Kanton Başkanlığı’ndan Parlamentoya

• İsviçre’de 22 Ekim günü yapılacak olan seçimlerde adaylardan biri de Basel-Stadt Kantonu Başkanı Bülent Pekerman. Ekoloji, istihdam ile Göçmen ve azınlık hakları konusundaki çalışmaları ile tanınan Pekerman mücadelesini parlamentoya taşımaya hazırlanıyor.

• Basel’de siyasetin etkin aktörleri Kürtler. Federal Parlamento’daki 5 vekilden hali hazırda 2’si Kürt. Ayrı kültürlerden gelinse de ortak yaşam için çalıştığını söyleyen Pekerman, “Onların sesi olmak, ihtiyaçlarını Federal Meclis’e taşımak istiyorum” diyerek oylara talip olduğunu söyledi.

ERDOĞAN ZAMUR/BASEL

İsviçre’de 22 Ekim’de yapılacak olan seçimlere sayılı günler kala adayların seçim çalışmaları aralıksız devam ediyor. Daha önce 5 vekilin seçildiği Basel-Stadt Kantonu’nda bu sene sayı bir eksildi. İsviçre sokaklarındaki panolar, direkler adayların resimleriyle donatılmış durumda. Basel siyasetinin en önemli aktörleri Kürtler. Dolayısıyla en fazla Kürt aday da bu kantonda yarışıyor. Federal Parlamento’da ise 5 milletvekilinin 2’si (Mustafa Atıcı, Sibel Arslan) Kürt.
Kürt adaylar 22 Ekim seçimlerine oldukça iddialı hazırlanıyor. Şubat ayından bu yana Basel-Stadt Kanton Başkanı görevini yürüten Bülent Pekerman, Federal Meclis’e aday. Pekerman ile Basel Meclis Başkanlığı'ndan Federal meclise kadar uzanan siyasi serüvenini, yapılacak olan İsviçre Federal Seçimleri’ni ve projelerini konuştuk. 

Göçmenlerin hakları için mücadele
Bülent Pekerman siyasete girmesinin temel nedeninin Kürt olması olduğunu söyleyerek, “Kürt bir ailede büyümek ister istemez siyaseti hayatımızın bir parçası haline getirdi. Bu bağlamda çocukluğumdan beri siyasete karşı hep bir ilgim ve merakım vardı. Siyasete girerken her şeyden önce göçmenlerin sorunlarını anlamak, bu sorunlara çözüm bulmak ve bu insanların sesi olmak istedim. İsviçre'nin çeşitliliğini ve zenginliğini korumak, onlara daha iyi bir yaşam kalitesi sunmak ve aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir İsviçre bırakmak için başta göçmenlerin ve azınlıkların hakları için mücadele ettim.

Basel’de bir ilk
Pekerman, 2007’de İsviçre vatandaşı olur ve siyasette aktif olarak yer almak ister. Yeşil Liberal Parti (Grünliberale Partei - GLP) ile siyasete atılır. O süreci “İsviçre siyasetinin içinde yer alma fikri oluşunca ben de hangi parti bana daha uygun diye incelemeye başladım. Düşünce olarak sol partiler bana daha yakındı ancak, GLP yeni bir partiydi ve bembeyaz bir sayfa anlamına geliyordu. O beyaz sayfaya not düşmek benim açımdan önemliydi” diye açıklıyor.
Siyasete girdiği ilk yıllarda Basel’deki en yüksek politik mevki olan Meclis Başkanlığı görevini yürüteceğinin aklının ucundan dahi geçmediğini ifade eden Pekerman “Basel'de ilk kez İsviçre doğumlu olmayan bir göçmen bu mevkiye ulaşmış oldu ve bu tüm göçmenler adına büyük bir başarıdır” diyor.

Parti fanatikliği yok 
Seçilmesi halinde halkın sorunlarını çözmek için diğer partilerle de görüşebileceğini belirten Pekerman, “İsviçre’de Türkiye’deki gibi zıtlaşan değil, daha çok çözüm üreten bir anlayış hakim ve parti fanatikliği yok. Başarılı bir milletvekili olabilmek için meclis içerisindeki diğer üyelerle iş birliği yapmanın önemli olduğunun bilincindeyim. Bu nedenle, politikalarımı hayata geçirebilmek adına ortak çalışmalara önem vereceğim. Federal Parlamento’ya aday olmam, daha iyi bir toplum yaratma arzumu daha geniş bir platformda gerçekleştirebilmek adına atılmış bir adımdır” ifadelerini kullandı

Ekoloji ve ekonomi başlıca gündem
Pekerman, doğal kaynakların ve ekolojik yapının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgu yaparak, “Ekolojik yapının korunmasının yanı sıra ekonomimizin de sürdürülebilir olmasını istiyorum. Ekonomik büyümemiz doğal kaynaklarımızı tüketmeden ve çevreye zarar vermeden gerçekleştirilmelidir. Bu bağlamda, partimin temel konuları arasında yer alan yeşil teknolojilere ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine yönelik yatırımları destekleyeceğim” dedi.

