Karayılan Girê Sor direnişini anlattı

  • Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, 23 Ekim’deki telsiz konuşmasında, tüm Kürdistan savunma güçlerine tamamen kuşatmaya alınan Girê Sor’daki direnişi de anlattı.

Türk ordusunun Garê’ye ardından da Avaşîn, Zap ve Metîna’ya başlattığı kapsamlı saldırı, 9 ayı tamamlamak üzere. Türk ordusu, Garê hezimetinin ardından 6 aydır bütün olanaklarıyla saldırıyor, envanterindeki kimyasal silahlara yenilerini de ekleyerek, direnişi bastırmaya çalışıyor. Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerillanın buna karşı nasıl direndiğini özellikle Girê Sor ve Werxelê üzerinden anlattı.    

Karayılan 23 Ekim günü telsiz cihazı üzerinden gerillalara seslendi. 23-24 Nisan gecesi başlatılan büyük saldırıyla Avaşîn, Zap ve Metina’yı kısa sürede işgal ettikten sonra Garê ve Kandil’e yönelmeyi hesaplayan Türk ordusunun, 2-3 ay içinde işgali tamamlamayı planladığını hatırlatan Karayılan, gerillanın ise bu süreçte taktik konusunda iki önemli yeniliğe gittiğini söyledi:

* Uzmanlık ve tim savaş tarzını geliştirme

*  Özgürleştirilmiş alanların savunulmasında tünel savaş tarzını geliştirme.

Her iki yöntemin de hava güçlerini ve güdümlü füzeleri sonuçsuz kıldığını, çünkü hedefler küçülüp arazide kaybolunca ya da yer altına çekilince, Türk ordusunun vurup da yok edeceği bir hedef kalmadığını kaydeden Karayılan, aynı zamanda bu yerlerin direniş mevzilerine dönüştüğünü, dolayısıyla Türk ordusunu yaptığı hesabın yanlış çıktığını ve sonuç alamadığını söyledi.

Özellikle tünel savaşları yöntemlerinde adeta yeni bir sayfa açtıklarını kaydeden Karayılan, sadece tünel savaşları değil, esasında uzman timlere dayalı gerilla savaşının, manevra kabiliyetinin düşmanın tüm istihbarat ve tekniğini boşa çıkarabileceğinin açığa çıktığını ifade etti. Derin gizlilik, öz disiplin ve ince kamuflajın istihbaratı işlevsiz kılıp düşman tekniğini boşa çıkarabileceğinin ispatlandığını vurgulayan Karayılan, Girê Sor’u anlattı:

Girê Sor’un konumu

Girê Sor, Bakur ve Başûr sınırındadır. Sıfır noktasındadır. Sınır taşı bu tepenin tam üstündedir ve bir yanı sınırın içindedir. Türk devleti, sınır karakolları vb. yaparak bu tepeyi ‘C’ harfi biçiminde çepeçevre sarmıştı. Bu şekilde gözünü Girê Sor’a dikmişti ve zaten birçok kez tank ve toplarla vuruyordu. Aslında Girê Sor düşmanın içindeydi ve bir hançer gibi yüreğine saplanmıştı. Yıllardır düşman bakıyor ama saldırmaya cesaret edemiyordu. Sivri Tepesi ile arasında kuş bakışı 1 kilometrelik mesafe vardır. Leylek Tepesi de ondan uzak değildir. Kuşkusuz bunların hepsi Girê Sor için birer dezavantajdı.

Tamamen kuşatıldı

Düşman, 24 Nisan’da saldırdığında direkt Mamreşo’yu hedef aldı. Bu şekilde Girê Sor’un arkası da tutulmuş oldu. Sonra 14 Haziran’da Tepê Silêman’a saldırdı ve orayı da tuttu; Girê Sor böylece kuşatıldı. Yani düşman daha saldırmamışken Girê Sor zaten kuşatmadaydı. Bu yüzden diğer yerler gibi Girê Sor çevresinde tim savaşı yürütme imkanları yoktu. Arkadaşların yakınında yardıma gidebilecek, düşmana darbe vurabilecek kimse yoktu.

Girê Sor’dakiler de biliyordu

Girê Sor’daki arkadaşlar bunların tümünü biliyordu. Bu yüzden değerli öncü komutan, emek ve cesaretin örnek kahramanı Botan Özgür öncülüğünde Serhildan, Zinarîn, Baz, Özgür, Delal, Argeş ve bir grup yoldaşın daha direnişi öyle sıradan bir direniş değil. Tamamen kendi gücüne, inancına, takatine dayanarak bu direniş geliştirildi.

