Kürt'ün çadırına da tahammülleri yok

Yurt Dışı Haberleri —

.

.

  • Strasbourg’da düzenlenen “Öcalan’a Özgürlük” mitingi ardından St.Maurice kilisesi önünde çadır eylemi düzenlemek isteyen eylemcilere Fransız polisi hiddetle saldırdı. 
  • KCDK-E saldırıya tepki gösterdi, “Kürt halkının bir demokratik eylemine tahammül gösterilmemiştir” diyerek bu zihniyetin antidemokratik güçlere hizmet anlamına geldiğini belirtti.  

 

JİYAN ELMA/STRASBOURG

  • Kürdistanlılar ve dostlarının, Öcalan’a yönelik tecrit ve özgürlüğünün sağlanması için yıllardır yılmadan, yorulmadan eylem düzenlendiği Fransa’nın Strasbourg kentinde bu kez “Öcalan İçin Harekete Geç” sloganı ile bir miting düzenlendi. Miting sonrasında tecrite dikkat çekmek amacıyla bir ay boyunca sürecek çadır eylem düzenlenmek istendi. Ancak Fransız polisi, bütün hiddetiyle eylemcilere saldırdı, çadırları dağıttı.
    Avrupa’nın birçok ülkesinden Kürtler ve dostları, Fransa’nın Strasbourg kentinde “Öcalan İçin Harekete Geç” sloganı ile Avrupa Konseyi (AK) binası önünde bir miting düzenledi. 14 enternasyonal kurumun katıldığı mitingde ortak ses “Öcalan’ın Özgürlüğü” oldu. 
    Temel talepler ise şunlardı:
     1- Abdullah Öcalan ve İmralı’da diğer tutukluların derhal CPT, avukat ve aileler ile görüşmelerinin sağlanması ve tecrit uygulamalarının sonlandırılması,
    2- AİHM, Avrupa Konseyi ve BM’nin Türkiye’ye, mevcut gözaltı rejiminin BM Siyasi Tutuklulara Uygulanacak Muameleye İlişkin Asgari Standart Kuralları’na (Nelson Mandela Kuralları) aykırı olması nedeniyle yaptırım uygulaması, 
    3- Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, icra yetkisinin sağladığı yaptırım gücünü kullanarak Öcalan'ın özgürlüğünü amaçlayan siyasi adımları derhal atması.

Kartal: Görevlerinizi yerine getirin
Mitingde konuşan KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, “Kürt halkı ve dostları artık yeter diyor. Her alanda çözümün tek koşulu Öcalan üzerindeki tecritin sonlanması ve özgürlüğüne derhal kavuşmasıdır” diyerek, CPT ve AK’yi görevlerini yerine getirmeye çağırdı. 

foto: SABRİ BÖLEK

UNITE Sendikası: Öcalan çözümün anahtarı
UNITE Sendikası Uluslararası ve Araştırma Direktörü  ve Öcalan’a Özgürlük Kampanyası yürütücülerinden Simon Dubbins, “Öcalan üzerindeki tecrit ve işkencenin sona ermesi için yıllardır burada inat ve inançla tuttuğunuz nöbeti saygıyla selamlıyorum. Avrupa Konseyi’nin bu talebi görmemezlikten gelmesi, gerekli adımları atmaması kabul edilemez” dedi. 
İngiltere UNITE Sendikası Yetkilisi ve Öcalan’a Özgürlük Kampanyası Temsilcisi Clare Baker ise, “23 yıldır İmralı’da tutulan Öcalan, Ortadoğu’nun bütün sorunları için çözüm anahtarıdır. Bugün AKPM önünden bir kez daha sesleniyoruz, Öcalan’ın özgürlüğü ve yaşamsal koşullarının tamamının sağlanması gerekiyor” dedi. 

foto: BARIŞ BALSEÇER

Corradi: Ortadoğu’nun Mandela’sı
İtalya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Komitesi Üyesi Prof. Laura Corradi: “Bugün Mandella Güney Afrika için neyse, Öcalan’da Ortadoğu için o’dur. Bugün Öcalan’ın paradigmasına baktığımızda, dünya halklarına ışık tuttuğunu görebiliriz. Yarattığı demokratik modernite modeli, kapitalist moderniteye karşı tek silahımız. Bu yüzden yarın ya da birazdan değil, derhal: Öcalan’a Özgürlük!” 

