KDP Başûra da ihanet ediyor

• Şengal Özerk Yönetim Meclisi Eşbaşkanı Riham Hesen: Barzaniler sadece Şengal’e, Maxmûr’a ihanet etmiyor. Başûr halkına da ihanet ediyorlar.
• Feleknas Uca: KDP’nin tutumu bütün Kürtlere kaybettirecektir, bu çizgi Kürt halkının kazanımlarını peşkeş çekme yaklaşımıdır. Bu savaş ittifakı, Kürt halkının birlik ve beraberliğine zarar veriyor.
• YNK Grup Sözcüsü ve Irak Milletvekili Karwan Yarweysv: Biz savaşa karşıyız ve diyalogdan yanayız. Derhal saldırı son bulmalı.

İLKAY EVREN

AKP-KDP ortaklığında Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonu başlattığı 17 Nisan’da, Irak ordusu da Şengal’de Ezîdxan Asayişi’ne yönelik saldırılar başlattı. Eşzamanlı saldırı dikkat çekti. Türkiye-Irak yönetimi ve KDP arasında bir işbölümü izlenimi veren ortak saldırılar, yeni bir konseptin işaretini veriyor. Şengal'deki durumu Şengal Özerk Yönetim Meclisi Eşbaşkanı Riham Hesen, YNK Grup Sözcüsü ve Irak Milletvekili Karwan Yarweys ve HDP Milletvekili Feleknas Uca ile konuştuk. 

Şengal Özerk Yönetim Meclisi Eşbaşkanı Riham Hesen, "9 Ekim'den bu yana yapılan bir ittifak var. Bu ittifak PDK’nin tekrardan Şengal’e dönmesi ve aynı zamanda da Türklerin de Şengal’e girmesi için yapılan bir ittifak. Ve bu gerçekleşen ittifak da Şengal halkının çıkarlarına dayanan bir ittifak değil biz de yapıldığı ilk günden beri bu ittifakı reddediyoruz. Son dönemlerde gerçekleşen saldırılarında bu plandan ayrı olduğunu düşünmüyoruz. Bu Türklerin bir planı aynı zamanda PDK ve Irak hükümetiyle gerçekleştirdiği bir plan ve bu plan Êzîdî halkına kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bunu çeşitli yollarla kabul ettirmeye çalıştılar, bazen de zor kullanarak bunu yapmaya çalıştılar. Aynı zamanda seçimlerde de bazı hileler yaparak bunu dayatmaya çalıştılar. Ama halk buna karşı çıktı ve reddetti" dedi.

Şengal iradesine saldırı

Daha önce Irak hükümeti ve Türkiye ile gizli görüşmeler yapıldığını söyleyen Riham Hesen, "Ancak şu an her şey göz önünde yapılıyor. Bu insanlık dışı siyasetlerini de, hiçbir çekinceye gerek duymadan sürdürüyorlar.  Nasıl ki 2014 yılında DAİŞ bize saldırdı Irak hükümeti buna karşı hiçbir şey yapmadı. Şimdi de bize karşı yeni ferman gerçekleştirmek istiyorlar. Bu hiçbir zaman kabul edilebilir bir durum değil. Çünkü Şengal’de bir irade ortaya koyuldu. Şengal’in bir Meclisi var ve kendini yönetiyor. Her ne olursa olsun biz burada halkın iradesinin görmezden gelinmesini kabul etmeyeceğiz. Ve Şengal’e dair alınacak herhangi bir kararı da kabul etmeyeceğiz. Biz de Şengal Özerk Yönetimi olarak milletimizi temsil ediyoruz. Halkımızın bütün isteklerinin arkasında duruyoruz. Bu temelde de biz sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz" diye kaydetti.

