Kalbimi o Newroz’da bıraktım

• DAİŞ’in 2015 Hesekê Newroz'u saldırısında çocuklarını kaybeden anneler, o günü anlattı. İki çocuğunu kaybeden Xanaf Hamo, “Üst üste iki patlama sesi duydum, alana koştum. Kalbim korkuyla çarpıyordu. Yaralıları hastanelere götürmüşlerdi, şehirdeki tüm hastanelere gittim; iki oğlum ölmüş, eşim ağır yaralanmıştı. Çocuklarıma veda dahi edemedim” dedi.
• 12 yaşındaki oğlu Joan Muhammad'i kaybeden Nadia Murad ise, “Hep birlikte kutlamaya gittik, ateşler yakıldı, halaylar çekildi. Ben eve döndüm oğlum alanda kaldı. 10 dakika sonra patlama sesi duydum. Gece yarısına kadar hastanelerde oğlumu aradım, her yer cenaze doluydu. Gördüklerini unutamam” şeklinde konuştu.

Newroz coşkusunun sardığı Kurdistan’da bir haftadır kutlamalar yapılıyor. Soykırım ve işgale karşı Newroş ateşi etrafında birleşen Kürt halkı mücadeleden geri adım atmayacağı mesajını verirken, bir de bu günü buruk karşılayan kadınlar var.

Xanaf Hamo ve Nadia Murad, 2015 Newrozu’nda DAİŞ’in saldırısı sonucu çocuklarını kaybetti. DAİŞ, Hesekê’nin Müftü Mahallesi'ndeki kutlamada iki bombalı aracı patlatmış, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 54 kişi yaşamını yitirmişti.

Xanaf Hamo, patlamada Ehmed ve Muhammad isimli iki çocuğunu kaybetti. Bunun tarif edilemez bir acı olduğunu söyleyen Xanaf, Newroz’un kana bulandığı günü Jinha’dan Delal Remezan’a anlattı:

 

 

O sesleri duydum, kalbim korkuyla çarptı

“Her Kürt gibi Newroz kutlaması için hazırlıklar yapmıştık. Sabah erkenden uyandık ve evime yakın olan kutlama alanına gittik. Hava soğuk olduğu için montumu almak üzere eve döndüm. Tam evin kapısına varmışım üst üste iki patlama sesi duydum. Hızlıca alana doğru koştum. Eşim ve iki çocuğumda alandaydı. Kalbim korkuyla çarpıyordu. Alana vardığımda çocuklarımı eşimi aramaya başladım ama bulamadım. Ambulanslar ve güvenlik güçleri etrafı sarmaya başladı; yaralıları götürüyorlardı. Hangi hastanelere götürüldüklerini bilmiyorduk. Bu yüzden şehirdeki tüm hastanelere gittim her iki oğlumun öldüğünü ve eşimin de ağır yaralı olduğunu öğrendim. Eşim 6 ay boyunca hareket edemiyordu ve yatalak kaldı. Hala tam iyileşmedi ve acı çekiyor.

Yas, yara, özlem

Çocuklarıma veda dahi edemedim. Eşim tedavi gördüğü için çocuklarının ölümlerini dört gün sonra öğrendi. Çocuklarımı cansız görmeye dayanamadım. Onları kutlama alanına götürdüğüm ve yanlarında kalmadığım için kendimi hep suçlu hissettim. Çocuklarımı unutamıyorum. Adaletin sağlanmasını ve katillerden hesap sorulmasını istiyorum.  DAİŞ hala var ve bu tür katliamların bölge halklarına karşı tekrarlanmaması için bölgelerimizdeki varlıklarına son verilmeli.”

 

 

Şen gitti, acıyla döndü

Nadia Murad da 12 yaşındaki oğlu Joan Muhammad'i kaybetti. Kutlama için oğluna yöresel kıyafet ve Kürt bayrakları alarak, akşamdan tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Nadia, o sabahı şu sözlerle hatırladı:

“Sabah hep birlikte kutlamaya gittik, ateşler yakıldı, halaylar çektik, eğlendik. Ben sonrasında eve döndüm ancak oğlum ve arkadaşları kalmak istedi. Evimiz alana yakın olduğu için izin verdim. Döndükten 10 dakika sonra patlama sesi duydum ve alana koştum. Ambulanslar yaralıları taşıyordu. Her yerde oğlumu aradım ama bulamadım. Kimse ne olduğunu bilmiyordu.

Her yer cenaze doluydu

Aramam gece yarısına kadar sürdü ve hastaneler cenazelerle doluydu. Gördüklerimi hiç unutamıyorum. Her Newroz yüreğime acı düşer ve o anları tekrar yaşarım. Oğlum beşinci sınıftaydı ve çok çalışkan bir öğrenciydi. 3'ü kız, 1'i özel gereksinimli olmak üzere 5 çocuğum var. Onun şehit olması hepimizi, özellikle de kız kardeşini etkiledi. Kız kardeşi şoka girdi ve uzun süre konuşmadı.”

Yine kutlayacağız bayramı

Nadia Murad, oğlunu kaybetse de her yıl ailesiyle Newroz’u kutlamaya devam ettiğini söyledi ve ekledi: “Özgürlük ve barış için mücadele yürüten bir şehit annesiyim. Kimliğimizle, renklerimizle, geleneklerimizle her yıl Newroz’u kutlamaya devam edeceğiz. DAİŞ çetelerinden hesap sorulmalı ve adil mahkemelerde yargılanmalılar. Bizler güçlü bir iradeye sahibiz ve direnmeye devam edeceğiz.” HESEKÊ