Kırmızı çizgi Rojava’dır, tanıyın
Yurt Dışı Haberleri —

İşgal saldırıları/ foto: Deniz BABİR
- Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne dönük Türk ordusu ve bağlı çeteleri tarafından yapılan saldırılar Avrupa’nın birçok kentinde protesto edildi. Kürtler ve dostları meydanlara çıkıp “Rojava kırmızı çizgimizdir” dedi.
- Heilbronn kentinde miting düzenleyen Familien für den Frieden (Alman Barış Aileleri), Alman devletinin Türkiye’ye silah sevkiyatını durdurmasını istedi. Aileler: “Türkiye’nin saldırıları uluslararası mahkemelerce incelenmelidir.”
Rojava’da Türk devletinin yaptığı sivil katliam ve işgal saldırıları Almanya, Fransa, Kıbrıs, İsviçre, Avusturya ve Hollanda’da yapılan eylemlerle protesto edildi. Eylemlerde Türkiye’nin savaş suçlarının uluslararası mahkemelerce incelenmesi, saldırıların durdurulması ve bölgenin özerk statüsünün tanınması istendi.
Türkiye yargılanmalı
Almanya’nın Heilbronn kenti Kiliansplatz Meydanı’nda Alman Barış Aileleri (Familien für den Frieden) ve Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) tarafından miting düzenlendi. Türkiye’nin Tışrîn Barajı’nda nöbet tutan sivil halka yönelik saldırıları kınandı.
Alman Barış Aileleri adına yapılan konuşmada: “Kuzey ve Doğu Suriye’de demokrasi, kadın hakları ve ekolojik değerler üzerinden bir toplumu inşa eden Özerk Yönetim’e yönelik Türk devleti uçak ve dronlar ile günlerdir saldırı düzenliyor. Uluslararası hukuku ihlal ederek sivil altyapıları bombalıyor, sivil insanları, gazetecileri, tüm insanlığı hedef alarak yok ediyor. Bu saldırılar günlerdir özellikle Tışrîn Barajı’na yönelik yoğunlaşmış durumda… Buradan Almanya’daki tüm siyasi parti ve halkına çağrımızdır; Türkiye’nin saldırıları durdurulmalı, Rojava halkı korunarak yaşam kaynakları yok edilmemeli, Türkiye’ye silah sevkiyatına son verilmelidir. Türkiye’nin saldırıları uluslararası mahkemelerce incelenmelidir. Demokratik Özerk Yönetim uluslararası alanda tanınmalıdır.”
Frankfurt’ta KON-MED’in çağrısı üzerine yüzlerce kişi merkezi tren istasyonunda bir araya geldi. 44 günüdür yoğunlaşan ve sivil katliamına dönüşen saldırılar bir yürüyüş ve miting ile protesto edildi. Eylemciler, Frankfurt Hauptwache Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında Rojava’ya ilişkin hazırlanan bildiriler Almanca okundu. FCDK-KAWA Eşbaşkanı Kerima Barçîn, Türk devletinin ve onun desteklediği çetelerin kadın, çocuk demeden sivilleri bombaladığını ve ambulansları hedef aldığını vurguladı, kimsenin Kürtleri teslim alamayacağını belirtti.
Stuttgart kentinde Lautenschlagerstrasse'de bir araya gelen Kürtler ve dostları, işgale ve saldırılara karşı Wilhemsplatz Meydanı’na yürüdü. Meydanda halka konuşan PYD Avrupa Sözcüsü Zozan Rojava, “Biz kazanacağız, halkımız kazanacak, Rojava Kürdistanı kazanacak" dedi.
Saarbrücken kentinde Europa Galerie önünde düzenlenen mitinge, onlarca Kürt ve dostları katıldı. Mitingde saldırılarla ilgili Almanca bildiriler okundu, Rojava'ya sahip çıkma çağrısı yapıldı.
Limburg’da ise Türkiye’nin bir yandan “Kürt kardeşlerim” söylemini kullanırken diğer yandan Rojava ve Medya Savunma Alanları’nı bombalayarak kadınları, çocukları ve savunmasız sivilleri hedef aldığı vurgulandı. Mitingde bu çelişkili tutuma dikkat çekildi.
Kürtsüz bir çözüm olamaz
Fransa’nın Marsilya kentinde (TCŞ - Tevgera Ciwanên Şoreşger) ve (Tekojin) Tevgera Jinên Ciwan tarafından bir yürüyüş düzenlendi. Canebière’den Vieux Port’a kadar süren yürüyüşte, saldırıların durması istendi. Protesto gösterisinde işgale karşı direnişte şehit düşen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üyelerinin posterlerinin yanı sıra “Defend Rojava” ve “Stop à l’invasion Turquie” yazılı pankartlar taşındı. Vieux Port’ta yapılan basın açıklamasında, Ortadoğu’da Kürt halkı olmadan bir çözümün mümkün olmadığı vurgulandı. Açıklamada, Kürt sorununun çözümünün bölgeye barış ve istikrar getireceği ifade edilerek çözümün muhatabının Önder Apo olduğu belirtildi.
Kıbrıs’ın Limasol kentinde Theofilos Kürt Kültür Merkezi önünde bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Rojava’ya dönük işgal saldırılarına ve adada süren işgale karşı yürüdü. Limasol Belediyesi’nin önüne ulaşan halk burada miting yaptı.
Hollanda’nın Den Haag kentinde Parlamento önünde Dem-Ned, PJAK ve Hollanda Kürt Kadınlar Birliği (YJK-H) öncülüğünde eylem düzenlendi. Eylemde, Kuzey ve Doğu Suriye’nin özerk yönetim statüsünün tanınması istendi.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılan eylemde de Tışrîn Barajı’na yönelik saldırılarda nöbet tutan sivillerin katledilmesi protesto edildi. Avusturya Parlamentosu önünde bir araya gelen Kürtler ve dostları basın bildirisini okudu. “Bijî Berxwedana Rojava” sloganları eşliğinde bölgedeki saldırılara karşı tepkilerini dile getiren kitleye yönelik konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda Rojava’daki direnişin desteklenmesi istendi.
İsviçre’de Zürih’in Helvetiaplatz Meydanı’nda Kürt gençlik örgütlerinin çağrısı ile yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş öncesi gençlik örgütleri adına Yusuf Tayfur, İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya birer konuşma yaptı. Tayfur konuşmasında, Kürdistan’ın her dört parçasındaki gelişmelerin birbirinden bağımsız olmadığını ve Kürt halkının kaderinin birlikte mücadeleden geçtiğini vurguladı. Eşbaşkan Çetinkaya da yaptığı konuşmada: “Yeni yüzyıl, Kürdistan halklarının, kadınların, gençlerin yüzyılı olacaktır. And içtik. Arin Mirkanlara, Avestalara, Çiyagerlere söz verdik. Önderliğimize söz verdik. Rojava bizim kırmızı çizgimizdir.”
Bern'de İsviçreli, Kürdistanlı ve göçmen devrimci örgütleri 55. Davos Forumuna karşı yaptıkları eylemde, Türk devletinin Rojava’ya saldırılarını protesto etti. Gösterisi Bahnhof Meydanı'nda gerçekleşti. WEF'e katılan dünyanın en büyük bin şirketinin çözün değil sorunun parçası olduklarına dikkat çekildi. HABER MERKEZİ














