Kapatma davası da delilleri de hukuksuz

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren

  • HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, HDP’nin kapatılmasına yönelik davanın da dosya içindeki delillerin de hukuksuz olduğunu vurguladı.

MASİS HESKİF/ANKARA 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması talebiyle 17 Mart 2021'de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 843 sayfalık iddianame gönderdi. Anayasa Mahkemesi, 21 Haziran'da iddianameyi kabul etti. İddianamede “Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güveni için HDP'nin kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğu" iddia edildi, 687 siyasetçiye yasak getirilmesi ve Hazine yardımından yoksun bırakılması istendi. HDP, 19 Nisan 2022'de esas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne yazılı olarak sundu. AYM geçen hafta Resmi Gazete'de bir ilan yayımladı. Adreslerinde bulunamadıkları için iddianame iletilemeyen 26 siyasetçiye, 15 gün sonra iddianamenin tebliğ edilmiş sayılacağı duyuruldu. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, kapatılma davası süreciyle ilgili gazetemize konuştu. 

Davanın süresiyle ilgili sınırlama yok

Serhat Eren, bir siyasi partinin kapatılmasıyla ilgili açılan davanın ne kadar sürede bitirileceğine dair bir düzenleme olmadığını hatırlattı. Sunulan deliller ve tarafların talep ettiği hususların, süreci kısaltabileceği gibi uzatabileceğini de kaydeden Eren, “Bu sebeple davanın ne zaman sonuçlanacağına dair bir süre vermek mümkün değil. En son Kobanê kumpas davasında beyanda bulunan gizli tanıklardan birinin ifadesi, Anayasa Mahkemesi’ne delil olarak gönderilmiş. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne sunulan ek delillerle ilgili bize yapılan bir tebligat yok. Sunulan belgelerin bize de tebliğ edilmesi gerekiyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, dilediği delili, dilediği zaman Anayasa Mahkemesi’ne sunamaz. İtiraz ettik ama reddedildi" şeklinde konuştu. 

Dava da delilleri de hukuksuz

Davada sayısız hukuksuzluğun olduğunu kaydeden Eren, şunları paylaştı: “HDP’ye üye olmayan kişilerin fiilleri, soruşturma ve kovuşturmaları kapatma davasına konu edilmiş. Mahkemeye sunulan 843 sayfalık iddianamenin üçte ikisi, hakkında siyasi yasak kararı istenen kişilerin soruşturma ve kovuşturma dosyalarından ibaret. Sadece bu bilgilerle şişirilmiş bir iddianame. Birçok siyasetçinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki konuşmaları, kapatılma davasına konu edilmiş. Çoğu siyasetçinin yaptığı açıklamalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü olarak tanınan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ve Anayasa’ya aykırılık teşkil etmeyen, üstelik Türkiye aleyhine ihlal kararının çıktığı dosyalar. AİHM'in düşünce ve ifade özgürlüğü dediği açıklamaya, mahkemeler örgüt faaliyeti deyip ceza veriyor. Hem davanın kendisi hem de dava dosyasının içindeki deliller hukuksuzdur. HDP’nin siyasi tasfiyesini amaçlayan bir davadır."

Kapatma davası herkese tehdit

Davanın, demokratik bir sistemin inşası için mücadele eden bütün kesimlere tehdit niteliği ortada duruyorken, muhalefet partilerinin sessiz kalmasını eleştiren Eren, "Yönetime talip iddiasındaki muhalefetin samimiyetine denk düşmüyor. Aynı zamanda bazı partilerin de HDP’nin kapatılması durumunda Kürt seçmenin bir kısmının kendilerine oy vereceği hesabı içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Bu doğru bir tutum değil. Kürtler ne zaman, nerede, nasıl bir tutum göstereceklerini bilebilecek kadar politiktir” dedi. 

AKP kendi mezarını kazdı

Kobanê Davası ile kapatılma davasının birbiriyle bağlantılı olduğuna dikkat çeken Eren, şunları ifade etti: “Kobanê kumpas davası iddianamesi, Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davasının gerekçelerinden biri yapılmış. Aynı zamanda kapatma davasına sunulan delillerden biri Kobanê iddianamesidir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili bir karar verirse Kobanê dosyasını etkileyecek. Kobanê ile ilgili verilecek bir karar da Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasını etkileyebilecek. Şunu da söyleyeyim; kapatma ve Kobanê davaları, AKP’nin kendi mezarını kazdığı davaya da dönüşebilir. Bu davada çözüm süreci yargılama konusu ediliyor, kapatma davası iddianamesinde de çözüm süreci gerekçelerden biri olarak sunulmuş. O süreçte devlet adına AKP, diğer tarafta ise Kürtler vardı. Kürtler adına da süreci takip eden önemli aktörler vardı. Aktörler arasında çok sayıda görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmeler yapılırken devlet heyeti de bu görüşmelere katılırdı ve bu görüşmelerin imkanını sağlayan AKP’nin kendisiydi. Bugün hem Kobanê hem de kapatma davasında, Kürtlerin demokratik bir barışı sağlamak için yürüttükleri mücadele dava konusu edildi ve şu an sadece bir taraf yargılanıyor. Peki sürecin diğer tarafı olan AKP yargılanıyor mu, hayır.” 

Kapatma ihtimalini düşünmek istemiyoruz

HDP’nin kapatılması ihtimalini, böyle bir beklentiyi düşünmek istemediklerini belirten Eren, “Seçim sürecine girilmişken kapatma kararı verirse siyasete darbe mahiyetinde olacaktır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin de böyle bir şey yapmayacağını umuyoruz. HDP’nin kapatılması, Kürt sorunu ile birlikte birçok toplumsal, siyasal sorunun diyalog ve müzakere yöntemleriyle çözülme olanağını ortadan kaldırmak demektir” diye konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.