İhanet sadece Êzîdîlere karşı yapılmıyor

Böyle bir zamanda saldırıları Şengal’e karşı gerçekleştirilen saldırı Türk devletinin saldırıları ile bağlantılı olduğunu söyleyen Riham Hesen, şöyle devam etti: "Birkaç gündür Şengal’de bir savaş sürüyor. Bu genel olarak Irak hükümetinin tek başına yaptığı bir durum değil şu anda kurulmuş yeni hükümet yok Irak’ta. Irak ordusunun içinde PDK’ye yakın olan bazı kesimler bu saldırıyı gerçekleştirmek istiyorlar. PDK ve Türk devleti amaçlarına ulaşıp buraya müdahale edebilsin diye hareket ediyor. Ancak halk da bunun farkında ve buna karşı mücadele ediyor. Şu anda da çok hassas bir süreçten geçiyoruz. Ve yanı şekilde Rojava, Maxmur, Başûr halkı da tehlikede. Barzaniler bu ihaneti sadece Şengal’e, Maxmur’a karşı yapmıyor. Aynı zamanda kendi halkına yani Başûr halkına da bu ihaneti gerçekleştiriyor. Başûr halkı da bu ihanete karşıdır."

Saldırılar bağlantılı

Erdoğan ve Barzani görüşmesine dikkat çeken Riham Hesen, "Nasıl ki birkaç gün öncesinde ortaya çıktı ki Türk devleti ve PDK gerillaya saldırıyor, öncesinde de buna yönelik bazı duyumlar vardı. Yine aynı şekilde de bu konsept Êzîdîlere karşı da gerçekleştirilmek isteniyor. Ve hepimizin de bildiği üzere Türk devleti buradaki halkın ve halkların haklarını almasını ve  bu temelde kendini yönetmesini istemiyor. Bunun sonucunda da bu operasyon başlatıldı. Günlerdir Şengal’e yönelik yapılan saldırıları da diğer saldırının dışında ele almıyoruz. Saldırılar birbiriyle bağlantılıdır" dedi.

Özerkliğimize sahip çıkacağız

Uluslararası kurumlara çağrı yapan Riham Hesen, "Biz de yine arkadaşlarımızın dediklerini tekrarlamak istiyoruz. Biz Êzîdîler olarak korkmuyoruz. Biz Êzîdîler cesur insanlarız. 74 ferman yapılmasına rağmen Êzîdîleri yok edemediler. Ser vermişler ama sır vermemişlerdir. Ve bu temelde de yolumuza devam edeceğiz. Ve halkımıza şu çağrıyı yapıyoruz. Bu kritik dönemde baş kaldırmalılar. Bu kritik dönemde özerklik projemize sahip çıkmalıyız. Özerklik projesine sahip çıkmak insanlığa sahip çıkmaktır, Şengal’e sahip çıkmaktır, inançlarına sahip çıkmaktır. Son olarak çağrımız şu tüm uluslararası güçlerin Türk devletine ve PDK’ye karşı bu süreçte harekete geçmesi gerekir" diye vurguladı.

75. fermanın duvarıdır!

Irak ordusunun Şengal’e yönelik saldırılarına tepki gösteren HDP Milletvekili Feleknas Uca da "Êzîdî halkı inançlarından dolayı 74 fermana maruz kalmış bir halk. Êzîdîler kültürlerini, dillerini, inançlarını korumak istemelerinin neticesinde onlarca katliama maruz kalmış ama bu direngen halka hiçbir zulüm baş eğdirememiştir. Bugünkü saldırılar da tarihten bağımsız değerlendirilemez. Bağdat’ın bugünkü saldırıları yine Êzîdî halkının iradesine saldırıdır. Bu saldırılar Êzîdîlerin iradesini kıramaz. Bu nedenle daha çok saldırıyorlar. Êzîdîler direndikçe, iradelerinden taviz vermedikçe saldırılar da daha agresif oluyor. Bu kez Şengal-Rojava arasında duvar inşa etmeye başladılar. Çünkü Êzîdîler DAİŞ saldırıları sırasında Rojava’ya geçti. Yüzbinlerce insan DAİŞ’ten kurtuldu. Bugün bunu engellemeye çalışıyorlar. Olası bir saldırıda halkın kurtulmasını, Rojava’nın desteğini engellemeyi amaçlıyorlar. Bu soykırım duvarıdır, 75. fermanın duvarıdır. Bugün, Şengal’i DAİŞ’e karşı savunanlar hedef alınıyor. Bu saldırılarla Şengal’in kazanımları hedef alınıyor. Bu tehlikeye karşı sessiz kalınmamalı. Türkiye’nin Güney Kürdistan’a, Irak’ın Şengal’e yönelik saldırıları bağlantılıdır. Birbirinden ayrı düşünülemez" dedi.

