Kadınlardan ‘onur, vicdan ve adalet’ çağrısı

• HPC, BM’nin Qamişlo merkezi önünde “Adaletiniz nerede?” şiarıyla çadır eylemi başlattı. Eyleme katılan kadınlar, yaşanan sessizliğe artık tahammüllerinin kalmadığını belirterek, uluslararası güçleri, insan hakları kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya çağırdı.

SILAVA EBDUREHMAN /ANHA-QAMIŞLO

Rusya’nın himayesinde Tahran ve Soçi’de yapılan Türkiye, İran ve Rusya görüşmeleri ardından Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılar yoğunlaştı. Türk devletinin İran ve Rusya ile görüştüğü 5 Ağustos sonrası yoğunlaşan saldırılara Suriye rejimi ile yapılan görüşmelerin de etkili olduğu belirtilirken, Kuzey-Doğu Suriye halkı saldırılara karşı harekete geçti.

Türk devletinin saldırı ve işgal planlarına uluslararası güçlerin sesizliğini protesto eden Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) Birleşmiş Milletler’in (BM) Qamişlo merkezi önünde “Adaletiniz nerede?” şiarıyla çadır eylemi başlattı.

Çadır eylemine katılan Cizre bölgesinden kadınlar, Türk devletinin işlediği savaş suçlarına dikkat çekti.

Sessizliğe tahammül edemeyiz

Hesekê’de ikamet eden Mehdiye Ebdullah, Türk devletinin işlediği suçları kınayarak, "Gangster Erdoğan çocuklarımızı, gençlerimizi daha nereye kadar öldürecek. Bu suçlara karşı uluslararası sessizliğe daha fazla tahammül edemeyiz. Artık bu durumdan memnun değiliz. Bütün bileşenlerimizle işgalcilere karşı savaşacağız. Bu toprakları düşmana bırakmayacağız” diye konuştu.

Barış içerisinde yaşamak istediklerini belirten Mehdiye Ebdullah, “İnsan hakları örgütleri nerede? Daha ne kadar sessiz kalacaklar?” diye sordu. Sessizliğin işgale ortaklık olduğunu dile getiren Mehdiye Ebdullah, “Savaş istemiyoruz” dedi.

 

Bu dünyanın vicdanı nerede?

Uluslararası topluma seslenen Zerga Mihemed Matar ise; "İşgalci Türk devletinin suçları tüm standartları ve insan haklarını aşmıştır. Türk devleti insanlığa karşı savaş suçları işliyor. Buna karşın dünyanın vicdanı nerede?" diye sordu.

Zerga Mihemed şöyle devam etti: "Faşist Erdoğan'a diyoruz ki, uçaklarınızdan ve paralı askerlerinizden korkmuyoruz. Çocuklarımızın kanıyla sulanan topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Toprağımızın her köşesi onların kanıyla sulandı, bu yüzden sonuna kadar size karşı duracağız."

Koalisyon Güçleri’ne gerek yok

Uluslararası Koalisyonun rolüne de dikkat çeken Zerga Mihemed, "Uluslararası Koalisyon bizim topraklarımızda ve Türk işgalinin ne yaptığını görüyor ama yine de sessiz kalıyor. Bu yüzden burada kalmasına gerek yok, sadece kendi çıkarları için burada. Şu ana kadar Türk işgalinin insanlık dışı suçlarına karşı kendisinden bir tepki görmedik”  diyerek Koalisyonun varlığının anlamsızlığına işaret etti. 

Amerika ve Rusya olmadan savaşıyoruz

Kuzey-Doğu Suriye halkının saldırılara kendi güçleriyle direndiğini dile getiren Zerga Mihemed şunları belirtti: "Gücümüz, askeri ve öz savunma güçlerine sahip olmamızda yatıyor. Amerika ve Rusya olmadan savaşıyoruz ve onlara güvenmiyoruz. Onlara sırtımızı verirsek, sonumuz felaket olur.” 

Halkımızın haklarını savunuyoruz

Çadır eylemini, ‘Onur, vicdan ve adalet çadırı’ olarak tanımlayan Hediye Ebdullah da şöyle dedi: "Devrimin başlangıcından bu yana halkımızın haklarını savunuyoruz. Bölgenin tüm bileşenlerinin kazanımlarını koruma altına aldık. Kuzey-Doğu Suriye'yi yeniden inşa etmeye başladık, kimseye saldırmadık, tam tersine işgalci Türk devleti ve çeteler bize saldırdı.”

İşgalcilere bir karış toprak vermeyeceğiz

Rusya ve ABD’nin çıkarları için bölgede olduğunu ifade eden Hediye Ebdullah, Kuzey-Doğu Suriye halkının çıkarlarının görmezden gelindiğini ifade etti. “Kuzey-Doğu Suriye halkı bölgeye yönelik saldırıların uluslararası güçlerin onayla yapıldığını çok iyi biliyor” diyen Hediye Ebdullah, halkın fedakarlığına dikkat çekti. 

Hediye Ebdullah şunları belirtti: “Kürt halkı kanı sevmez, barış severdir. Rusya'yı ve Amerika'yı buraya biz davet etmedik, burada olduklarına göre adaletlerini ve vicdanlarını göstersinler. Toprağımız kan dökülmesini izleyecek bir sinema ya da tiyatro değil.” Devrimci halk savaşı temelinde topraklarını savunacaklarını dile getiren Hediye Ebdullah, işgalcilere bir karış toprak vermeyeceklerini söyledi.

Görevlerini tekrardan hatırlatıyoruz

Amûdê’de gelen Nura Kêlo, herkesi, özellikle de tüm kadınları çadır eylemine katılmaya, işgal ve zulme karşı mücadelelerini yükseltmeye çağırdı.

Uluslararası hukuk örgütlerinin, insan hakları örgütlerinin Türk devletinin savaş suçları karşısında yaşadığı yetersizliğe dikkat çeken Nura Kêlo, insan hakları ve hukuk kuruluşlarına inançlarının kalmadığını belirtti. Gerçekleştirdikleri çadır eylemiyle insan hakları kurum ve kuruşlarına görevlerini tekrardan hatırlattıklarını dile getiren Nura Kêlo son olarak şunları ifade etti: "Osmanlı torunları da Kürt halkına karşı birçok katliam yaptı, toplu mezarlara gömdüler ve üzerlerine 'Burası Kürdistan' yazdılar; ama Kürt halkının sonunu getiremediler ve iradesini yenemediler. Kürtler isyan etti ve direniş hattının kontrolünü ele geçirdi. 15 Ağustos'ta gerçekleştirilen eylem Kürt halkının dirilişi oldu.”