Hem nefer hem de general

Burada Apocu bir duruş ve komutanlık sergilenip yetkince temsil edildi. Hepsi sorumluca davrandı. Oradaki direnişten çıkan bir arkadaşın ‘her biri gerektiğinde bir nefer, gerektiğinde bir general olmuştur’ şeklindeki tespiti yerindedir. Her biri kaç kez yaralandı. Her gün doymak için değil, sadece yaşayabilmek için birkaç lokma yediler ve öyle savaştılar. Düşman, bunun karşısında çaresiz bir duruma düştü, her gün çeşit çeşit saldırılar geliştirdi, birçok kez kimyasal silahlar kullandı. Tüm bu saldırılarda sadece değerli yoldaşımız Baz şehit oldu.

Yeni kimyasal silahlar

Düşman, devrimci irade karşısında başarısız olunca yeni bir kimyasal bomba kullandı ve orada 6 yoldaşımız şehadete ulaştı. Buna rağmen o tünellere giremediler ve tüm yoldaşlarımızı şehit edemediler. Kalan yoldaşlarımız oradan kendileri çekildi.”

Werxelê’de devam ediyor

En uzun süren ve halen devam eden Werxelê tünellerindeki direnişine de dikkat çeken Karayılan, ”Büyük komutan Cumali Çorum ve Çavrê Gever yoldaşlar öncülüğünde yürütülen direniş, düşmanın yenilgisini kanıtladı. Büyük bir cesaretle Werxelê yamaçlarını direniş ve hakiki bir savaş sahasına çevirdiler. Birçok kez dışarı çıkıp düşmana saldırdılar, darbeler vurdular, düşmanın üzerinden cephane ve askeri malzemeler kaldırdılar. Mücadele tarihimizde en uzun süren, düşmanı kahreden ve yenilgiye uğratan direniş Werxelê Direnişi’dir” şeklinde konuştu.  BEHDİNAN

 

Direniş erken seçimi erteletti

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, Türk hükümetinin, en geç Temmuz’a kadar gerillanın konumlandığı tüm yerleri almak ve Başûrê Kurdistan’ı işgal etmeyi planladığını belirterek, ”Eğer bunu başarsalardı ve özellikle bilinen arkadaşlarımızdan bazılarını şehit etselerdi, zaferini ilan edecek ve planladığı üzere Kasım 2021’de erken bir seçime gidecekti. Hedefleri buydu” dedi.

Erdoğan’ın Ağustos’a kadar seçimin ne zaman yapılacağına dair hiç renk vermediğini ve örgütünü seçime hazırladığını  fakat kazanamayacaklarını ve bu yüzden içinde bulundukları krizin derinleştiğini anlayınca “erken seçim olmayacak, seçimler zamanında gerçekleşecek” dediğini hatırlatan Karayılan, şöyle devam etti: ”Eğer onlar bizi Medya Savunma Alanları’ndan çıkarabilmiş olsalardı Hareketimize karşı tasfiye sürecini geliştirip rejimlerini kalıcılaştıracaklardı. İçeride şiddet ve baskıyı daha derinleştireceklerdi. Yeni Osmanlıcılık hayalleriyle bölge halkı üzerinde devlet terörünü şahlandırıp kapkaranlık bir dönemi başlatacaklardı. Kuşkusuz bunu da Kürt toplumunun imhası üzerinden geliştireceklerdi. Medya Savunma Alanları’nı işgal etselerdi, Başûrê Kurdistan’a istedikleri zaman el koyabileceklerdi. Ama Kürdistan Özgürlük Gerillası onlara geçit vermedi.

Şimdi yenilgilerinin üzerini örtmek ve gizlemek istiyorlar. Tüm planı Başûrê Kurdistan’ı işgal etmek olmasına rağmen burada tıkanıp yenildiği için bir kez daha yönünü Rojavayê Kurdistan’a dönmek istiyor.

Bugün sadece ekonomik ve siyasi bir kriz içerisinde değiller; aynı zamanda sosyal, kültürel ve diplomatik bir kriz içerisindedirler. Tüm oyunlarını oynadı, rezervlerini kullandı.  İşte bu yenilgisini örtmek için, Suriye’ye yani Rojavayê Kurdistan’a dönük yeni bir hamle geliştirmek istiyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.