Köyler de hafıza da sular altında
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Silvan Barajı ile Silvan, Kulp, Hazro ve Lice ilçelerinde yaklaşık 50 köy ve doğal bir alan olan Gelîyê Godernê’nin tamamı sular altında kalacak. Kanikanlı kadınlar, köylerinin 90’larda yakıldığını belirterek, şimdi ise baraj ile ikinci kez göçe zorlandıklarını dile getirdi.
MEDİNE MAMEDOĞLU-JİNHA/AMED
Türk devletinin en büyük 2’nci sulama projesi olarak adlandırdığı Silvan Baraj Projesi’nin yapımı bu yılın sonunda bitecek. 8 baraj ve 23 sulama tesisinden oluşan projenin faaliyete geçmesi ile birlikte Silvan, Lice ve Kulp arasında bulunan 50’den fazla köy ve tarım arazisi sular altında kalacak. Yapımının bitmesi ile birlikte faaliyete geçmesi beklenen baraj için sular altında kalacak evlerini terk etmeleri için yapılan para teklifini kabul etmeyen köylüler, barajın hem anılarını hem de evlerini sular altında bırakacağını ifade etti.
Baraj köylerimizi yok edecek
Kanıka köyünde yaşayan Raife Gülsüm, barajla birlikte iki kere yerlerinden göç ettirilmeye zorlandıklarını belirtti. 90’larda yaşanan köy boşaltmaları nedeniyle köylerinin yakıldığını ve yıllarca köylerinden ayrı kaldıklarını söyleyen Gülsüm, yıllar sonra gelip kendi elleri ile yaptığı evin bu seferde baraj altında kalacağına dikkat çekti.
90’lardan sonra yaşadığı sürgünü yeniden yaşamak istemediğini vurgulayan Gülsüm, “Barajla evlerimiz topraklarımız sular altında kalacak. Yolumuz ikiye bölünecek. Biz bir yerde akrabalarımız bir yerde kalacak. Bu baraj bize hayır değil sadece felaket getirecek. Herkes su gelecek böyle olacak diyor ama bu suyun bana bir hayrı dokunmayacak. Benim yıllarca oda oda yaptığım evim elimden gidecek” diye konuştu.
Para teklif ediyorlar
Baraj yüzünden evini ve toprağını terk etmek istemediğini ifade eden Gülsüm, “Bize para teklif ediyorlar ama hangi para bize çocukluğumuzu, mezarlarımızı verecek. Burası benim atalarımın, ailemin doğduğu, öldüğü yer. Ben buradan çıkıp onları bırakıp nereye gideceğim” diyerek barajla yürütülen göç politikasına tepki gösterdi.
Kimse barajı istemiyor
Xerifşah Gülsüm ise yapımı devam eden baraja dair şunları söyledi: “Köyümüzü bir kere terk ettik, yaşamadığımız şey kalmadı. Bir türlü rahat yüzü görmedik. Şimdi baraj gelse hem köyümüz hem topraklarımız hem bahçelerimiz hepsi toprak altında kalacak. Hayvanlarımızın da insanların da gidiş geliş yolu kapanacak. 20 yılda inşa ettiğimiz evimiz elimizden gidecek.”
* * *
Alevi köyleri göç ediyor
EREN GÜVEN-PİRHA/ERZURUM
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Hınıs Şube Başkanı Yaşar Çelik, süregiden ekonomik kriz nedeniyle Alevi köylerinin hızla göç verdiğine işaret etti. Çelik, Hınıs ilçesindeki 38 Alevi köyünün yarısında iki ya da üç ev kaldığını belirterek, “Nüfus az olunca eskisi gibi inanç ritüellerimizi de gerçekleştiremiyoruz” dedi.
Yaşar Çelik, yöre insanının geçim kaynağı olan hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirterek, “Örneğin bir torba yem, önceki yıllara kıyasla iki katı fiyatına yükseldi. Artık hayvanlar da para etmiyor. Durum öyle bir hale geldi ki köylüler süt hayvanlarını dahi kesime gönderiyor” dedi.
Kriz köylüyü göçe zorladı
Artık köylerde süt üretiminin yapılmadığına işaret eden Çelik, “İnsanların büyük kısmı devletin üç ayda bir verdiği 350 liralık destek için kuyruklara giriyor. Artık meralarımız da yetersiz kalıyor. Merası olan köylerdeki araziler devlet tarafından kiraya veriliyor. Urfa, Diyarbakır ya da başka illerden gelenler ihaleye çıkarılan bu meraları alıp kullanabiliyor. Yaklaşık 4 yıldır devlet, meraları bu şekilde kiralıyor. Bu sebeple köyümüz çok göç veriyor.”
Bin gencimiz Avrupa’ya gitti
Eren GÜVENYaşar Çelik, ekonomik krizin derinleşmesi sebebiyle köylerin boşaldığına da vurgu yaptı: “Hınıs ilçesinden yaklaşık bin gencimizin dış ülkelere kaçak yollarla gitti. Göç durumu her zaman vardı ancak 2015 yılından sonra bu daha da hızlandı. Hınıs’ta 38 Alevi köyü var. Bunun yaklaşık 15 köyünde ancak 2-3 ev mevcut. Nüfus az olunca eskisi gibi inanç ritüellerimizi de gerçekleştiremiyoruz. Örneğin cem yapamıyoruz. Pirlerimiz de nadiren köye uğruyor.”
* * *