, 77. Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde “En İyi Yönetmen” ödülünün sahibi olmuştu.

Higher Than Acidic Clouds

Ali Asgari’nin son filmi Higher than Acidic Clouds, sansürün gölgesinde sanatçı olma deneyimini sorgulayan çarpıcı bir yapım olarak dikkat çekiyor. Terrestrial Verses filminin Cannes Film Festivali’ndeki prömiyeri sonrasında İranlı yetkililer tarafından seyahat yasağına çarptırılan ve evine yapılan baskınla çekimlerinin yer aldığı hard disklerine el koyulan Asgari’nin otobiyografik hikâyesini anlatan film, IDFA’de “En İyi Belgesel – Envision” ödülüne layık görülmüştü.

Familiar Touch

Sarah Friedland’ın ikinci uzun metraj filmi Familiar Touch, artık destekli yaşama geçmek zorunda kalan, tamamen yabancı bir mekâna yerleşirken hafızası, benliği ve arzuları da dönüşüm geçiren seksenli yaşlarındaki bir kadının hayatındaki büyük değişimi anlatıyor. 81. Venedik Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülünün yanı sıra başrolü üstlenen Kathleen Chalfant’a “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü de getiren film, oyunculuk performanslarıyla övgü topluyor.

Peaches Goes Bananas

Feminist sanatçı Peaches’in enerjik ve kışkırtıcı kişiliğini ekrana taşıyan bir belgesel olarak öne çıkan ve prömiyerini Venedik Film Günleri’nde gerçekleştiren Peaches Goes Bananas, The Ballad of Genesis and Lady Jaye (2011) gibi belgesel filmleriyle tanıdığımız Marie Losier’in imzasını taşıyor. Çekimleri on yedi yıl süren film, sahnedeki coşkulu performanslarından kız kardeşiyle olan yakın ilişkisine kadar uzanan bir yelpazede, tabuları yıkan efsanevi sanatçının hayatına yakın bir bakış sunuyor. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.