Kürt gazeteciler: Gördük ve susmadık

Tutsak gazeteciler

Tutsak gazeteciler

  • Bir ay önce tutuklanan Kürt gazeteciler, gönderdikleri mesajda, "Gerçekleri görmeyelim, duymayalım, bilmeyelim istiyorlar. Biz gördük ve susmadık. Bu dosya gözaltı gerekçesi bile olmazken, bizler tutuklandık" dedi.

Kürt gazeteciler, siyasi bir talimatla tutuklandıklarını belirterek, iktidarın bu tutuklamalarla toplumda baskı ve korku iklimini yaymaya çalıştığı vurguladı.

Ankara merkezli soruşturma kapsamında 25 Ekim’de işkenceyle gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirler Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer, 29 Ekim’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan MA muhabiri Zemo Ağgöz ev hapsi şartıyla, bir süre MA’nın Ankara bürosunda stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yaptıkları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri, mesleki faaliyetler kapsamında yaptıkları seyahatlerle suçlanan gazeteciler, bir aydır cezaevinde tutuluyor.

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi ve Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan gazeteciler, tutuklanmalarının birinci ayında mesaj gönderdi. Gazetecilerin ortak mesajında, siyasi bir talimat sonucu gözaltına alınmalarıyla başlayan hukuksuzluğun, bir aylık tutukluluk süreciyle devam ettiği vurgulandı. Gazeteciler, bu süreci şöyle anlattı: “Dört gün boyunca gözaltında kaldık. 4. gün adliyeye çıkarıldık. Adliyeye çıkarılana kadar her hangi bir ifade vermedik. Oysa gözaltında olduğumuzun 3. günü, henüz ifademiz alınmadan ve mahkemeye çıkarılmadan Sincan’da bizim için koğuş hazırlanmıştı. 5 kadın gazeteci olarak birlikte kaldığımız koğuş, tutuklanmadan bir gün önce ‘boyanacak’ denilerek boşaltılmıştı. Bir gün sonra tutuklandığımızda koğuşa getirildik. Koğuş boyanmıştı ve duvarları dökülüyordu.”

Gözaltına alındıkları sırada polisin “baş eğdirme” girişimlerinin ve görüntülerin servis edilmesiyle yaratılmak istenen algının siyasi talimatın bir parçası olduğunu vurgulayan gazeteciler, “Son 5 ayda Özgür Basın emekçisi 26 gazeteci tutuklandı. Özgür Basın emekçileri neden tutuklandı? İçinde bulunduğumuz siyasal atmosfer ve geçmiş deneyimler bu sorunun cevabını veriyor. İktidar, siyasal, toplumsal ve ekonomik krizin derinleştiği bu süreçten yara almadan çıkmaya çalışıyor. Bunun için her türlü hukuksuzluk ve anti demokratik uygulamaları hayata geçiriyor. Bizim tutuklanmamız da bu hukuksuzluk halkasının bir parçası” dedi.

Özgür Basın emekçilerinin tutuklanmasının, Kürt sorunundan bağımsız olmadığının altını çizen gazeteciler, şunları ekledi: “Bu soruna ‘güvenlik’ adı altında savaş politikalarıyla yaklaşan iktidarın hedefi olduk. Gerçekleri görmeyelim, duymayalım, bilmeyelim istiyorlar. Biz gördük ve susmadık. Medyanın büyük bölümünü güdümüne alan iktidar, kontrolü altına alamadığını ise sindirmeye çalışıyor. İktidar bizleri tutuklayarak, toplumda baskı ve korku iklimini yaymaya çalışıyor. Sahada yaptığımız haberler, attığımız tweetler, sunduğumuz programlar, ‘suçlama’ konusu yapıldı. Mesleki faaliyetlerimizle, gazetecilikle yargılanıyoruz. Bu dosya gözaltı gerekçesi bile olmazken, bizler tutuklandık.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.