Kabul etmiyoruz, boyun eğmeyeceğiz
Yurt Dışı Haberleri —

Kayyum protesto, Zürih
- Avrupa’da Almanya, Fransa, İsviçre ve Hollanda’ının birçok kentinde kayyum darbesine karşı meydanları dolduran Kürt halkı, dostlarıyla birlikte AKP/MHP iktidarının uygulamasını kabul etmeyeceklerini ve mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
- Yaptıkları yürüyüş ve mitinglerle kent meydanlarından seslenen eylemciler, irade gaspına ve halka dönük hiçe sayma siyasetine boyun eğmeyeceklerini tekrar etti. Eylemciler, ‘alanları bırakmayacak, boyun eğmeyeceğiz’ mesajını verdi.
HAKAN TÜRKMEN/ BERLİN
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Mêrdîn, Êlih ve Riha’nın Xelfetî belediyelerinin gasp edilmesi Avrupa kentlerinde protesto edildi. AKP/MHP hükümetinin 4 Kasım’da seçimle alamadığı belediyeleri hileyle ele geçirme planına karşı yapılan eylemler Avrupa sathında yayıldı. Almanya, Fransa, İsviçre ve Hollanda’da kent meydanlarına çıkan Kürt halkı ve dostları kayyum ile iradelerinin gasp edilmesine müsade etmeyeceklerini söyledi. Yapılan açıklamalarda Kürt halkından nerede olurlarsa olsunlar iradelerine karşı yapılan bu ahlaksız saldırıya karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar.
Cevabı halk olarak vereceğiz
AKP/MHP hükümetinin kayyum atayarak Kürt halkının iradesini gasp etme girişimine karşı Almanya’da başta başkent Berlin olmak üzere, Nürnberg, Mannheim, Saarbrücken, Darmstadt, Köln, Bielefeld, Freiburg, Bonn, Frankfurt ve Stuttgart kent meydanlarında protesto gösterisi düzenlendi.
Almanya’nın başkenti Berlin’de, Dest Dan Kadın Meclisi ve Özgür Kurdistanlılar Meclisi (Nav Berlin) tarafından Alexanderplatz Meydanı’nda bir protesto mitingi düzenlendi. Eylemde TJK-E, TekoJIN ve Dem Parti’nin irade gaspına karşı açıklamaları okundu. Ardından Berlin Êzidî Kadın Meclisi adına Nurê Alkış, “Berlin’den gaspçı rejime karşı mücadele eden halkımızı selamlıyoruz” dedi. Nurê Alkış, “Kürt halkı hiçbir zaman zulme boyun eğmemiştir. Nerede olursak olalım, zulme karşı bir direniş geliştireceğiz. Bu nedenle bulunduğumuz her alanda mücadelemizi büyüterek direnen halkımızın yanında olacağız” dedi.
Direnme gücü ve onurumuz var
Gece soğuk havaya rağmen iradesine sahip çıkmak için eyleme katılan Muşlu Bülent Eroğlu; “ne yazık ki, AKP’nin baskıcı politikalarının şiddeti her geçen gün artarak devam ediyor. Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarımız, hukuksuz bir şekilde görevden alınıyor ve yerlerine kayyum atanıyor. Ancak biz Kürt halkı olarak, halkın iradesini hiçe sayarak hukuksuzca müdahalede bulunanların en büyük cevabı yine halktan alacağını biliyoruz. Üzerimizdeki baskıya karşı direnme gücüne ve onuruna sahibiz. Dünyanın neresinde olursak olalım, AKP ve Erdoğan’ın baskıcı, faşizan tutumuna karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek duygularını dile getirdi.
Barış değil gasp eli
Vanlı Ecevit Taşçı da eylem meydanından düşüncelerini;“Kürt halkının kazanımlarına, kayyum atamalarıyla saldırılıyor. AKP iktidarı ve ortakları, 26 yıldır İmralı’da sürdürülen direnişi kıramadıkları gibi, Güneyde ve Rojava’da da istediklerini elde edemeyince bu kez yerel yönetimlere kayyum atama yoluna başvurdu. Geçtiğimiz günlerde “barış eli” adı altında uzatılan el, aslında Kürt halkının barışına değil, kazanımlarına uzandı. Halk olarak bizler bu hamlelerin barış getireceğine inanmıyoruz. AKP-MHP iktidarının baskıcı rejimine karşı Kürt halkı olarak Van ruhuyla mücadeleye devam etmeliyiz; alanları boş bırakmamalıyız” dedi.
Direnişimizi büyüteceğiz
Amedli Azad Tanrıverdi ise: “Kısa bir süre önce, Kürt gençlerinin düğünlerinde halay çekip Kürtçe şarkılar söyledikleri için haklarında ardı ardına soruşturmalar açıldı ve pek çoğu cezaevine atıldı. Halay çekmenin, Kürtçe şarkı söylemenin dahi yasaklandığı bir ülkede, Kürt halkının kendi kendini yönetmesini nasıl bekleyebiliriz? Yıllardır süren kayyum politikaları kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Halk, üç dönemdir kendi iradesiyle seçtiği yerel yönetimlerin başına kayyum atanmasını izliyor.
Bir insanın, oy verdiği partinin kendisini yönetme hakkını savunması nasıl suç olabilir? Hükümet adeta “Ben senin iradeni gasp ediyorum, eğer buna ses çıkarırsan özgürlüğünü de gasp ederim” diyor. Zindana da atılsa, sürgüne de zorlanmış olsa Kürt halkı, meşru haklarından asla vazgeçmeyecek.”