Kürt karşıtlığını sürdürecek

• Rehin tutulan Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, Türk yargı sisteminin Kürtleri "normal" hukuk sisteminin dışına ittiğini, yurttaşlıktan da çıkarılmanın söz konusu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
• "Kürt siyasi hareketi, faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan Erdoğan'a karşı politik bir tutum aldı. Erdoğan, kurduğu cinsiyetçi, milliyetçi, dinci, militarist ittifak ile Kürt karşıtlığını sürdürecek."

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Sebahat Tuncel tutsak olduğu Sincan Cezaevi’nden İtalya’da yayın yapan La Stampa gazetesinden Valentina Ruggiu’nun gönderdiği soruları yanıtladı. Gazete, Sebahat’ın röportajını “Erdoğan'ın siyasi rehinesi olarak hayatım" başlığıyla yayınladı. 

Tuncel, rehineliğinin 7. yılında bulunduğunu ve daha ne kadar kalacağının ise Türkiye'deki siyasal gelişmelere bağlı olduğunu belirterek, "Kürt siyasetçiler hakkındaki davaların yüzde 90’ı siyasi saikler ile açılmış durumda. Türkiye'de yasama, yürütme, yargı bağımsızlığı ortadan kalktı. Hukuk mekanizması iktidarın muhalifleri baskı altında tutma aracına dönüştüğü için adalet sağlanmıyor. Türkiye'de Anayasa Mahkemesi’ne, AİHM'e, yapılan başvuruların yüzde 70-80'i adil yargılanma talebi üzerinedir" dedi.

Fiilen yurttaşlıktan çıkarılıyor

Türkiye'deki yargının siyasallaşmasının, davaların öngörülebilir olmasını ortadan kaldırdığını kaydeden Tuncel, şöyle devam etti: "Türkiye yargı sistemi mevcut hali ile biz Kürtleri 'normal' hukuk sisteminin dışına çıkarmış durumda. Fiilen yurttaşlıktan da çıkarılma söz konusu. Türkler, Türk siyasetçiler için hak olan siyaset yapma, örgütlenme ve eylem yapma özgürlüğü, Kürt siyasetçiler, Kürt kadınlar ve gençleri olunca 'örgüt üyeliği' gerekçesi yapılmaktadır.

Haksızlıkla rehin tutuluyoruz

Kürt siyasetçiler yaptıkları konuşmalar, belediye başkanları yaptıkları hizmetler, Kürt basını yaptığı haberler nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanmakta. Düşünce, ifade özgürlüğü, temel insan hakları, anayasal hakları gasp edilmektedir. O nedenle ben de HDP'nin eski Eşbaşkanlarımız, milletvekilleri, belediye eşbaşkanlarımız 7 yıldır haksız bir şekilde "rehin" tutuluyoruz." 

CHP sorunlarını aşamıyor

Kılıçdaroğlu ve CHP'nin Türkiye'de oylarının anlamlı bir şekilde artmamasının, yüzde 20-25 bandında kalmasının esasta Cumhuriyet'in kurucu partisi olarak kendini güncelleştirmemesiyle alakalı olduğunu söyleyen Tuncel, şunları dile getirdi: "CHP, dünyada sosyal demokrasinin yaşadığına, bir de Kemalizmin katı ulus-devletçi krizi eklenince yapısal sorunlarını aşamamaktadır. Kılıçdaroğlu, CHP'de kimi değişimlere imza atsa da yapısal sorunlara dokunmamıştır. Katı ulus-devletçi anlayış Kürt karşıtlığını, göçmen karşıtlığını, Türk kimliği dışındaki diğer kimliklere yaşam hakkı tanımamaya yol açıyor. Kürt siyasi hareketi, faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na karşı politik bir tutum almaktadır. Ancak seçimden sonra da kim olursa olsun ırkçı, faşist, milliyetçi, cinsiyetçi ve Kürt halkını yok sayan her türlü anlayışa karşı mücadele ederek, direnecektir."

Kürtlerin kendini yönetmesi

Türkiye ve Kürtler için nasıl bir gelecek hayat ettiği sorulan Tuncel, şöyle yanıt verdi: "Halkımın özgür olmasını, kendi kendini yönetmesini, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızın yaşam bulmasını, Türkiye ve Ortadoğu halkları eşit, özgür, demokratik ve barış içerisinde bir yaşamı inşa edeceğine inanıyor ve bunun için mücadele ediyorum.

Rejimini kurumsallaştırır

Erdoğan'ın zaferinin Kürt halkının geleceğine etkisine yanıt vermeden önce söyleşinin seçimden bir gün önce yapıldığını hatırlatan Tuncel, şunları söyledi: "Erdoğan'ın kazanması durumunda faşist tek adam rejimini kurumsallaştırmak için yeni bir anayasa yazmayı isteyecektir. 20 yıldır iktidarda olan AKP'deki güç zehirlenmesi, yozlaşma, çürüme ve yolsuzluk, toplumda da derin bir çürümeye yol açmış durumdadır. AKP ancak zor ve şiddet araçları ile durumunu koruyabilmektedir. Bu durum, Erdoğan'ın kazanması durumunda önümüzdeki süreçte toplumsal sorunlara itiraz ve isyanlara yol açma olasılığı yüksektir. Gelecek günler, Türkiye için zor olacaktır. Erdoğan, kurduğu cinsiyetçi, milliyetçi, dinci, militarist ittifak ile Kürt karşıtlığını sürdürecektir. Siyasallaşan ve iktidarın atadığı yargı mensupları da bu politikayı sürdürecektir." İSTANBUL