Kürtler büyük bedel ödedi, unutmuyoruz

• Güney Afrika Kürt Çalışma Grubu Başkanı Mahmoud Patel: 52 yıl, Kürt halkı için büyük bir bedele mal oldu. Yapılan fedakârlıkları unutmamalıyız. Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan’a selam olsun. 
• Avukat Margaret Owen: Bu gerçekten harika bir başlangıç ve yeni bir umut. Erdoğan şimdi nasıl karşılık verecek göreceğiz. Ve dünya Erdoğan’ın ne yapacağını izleyecek. Süreci başlattığı için Öcalan’a teşekkür ediyoruz.
• AP Parlamenteri Andreas Scheider: Türkiye ve Erdoğan bu fırsatı kaçırmamalı, gerçek bir barış süreci başlatmasını istiyoruz. Abdullah Öcalan, Kürt halkı için Nelson Mandela’dır. AP ve AK’nin sürece dâhil olması önemlidir.

EREM KANSOY / BRÜKSEL 

Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK), silahlı mücadeleyi sonlandırma ve fesih kararı, dünyanın dört bir yanındaki aktivisti, hukukçuyu ve düşünürü etkiledi. PKK’nin kararı, barış için fırsat olarak değerlendiriliyor ve Türk devletine açıkça adım atma çağrısı yapılıyor. 

 

 

Öcalan’a Özgürlük kampanyasına İngiltere’de öncülük eden UNITE Sendikası Uluslararası Temsilcisi Simon Dubbins, Kürt Halk Önderi’nin yaptığı çağrının bölgede “deprem etkisi” yarattığını söyledi. Dubbins, “Abdullah Öcalan’ın cezaevindeki koşullarının biraz iyileştiğini biliyoruz ancak hala avukatları ve ailesiyle görüştürülmüyor. Bu kişilerle görüşebilmesi hem Türkiye hem de bölgede gerçek bir barış ortamı yaratılmasında, oynayabileceği rolü üstlenebilmesi açısından son derece önemli. Bu süreçte sadece Öcalan gerçek rolünü oynayabilir” dedi.

“Türkiye’nin sürecin ilerlemesi ve başarıya ulaşması için ciddi olması mutlak bir zorunluluktur” diyen Dubbins, Avrupa’nın yanı sıra dünyanın tam da şu anda Türk devletine adım atması için baskı yapması gerektiğine işaret etti.

“Süreci sadece üstünlük kazanmak için bir fırsat olarak kullanmak değil, gerçekten bir sonuç üretmek için değerlendirmek gerekiyor. Türkiye’de halklar barışı çok ama çok acil bir şekilde istiyor ve ihtiyaç duyuyor. Yani ülkenin demokratikleşmeye ihtiyacı var. Dolayısıyla uluslararası baskı son derece kritik önemde. Tüm hükümetlere; Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmesini sağlayın.”

 

 

Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan’a selam olsun

PKK’nin aldığı kararla, herkesi barış içinde ve demokratik bir toplumda yer alabileceği bir geleceğe taşıyacak konuma getirdiğini ifaden eden Essa Moosa’nın çalışma arkadaşı Güney Afrika Kürt Çalışma Grubu Başkanı Mahmoud Patel, şöyle devam etti: “Elbette, 52 yıl Kürt halkı için büyük bir bedele mal oldu. Yapılan fedakârlıkları unutmamalıyız. Kongre tarafından onurlandırılan Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan’a selam olsun.”

Türk devletinin adım atmak için öncelikle İmralı’dan başlaması gerektiğine vurgu yapan Patel, “Başkan Apo, Türk devletiyle eşitlik ve eşit haklara dayalı demokratik bir toplumu tesis ederek, hak ettiği rolü üstlenebilir. AB, NATO ve uluslararası toplum, Türkiye’ye bu tarihi anı kucaklaması için baskı yapılmalıdır. Aksi takdirde tarih tarafından sonsuza dek lanetleneceklerdir” ifadelerini kullandı.

