Korkmuyor, 40 yıldır direniyor!

Hanife Gümüş

Hanife Gümüş

  • Tutsak oğlu Mehmet Nezir Gümüş’e 36 yıl hapis cezası verilen ve eşi Hizbulkontra tarafından katledilen Hanife Gümüş, 40 yıldır devlet zulmüne karşı direniyor. Tutsakların sesi olmak için direnişini Adalet Nöbeti’nde sürdüren Hanife ana, “Korkmuyoruz! Tutsakların talepleri karşılanana kadar da nöbetimizi sürdüreceğiz” dedi.

Hanife Gümüş, 1990’lı yıllardan bu yana maruz kaldığı devlet zulmüne rağmen adalet, eşitlik ve barış için mücadele etmekten vazgeçmiyor. Mücadelesini bugün, Kurdistan ve Türkiye cezaevlerindeki siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi eylemlerine destek vererek sürdürüyor.

İzmir’de Adalet Nöbeti’ne katılan Gümüş’ün hikayesi, baskıya ve zulme karşı duran Kürt kadınlarının mücadelesini özetliyor aslında. 27 yıl önce ailesiyle birlikte Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nüsaybin) ilçesinden İzmir’e göç etmek zorunda kalan Gümüş hem zindandaki oğlu hem de tün anneler için dimdik ayakta duruyor.

Oğlu tutuklandı, eşi katledildi

Hanife Gümüş’ün oğlu Mehmet Nezir Gümüş, devletin baskılarından dolayı 1992 yılında Kurdistan Özgürlük Hareketi saflarına katılır. 1999 yılında tutuklanan Mehmet Nezir, 36 yıl hapis cezasına çarptırılır. Hanife ana, oğlu henüz tutuklanmadan önce bir de eşini kaybeder. Eşi, o dönem devletin desteğiyle Kurdistan’da kol gezen Hizbullah tarafından 1994 yılında katledilir.

Kurdistan’da devlet zulmünden dolayı göç etmek zorunda kalan Hanife ana, İzmir’e gelir. İlk yıllar çocuklarına bakmak ve ailesini geçindirmek için fındık tarlalarından pamuk tarlalarına, fabrikalara kadar çalışır. Tutsak oğlu Mehmet Nezir ise bu süreçte sırasıyla Mêrdîn, Oltu, Şakran, Kırıklar, Bandırma cezaevlerine sürgün edilir.

Tüm tutsaklar için

Mehmet Nezir, en son 19 Ocak’ta Burdur S Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Şu anda tek kişilik hücresinde baskı ve tecride karşı mücadele ediyor. Hanife ana da oğlunun ve diğer tutsakların sesini, Adalet Nöbeti direnişçileriyle birlikte sokaklara taşıyor.

Jinnews’ten Nazlıcan Nujin Yıldız’a konuşan Hanife ana, tutsak oğluna yapılan hukuksuzluğu şöyle anlatıyor: “Şimdi tek hücrede kalıyor. Sadece üzerindeki elbiselerle ve bir battaniyeyle gönderdiler. Şu an hala kalan eşyalarını göndermemişler. Cezaevini arıyoruz ama cevap vermiyorlar. Bir insan tek başına kalırsa diyelim ki gece bir kriz geçirdi, başı ağrıdı. Bu bize göre adaletsizliktir ama devlete göre adalet oluyor. Çocuklarımız tek başına bir hücredeler, bu çok zor. Çocuklarımız için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Sadece benim oğlum değil, bir sürü arkadaş tek hücrede.”

Çocuklarımızı bu zulümden kurtaralım

Devletin tutsakları katletmek istediğini ve özellikle hasta tutsaklar için bir an önce adım atılması gerektiğini söyleyen Hanife ana, şu çağrıyı yapıyor: “Hasta tutsakları serbest bıraksınlar. Tutsak anneleri olarak Adalet Nöbeti’ndeyiz ve diğer tutsak ailelerinden de destek bekliyoruz. İzmir’de ne kadar tutsak ailesi varsa gelip bize destek olsunlar. Hem çocuklarına hem tutsaklara hem de Sayın Abdullah Öcalan’a sahip çıksınlar. Çocuklarımızı bu zulümden kurtaralım.”

Korkmuyoruz, buradayız

“Dünyaya güzelliğin, adaletin gelmesini istiyoruz” diyen Hanife ana, nöbet eyleminde polisin sık sık kendilerinin fotoğraflarını çektiklerini belirterek, taleplerini sıralıyor:

“Kürtler ve Türkler arasında savaşın olmasını istemiyoruz. Bu savaş dursun artık, kimse ölmesin. Anneler artık ağlamasın, annelerin gözlerinde yaş kalmadı. Devletten bir şey istemiyoruz, bu savaşı durdursunlar artık. Bu zulmü Kürtlerin ve Türklerin üzerinden kaldırsınlar. Kardeş gibi yan yana oturalım, konuşalım. Biz Adalet Nöbeti için buraya geldiğimizde kapının önündeki polisler bizim fotoğraflarımız çekmeye başlıyor. Gelsinler burada çeksinler, bizim yüzümüzdeki ifadeden ne anlayacaklar? Gelip bizi tutuklayacaklarsa tutuklasınlar, öldüreceklerse öldürsünler. Korkmuyoruz! Çocuklarımız için Adalet Nöbeti’ndeyiz. Tutsakların talepleri karşılanana kadar da nöbetimizi sürdüreceğiz. Açlık grevinde olanlara selamlarımı iletiyorum ve başarılar diliyorum” dedi.

Yol’a düşenlere selam

Wan ve Qers’te başlatılan Büyük Özgürlük Yürüyüşü, Hanife ananın da gündeminde. Konuşmasının sonunda yürüyüşçüleri selamlayan Hanife ana, “Yolları açık olsun. Onları destekliyoruz. Elimizden ne gelirse biz de yaparız. Yürüyüşte olan anneleri de selamlıyorum. Onları kutluyorum, ayaklarına sağlık. O karın içerisinde yürüyorlar. Onlara başarılar diliyorum” diyor. İZMİR

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.