Karantina sürecinde paramiliter cinayetler

Dosya Haberleri —

  • Kolombiya’da karantinanın ilk gününde, Carlota Isabel Salinas adlı muhalif kadın evinin önünde vurularak öldürüldü. Cinayetler yeni bir olgu değil. Indepaz adlı düşünce kuruluşuna göre, 2016’den bu yana Kolombiya’da 800 aktivist öldürüldü.

Megan Janetsky/Julia Zulver

Kolombiya’da karantinanın ilk gününde, Carlota Isabel Salinas adlı muhalif kadın evinin önünde vurularak öldürüldü.

Salinas, Kolombiya’nın kuzeyindeki Bolívar eyaletinde kadın hareketinin liderlerinden biriydi.

Bölgede, sağcı paramiliterlerin şiddet eylemlerinde koronavirüs pandemisinden önceki aylarda da bir artış görülmüştü zaten.

Mart sonunda başlayan karantinadan bu yana, Kolombiya’nın dört bir yanında aktivistleri ve insan hakları savunucularını hedef alan cinayetler işleniyor.

800 aktivist öldürüldü

Cinayetler yeni bir olgu değil. Indepaz adlı düşünce kuruluşuna göre, 2016’den bu yana Kolombiya’da 800 aktivist öldürüldü.

Ancak Kolombiya’nın farklı bölgelerinden birçok aktivist, BBC’ye, virüsün yayılmasını önlemek amacıyla hareket özgürlüğüne getirilen kısıtlamalarla birlikte kolay hedef haline geldiklerini söyledi.

Günün büyük çoğunluğunda evde sıkışıp kalmak ve ancak topluluklarında açığa çıkan insani ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı olmak için dışarı çıkmak, onları kolay hale getirmiş.

‘Ailem için korkuyorum’

Gerçek adının yayınlanmasını istemeyen Dolores, Kolombiya’nın Venezüella sınırındaki Norte de Santander eyaletinde bir bölge olan ve yıllardır şiddetin en uç noktada yaşandığı Catatumbo’da, kadınları ekonomik açıdan desteklemek için faaliyet yürüten yüzlerce anneden oluşan bir grubun liderlerinden.

Karantinayı fırsata çevirdiler

Kolombiya hükümeti solcu FARC örgütüyle 2016’da barış anlaşması imzaladığından bu yana, Dolores gibi aktivistler ülkenin her yanında seviyesi yükselen tehditlerle karşılaşıyor.

FARC üyelerinin çoğunluğu silah bırakmış olsa da, Catatumbo gibi bölgelerde başka gerilla grupları, FARC muhalifleri ve paramiliterler çatışmaya devam ediyor.

Şimdi paramiliterler karantinayı fırsat bilip saldırılarını arttırmış durumda.

Kolombiya’nın kırsal kesiminde, paramiliterler yüksek kâr getiren koka mahsulünün ve uyuşturucu ticareti yollarının kontrolü için savaşıyorlar ve bu esnada da otoritelerine karşı çıkan aktivistleri sistematik biçimde ortadan kaldırıyorlar.

“Yoldaşlarımı (compañeros) öldürmelerinden korkuyorum, ailem için korkuyorum” diyor Dolores.

O ve onun gibi aktivistler, son haftalarda paramiliterlerden artan sayıda tehdit almış.

Ve tehditler sadece sözde kalmıyor. Geçtiğimiz hafta, aktivist arkadaşlarından biri kimliği belirlenemeyen bir adam tarafından Catatumbo’da öldürülmüş.

‘Sahip oldukları tek destek biziz’

Karantina sırasında, Dolores gibi hak savunucuları faaliyetlerini arttırmak zorunda kalmış. Çünkü topluluklarındaki kadınlar – ki evi geçindirenler çoğunlukla onlar – işe gidemiyor ve ailelerinin karnını doyuramıyor.Ev içi şiddet vakaları artmış ve bu kırsal bölgede devlet kurumlarının yokluğu, yardım ve destek ihtiyacının arttığı bu durumda daha da hissedilir olmuş.

“Karşı karşıya olduğumuz riskleri biliyoruz ama şu an pandemiyle birlikte insanların ihtiyaçları arttı,” diyor Dolores. “Birçokları için, kalan tek destek biziz.”

Kolombiya hükümetinden bu aileler için yardım isteyen mektuplar yazmış ve videolar çekip sosyal medyada paylaşmış ama yardım çağrılarının suskunlukla karşılandığını söylüyor.

‘Ortada sıkışıp kalanlar’

Ülkenin diğer tarafındaki dağlık Cauca bölgesinde, Clemencia Carabalí de benzer tehditler alıyor.

Carabalí’nin kadınların ve Afrikalı-Kolombiyalıların hakları için faaliyet yürüttüğü bu bölgede her hafta bir aktivist öldürülüyor ve bölge karantina sırasında işlenen aktivist cinayetlerinde birinci sırada: karantina başladığından bu yana 10 aktivist öldürülmüş.

“Bu bölge için bir savaş var, tam bir kan banyosu ve biz topluluk ve kadınlar olarak, bu savaşın tam ortasında kaldık,” diyor Carabalí.

“Çatışmanın ortasında kaldık ama bu karantina sırasında, halkımızı korumak için çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.”

Carabalí 2016’dan bu yana 9 kez ölüm tehdidi almış. Dolores de faaliyetleri sebebiyle sürekli tehdit ediliyor ve 2019 sonunda bir suikast girişiminden kurtulmuş.

‘Çok korkutucu bir ortam’

“Ortam çok korkutucu, tek istediğimiz insan hakları savunucuları olarak faaliyetlerimizi sürdürebilmek,” diyor Carabalí. “Evdeyiz ve bizi takip edebilmeleri şimdi çok daha kolay oluyor.”

Barış için Fikirler Vakfı’ndan (Fundación Ideas para la Paz) araştırmacı Irina Cuesta, pandeminin kadın hakları aktivistlerini orantısız etkilediğini söylüyor: “Artık üç dört kat daha fazla koşturmaları gerekiyor.” Çünkü yalnızca başka kadınları değil, kendilerini ve kendi ailelerini de korumak zorundalar.

Faaliyetleri onları paramiliterlerin şiddetine açık hale getiriyor çünkü bu gruplar zaten kadınların kamusal alana katılımına karşı çıkan bir zihniyete sahipler.

Kolombiya’da öldürülen erkek aktivistlerin sayısı kadın aktivistlerden yüksek olsa da, Cuesta, “lider bir kadını kaybettiğinizde, basmakalıp cinsiyet rollerini parçalayarak o noktaya gelmesinin açığa çıkardığı tüm siyasi özgüçlenme sürecini de kaybediyorsunuz,” diyor.

“Kadınların bu liderlik pozisyonlarına gelmesi çok daha zor.”

Carabalí, kendisi gibi insanlar geri çekilirse, bunun temel haklar açısından büyük bir gerileme olacağından endişe ediyor.

Ona ve ailesine yönelik ölümcül sonuçlardan korksa da, faaliyetlerinin her zamankinden daha kritik önemde olduğunu söylüyor.

“Birileri yapmalı,” diyor. “Birileri ses çıkarmalı.”

Çeviren: Serap Güneş

Kaynak: bbc.com

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.