Patel, son olarak Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yaptı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, size bir kez daha fırsat verildi. Lütfen bu fırsatı, hiçbir koşul olmadan değerlendirin. PKK, tarihsel misyonunu yerine getirdi ve Başkan Apo, Kürt halkının yaptığı fedakârlıklarla rağmen bunu size sundu. Hepimiz, Başkan Apo’yu ve bundan sonraki süreci desteklemeyi dört gözle bekliyoruz.”

 

 

Ön koşulsuz olmalı

Sinn Féin Ulusal Başkanı Declan Kearney, PKK’nin kararını “Kürt halkının ulusal ve demokratik haklarını ilerletmek adına açıkça ve samimice atılmış bir adım” olarak nitelendirdi. Kearney, “İlk aşamada, görüşmelere ön koşulsuz şekilde dahil olması gereken iki ana taraf Türkiye hükümeti ile Kürt halkının temsilcileridir. Eğer başka uluslararası aktörler de yapıcı bir rol oynayabilecekse, elbette memnuniyetle karşılanmalı. Ancak görüşme sonuçlarının güvence altına alınması ve varılan anlaşmaların eksiksiz şekilde uygulanmasını garanti altına alacak bir temelde olmalıdır” dedi. 

 

 

Teşekkürler Öcalan…

İnsan hakları savunucusu ve avukat Margaret Owen, 12’nci Kongre kararının ilan edildiği 12 Mayıs’ı “tarihi ve inanılmaz bir gün” olarak tanımladı. “Bu gerçekten harika bir başlangıç ve yeni bir umut” diyen Owen, şu noktalara dikkat çekti: “Şimdi iş Türk parlamentosuna düşüyor. Hukuki ve siyasi reformları onaylamaları gerekiyor. Ayrıca barışı yürütebilmesi için Öcalan serbest bırakılmalı. Şimdi göreceğiz Erdoğan ne yapacak, nasıl karşılık verecek? Ve dünya her yerde Erdoğan’ın ne yapacağını izleyecek. Bu süreci başlattığı için Öcalan’a teşekkür ediyoruz. Umarız en kısa zamanda serbest bırakılır; bölgeye, Kürtlere ve herkese barış gelir.”

 

 

Cesaret gerektiren bir adım

İtalya’daki Udine Üniversitesi’nde akademisyen olan Dr. Federico Venturini, PKK’nin yıllarca süren silahlı mücadelenin ardından farklı bir çalışma biçime geçtiğine vurgu yaptı. Venturini, “Barış sürecinin başlamasına katkı sunmak için tarihi karar alan PKK’nin Kongresi’ni tebrik ediyorum. Çünkü bu kararı almak cesaret gerektiriyordu. Türk devletinin, bu süreci destekleyecek somut adımlar atması gerekiyor. Ayrıca bizim de Kürt meselesinin demokratik, ekolojik ve tüm azınlık haklarının tanınmasına dayalı bir gelecek için çözmeye yönelik adımları destekleme sorumluluğumuz var” dedi. 

 

 

AP ve AK sürece dâhil olmalı

Avrupa Parlamentosu’ndaki Kürt Dostluk Grubu olarak, Türk devleti ve Erdoğan’a bu fırsatı kaçırmaması çağrısı yapan AP Parlamenteri Andreas Scheider, şunları ekledi: “Gerçek bir barış süreci başlatmalarını istiyoruz. Bu süreç, kültürel ve ekonomik anlamda öz belirlenimi de kapsamalı ve tüm Kürt halkı için daha demokratik bir gelecekle sonuçlanmalıdır.

Strasbourg’daki genel kurul oturumunda AP, Türkiye hakkında yıllık raporu oyladı. Abdullah Öcalan bu süreci başlatma çağrısını daha önce yapmıştı. Ve biz bu çağrıya dair bir paragrafı rapora ekleyebildik. Şimdi ise PKK’nin bu açıklamasıyla süreç daha da güçlü hale geliyor. Abdullah Öcalan, Kürt halkı için Nelson Mandela’dır. Sürecin başarılı olmasını umut ediyorum. AP ve AK’nin sürece dâhil olması önemlidir.”