Kazanımlar peşkeş çekiliyor

Şengal’e yönelik saldırıyla AKP ve KDP’nin operasyonun aynı zamanda yapılmasının tesadüf olmadığına dikkat çeken Feleknas Uca şöyle devam etti: "Türkiye’de yaşanan bütün savaş politikalarının, Kürt halkına düşmanlık üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. Burada herkesin sorumluluğu var, herkesin savaşa karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Savaşta ısrar edenlerin arkasında durmak daha çok gözyaşı, kan ve ölüm getiriyor. Biz sonuna kadar savaşlara hayır diyerek, toplumsal barışın bu savaşlara karşı durmaktan geçtiğini söylüyoruz. Kürt halkı ve kurumları olarak bu savaşlara sonuna kadar karşı çıkaracağız. KDP’nin tutunduğu çizgi hem Türkiye devletinin hem de bölge hegemonik devletlerinin çıkarlarını ve aile çıkarlarını koruma tutumudur. Kürt halkı tarih önünde bunun hesabını soracaktır. Bugün Güney Kürdistan’ın statüsünü korumak bütün Kürtlerin ortak sorumluluğudur. KDP’nin tutumu bütün Kürtlere kaybettirecektir, bu çizgi Kürt halkının kazanımlarını peşkeş çekme yaklaşımıdır. Kimse Kürtlerin, Êzîdî toplumunun iradesini teslim alamaz. Bu savaş ittifakı, Kürt halkının birlik ve beraberliğine zarar veriyor. Ancak bu AKP-MHP’nin çöküşü olacak. Kürtlere karşı savaş siyasetinde ısrar eden zihniyet, yok olmaktan kurtulamayacaktır."

YNK’nin tavrı net

YNK Grup Sözcüsü ve Irak Milletvekili Karwan Yarweys, 2014 yılındaki DAİŞ saldırısına dikkat çekerek, "DAİŞ döneminde peşmergeler o bölgeyi bıraktı. Hem de referandum döneminde Irak, Güney Kürdistan’a müdahale etti ve bu boşluklar oluştu. Özellikle Şengal’de büyük bir boşluk oluştu. Êzîdîler katliamla karşı karşıya geldi ve büyük bir katliam yaşandı. DAİŞ’den kurtarıldıktan sonra oraya Irak ordusu yerleşti. İran’a bağlı olan grup Haşdi Şabi var, Irak hükümetinin resmi askeri var, bir de YBŞ ve YPJ var. Karışık bir durum var, bir yandan peşmergeler, bir yandan Irak ordusu, YBŞ ve YPJ orada oluşan boşluk sorunları da beraberinde getirdi. Her gün Irak’ın her yerinden çatışma sesleri geliyor, artık burada bu çatışmalar normalleştirildi" dedi.

Saldırı çözüm değil

YNK olarak tavırlarının net olduğunu söyleyen Yarweys, "Biz savaşa karşıyız ve diyalogdan yanayız. Bütün anlaşmazlıklarda biz barış tarafını tutuyoruz. Ve barışın sağlanması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Irak hükümeti müdahale yerine çözüm için bir arayışa girseydi ve diyalog yoluna gidip Bağdat’ta masada çözülseydi bunlar yaşanmazdı. Bu şekilde müdahale doğru değil. Êzîdîler ile Bağdat hükümeti masada sorunu konuşarak çözmeli. Şengal’e yani Êzîdîlere saldırı çözüm değil" diye vurguladı. 