Kapsayıcı bir eğitim sistemi
Pekerman, parlamentoya seçilmesi halinde çevresel sürdürülebilirlikten eğitime, fırsat eşitliğinden ekonomik desteğe kadar, bugün ve gelecek nesiller için hayati önem taşıyan konuları ele alacağını belirterek “Modern ve kapsayıcı bir eğitim sistemiyle herkesin kaliteli eğitime erişimini sağlamak gerekiyor. Geçmişi, cinsiyeti veya ekonomik durumu ne olursa olsun herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerektiğine inanıyorum. Uygun tedbirleri destekleyerek sosyal eşitliği ve adaleti teşvik edeceğim” diye belirtti.

Ulaşımda sürdürülebilirlik
Ulaşıma dair de projelerinin olduğunu anlatan Pekerman, “Çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek ve vatandaşlara daha verimli ve konforlu bir ulaşım deneyimi sunmak için İsviçre'nin ulaşım altyapısını ve sektörünü modernize etmek ve daha sürdürülebilir hale getirmek gerekiyor. Bunun için toplu taşımaya önem verilmeli. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KMU) ekonomimizin bel kemiğidir. Onların sesi olmak ve sorunlarına çözüm bulmak istiyorum. KMU’ların finansmana, düzenleyici fırsatlara ve destek programlarına daha kolay erişebilmelerini sağlamak gerekiyor” dedi.

Kültürler arası köprü 
Göçmen bir ailede büyüdüğü için, farklı kültürler, yaşam biçimleri ve değerler arasında bir köprü oluşturma vizyonuna sahip olduğunu söyleyen Pekerman, “Ayrı geçmişlere, inançlara ve geleneklere sahip insanları anlıyor, özdeşlik kurabiliyorum. Onların sesi olmak, ihtiyaçlarını Federal Meclis’e taşımak istiyorum. Meclisteki göçmen temsiliyetinin ülkedeki göçmen yoğunluğunu karşılamadığını görüyoruz. Bunun dengelenmesi açısından parlamentoda daha fazla göçmen vekilin bulunması gerekiyor” diye belirtti.

Her seçmen oyunu kullanmalı
İsviçre’deki seçim sisteminin karışıklığına da değinen Pekerman, seçmenlere oy kullanma çağrısı yaptı. Pekerman, “Her kime oy vereceklerse versinler mutlaka tüm yurttaşlar bu haklarını kullanmalı. Dünyada bu demokratik hak ve özgürlükleri elde etmek için savaşan halklar var. Kürtler buna iyi bir örnektir. Partim, Grünliberale’nin oy pusulasını, yani Liste 10’u olduğu gibi zarfa koyarak bana oy verecekleri gibi, boş listeye (Freie Liste) partimin adı ve liste numarasının ya da benim adımı en fazla 2 defa yazarak oy verebilirler”dedi.

Daha fazla Rojava’ya ihtiyaç var

Rojavaye Kurdistan’daki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyen Pekerman, “Devam eden savaş ekolojik ve feminist gelişmeleri engelliyor, hatta darbe vuruyor. Savaş bittiğinde başta ekoloji olmak üzere pek çok alanda ciddi bir patlama olacak. Üzerinde yaşayacağımız ikinci bir dünya maalesef henüz yok. Ekoloji bu yüzden çok önemli bir konu. Basel’de bu yönde bazı önemli adımlar atıldı. Bunlardan biri 2037’ye kadar karbondioksit emisyonları oranını sıfıra indirme kararı. Halk oylamasıyla kabul edildi. Artık bütün politikalar buna göre yeniden yapılandırılacak. Basel’in bu girişimi diğer kantonlarında bu yönde hareket etmesini sağlayacaktır. Dünyada başka yerlerin de Rojava’yı örnek alacağına inanıyorum. Ekolojik toplum için daha fazla Rojava’ya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diye vurguluyor. 

Bülent Pekerman Kimdir?

1977’de Konya Cihanbeyli’de dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Cihanbeyli’de tamamlar. 15 yaşında iken ailesiyle İsviçre’ye gelir. İsviçre’ye geldiğinde Almanca ve Fransızca’yı birlikte öğrenir. Okurken babasının yanında çalışmaya başlar. 2007’de İsviçre vatandaşı olan Pekerman Yeşil Liberal Parti’de siyasete atılır. 2020 seçimlerinde Basel Kanton Meclisi'ne girer. Basel’de 2022’de yapılan oylamada Türkçe karşılığı vali (Statthalter) olan Vizepräsident seçilir. Artık başkanlığa giden yol haritası ortaya çıkmıştır. 99 üyeden 87’nin oyunu alarak başkan seçilmesi önemli bir başarıdır. 2023’den itibaren Basel Stadt Kanton Başkanlığı’nı yürütüyor.