Kürt filmleri Cannes yolcusu


65. Cannes Film Festivali'nin kısa film yarışma ve yarışma dışı bölümlerine binlerce film arasından seçilen iki Kürt filmi de var.
Kürt sineması ve sinemacısının arayışının hızla arttığı son yıllarda ortaya çıkan birçok film de önemli festivaller de yer bulmaya başladı. Kürt sineması açısından son iyi haber ise, dünyanın en prestijli film festivallerinden kabul edilen Cannes Film Festivali'nden geldi. Bu yıl 16-27 Mayıs tarihleri arasında 65'incisi düzenlenecek festivalin kısa film bölümünde 'Kesit' ile yarışma bölümünde 'Bedeng' (Sessiz) isimli kısa filmler kabul edildi.
Filmin konusu ötekileştirme
Çekimleri geçtiğimiz ekim ayında Amed'de yapılan, Gilgameş Film ve Pel Prodüksiyon'un ortak yapımcı olduğu 'Kesit' filmi, Kürt ve Alevi olan Hüseyin'in okulda yaşadığı ötekileştirme ve ayrımcılıktan bir kesiti anlatıyor. Hüseyin, din kültürü dersinde Kızılbaş olmasından dolayı dersin öğretmeni tarafından "selamsız" bırakılmaya çalışılıyor. Hüseyin'in tepkisi sınıfın dışına taşınca milli güvenlik dersi için okulda bulunan rütbeli askerin ilk önce sahiplenmesi, sonrasında ise annesi ile Kirmanckî konuştuğu için ikinci kez yaşadığı ayrımcılığı anlatıyor.
Filmin dikkat çeken diğer bir yönü ise, öykünün görsel anlatım tekniği. Film baştan sona okul bahçesi, koridorlar, sınıf ve yeniden okul bahçesine kadar tüm aksiyonlar tek tek plan ve sahnelere bölünmeden 15 dakikalık bir tek planla çekildi.
İzleyici aktif hale getiriliyor
Daha önce de kısa filmleri bulunan 'Kesit' filminin yönetmeni Ayhan Sarıgöl, filmin, yaşamın herhangi bir anından bir parça kopararak, bu parçanın aidi olduğu bütün hakkında hangi sonuçlara varılabilirlik tezinden hareketle yapıldığını belirtti.
Seçilen bu zaman diliminin bir okul olması ve orada eğitim gören öğrencilere öteden beri aktarılan her türlü bilginin ve davranış biçiminin okulun kendisi için değil, bilakis yaşamın kendisi için önemli olduğu savının sürekli dikte edildiğini ifade eden Sarıgöl, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte tam da bu noktada, hikayenin içerisinde nesnelleşmiş pasif bir birey olmaktan ziyade bu hikaye içerisinde sübjektif olarak dolaşıp ve aynı zamanda seyircisine hikaye içerisinde ayrıksı kritik bir bakış geliştirme eğiliminde olan bu film izleyiciye de klasik bir sinema izleyicisi gibi koltuğunda pasif bir şekilde oturup filmini tüketen birey olmaktan çıkarıyor. Sahnedeki oyunu izleyen ve aynı zamanda o oyunun en önemli unsuru olan tiyatro izleyicisi olma aktifliğini kazandırıyor. İzleyici kurgu teknikleri ile kandırılan pasif seyirci konumundan sıyrılıp, çıplak gözleri önünde gerçekleşen yaşamdan bir kesitin şahidi olma şansını yakalayabilmektedir."
'Bedeng' yarışmacı
İkinci film ise yönetmen Rezan Yeşilbaş'ın Bedeng (sessiz) adlı kısa filmi. 4 bin 500 filmden Altın Palmiye için yarışacak 10 film arasına giren Bedeng, Yeşilbaş'ın Hüküm ile başlayan Kadın Üçlemesi'nin ikinci filmi. Kısa metraja verilecek Altın Palmiye’yi, Belçikalı yönetmen Jean-Pierre Dardenne başkanlığındaki seçici kurul belirleyecek.
1977 doğumlu Rezan Yeşilbaş, 2008 yılında Marmara Üniversitesi Sinema-TV Bölümü'nden mezun oldu. Öğrenciyken kısa filmler çekti. Kısa filmi "Hüküm", onun "Kadın Üçlemesi"nin ilk filmiydi. Hüküm yurtiçi ve yurtdışı birçok festivalde gösterildi ve çeşitli ödüller kazandı. Yeşilbaş, bazı sinema filmlerinde yapım sorumluluğu ve yönetmen yardımcılığı yaptı. Üçlemenin ikinci filmi olan 'Bedeng'i ise 2011'de çekti. Şu an üçlemenin üçüncü filminin senaryosunu da hazır bulunduruyor. Rezan Yeşilbaş, 2008 yılından beri yönetmen Zeki Demizkubuz'un asistanlığını yapıyor.
ERSİN ÇELİK - DİHA/AMED