Şengal'e hizmet edilmeli

74 fermandan geçirilen Êzîdîlerin daha yaralarını sarmaya çalıştığını hatırlatan Yarweys, şöyle devam etti: "Êzîdî halkı büyük bir katliamdan geçti. Orada bir savaşın, çatışmanın olmaması gerekir. Tüm dünyanın gözü önünde böyle bir katliamdan geçmiş bir halk yaralarını sararken böyle bir saldırı yaşadıkları sorunlarını daha da derinleştirir. Bu çözüm değil derhal saldırı son bulmalı. Bu sorun savaş ve çatışma ile hallolmaz. Biz Irak parlamentosunda tüm Kürt halkının kazanımlarının temsilcisiyiz. Şengal olsun, Kuzey Kürdistan olsun nerede olursa olsun biz burada Kürt kazanımlarının temsilcisiyiz. Bizim Şengal’e ilişkin de görüşümüz net. Şengal halkı çok zorluk çekti, saldırılara maruz kaldı katliamdan geçti. Bunu biliyoruz ve savaşın, çatışmanın oradan uzaklaşması gerekiyor. Tam tersi çatışma yerine Êzîdîlerin yaralarını sarmak için onlara hizmet edilmeli. Ve Şengal’deki sorunlar da masada diyalog yoluyla ve barış içinde çözülmeli."

Türkiye'ye tavır alınmalı

Türk devleti ile KDP'nin Güney Kürdistan'da başlattığı ortak saldırıya dair de değerlendirmelerde bulunan YNK Grup Sözcüsü Karwan Yarweys, "Irak resmi olarak Türkiye’nin operasyonunu kınadı. Biz de farklı partilerden bir grup vekil Türkiye’nin saldırılarını görüşmek üzere Meclis’i bir oturuma davet ettik. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Meclis toplansın ve resmi olarak Türkiye’ye karşı bir tavır koyması konusunda çabalarımız var. Türk devletinin operasyonu Irak’ın toprak bütünlüğüne bir tecavüzdür. Biz bunu kabul etmiyoruz, Irak da bunu kabul  etmiyor. Irak, Türkiye’ye tavır almalı. Pratikte net bir tavır ortaya koymalı. Hem Güney Kürdistan’a hem Irak’a yapılan bir saygısızlıktır. Dışişleri Bakanlığı'nın bu operasyona ilişkin resmi açıklaması var. Türkiye Bağdat Büyükelçisi resmi olarak Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Resmi olarak onlara Irak’ın bu tür bir operasyonu kabul etmediğine ilişkin bir mektup verdi ve Türkiye’ye iletilmesini istedi" dedi.

Çatışma artık çözüm getirmez

KDP ve Türk devletinin ortak operasyonuna karşı olduklarını kaydeden Yarweys, son olarak şöyle konuştu: "Bu operasyonlara ilişkin YNK olarak biz bu tür bir savaşa ve işgale karşıyız. Savaş ve çatışma sorunları daha da derinleştiriyor. Çözümden çok uzaklaştırıyor. Savaş ve çatışma artık çözüm getirmez. Biz Kuzey Kürdistan’da Kürt sorunun masada diyalog yoluyla çözülmesinden yanayız. Birçok defa da bunu dile getirdik. Barış ve demokrasi yoluyla Kürt halkının hakları tanınmalı. Operasyonlar daha fazla kanın dökülmesine, daha fazla insanın yaşamını yitirmesine ve sorunların daha da derinleşmesine yol açıyor. Biz YNK olarak Bakure Kürdistan halkının yanındayız. Orada sorunları siyasi yollarla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için çağrılarımız her zaman olacak."