Konca: Boyun eğmeyiz
TJK-E temsilcisi Besime Konca: “Bugün adım adım Kürdistan’ın dağları yıkılıyor, Kürtler katlediliyor ve topyekün bir kırımdan geçirilmeye çalışılıyor. Bütün bu insanlık dışı uygulamalara asla boyun eğmeyeceğiz. Önderliğimiz özgürleşecek, Ortadoğu halklarına kurtuluş gelecektir.”

foto: BARIŞ BALSEÇER

Polis, çadırlara saldırdı

Düzenlenen miting ve yapılan konuşmalar ardından eylemciler, buradan Arnold Meydanına geçti. St.Maurice kilisesinin önünde çadır kurarak, Öcalan’a yönelik tecrite dikkat çekmek isteyen eylemcilere polis saldırdı. Çok sayıda kişi polisin sıktığı gaz nedeniyle fenalaştı ve çevredeki hastanelere kaldırıldı. Polis parkta kurulan yaklaşık 150 çadırı ise sökerek kaldırdı. 

DAİŞ zihniyetine hizmet
Fransız polisinin, çadır kurmak isteyen eylemcilere yönelik saldırısına sert tepki gösteren KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı üyesi Murat Ceylan şu ifadeleri kullandı: Kürt halkı 22 yıldır Rêber Apo üzerindeki tecride dikkat çekmek istiyor. Ve Avrupa Konseyi, AİHM ve CPT’nin burada olmasından kaynaklı halkımız haklı olarak bu tecridin kırılması için 22 yıldır bu kurum binalarının önünde eylem yapıyor ve sözler alıyor. Bugün itibarıyla Rêber Apo üzerindeki tecrit Avrupa Konseyi’nin, CPT’nin denetiminde devam etmektedir. Yani gardiyan, bekçi olarak görevlendirdikleri Türkiye’yi korumaya devam ediyorlar. Bugün Kürt halkının bir sivil demokratik çadır eylemine tahammül gösterilmemiştir. Aslında bugünkü saldırı, faşist Türk devletine, sömürgeci devletlere ve dolayısıyla DAİŞ gibi bir zihniyete hizmet etmiştir” ifadelerini kullandı. 

Saldırıya tepkiler: Siyasi bir tutum

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç: Eylemimiz coşkuyla başladı. Avrupa’nın birçok ülkesinden halkımız mitinge katıldı. Mitingimiz başvuru sürecinde de engellenmeye çalışıldı. Ama mahkeme kararıyla bu engellemeyi aştık. Kürt halkı ve dostları, Avrupa Konseyi ve CPT’nin birçok eylem sonrası verdiği sözü yerine getirmemesinden dolayı Arnold Meydanı'nda bulunan St.Maurice kilisesinin önünde çadırlar kurarak bir sivil itaatsizlik eylemi başlattı. Ancak polisin saldırısına uğradık. Fransa devletinin bu tutumunu kınıyoruz. Bu saldırı, siyasal bir karar neticesinde gerçekleşmiştir. “

Halkların özgürlüğü haykırıldı
Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) Dönem Eş Sözcüsü Tuncay Yılmaz: “Bugün burada binler bir araya gelerek Öcalan şahsında halkların özgürlüğünü haykırdılar. Kapitalist Modernite dışında bir yaşamın kurulabileceğini dile getirdiler. Bunun zorunluluk olduğunu ifade ettiler. Bugün burada ekolojik, cinsiyet eşitlik, özgür bir dünyanın kurulabileceğini esas alan bu kampanyaya saldırıldı. Biz bu engelleme ve saldırıyı böyle anlıyoruz. Bugün çadırlarımızı dağıtabilirler. Ama biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Hem Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacağız hem de özgür, eşit, demokratik dünyayı inşa edeceğiz.”

Öcalan’ın sahiplenilmesinden ürktüler
KNK Dışilişkiler Komisyon Sözcüsü Nilüfer Koç: “Miting son derece başarılı geçti. Önder Öcalan’ın özgürlüğünün sadece Kürtler tarafından değil, bilakis çok sayıda Fransız siyasetçi, sivil toplum örgütü ve sendikası tarafından da talep edildiği görüldü. Bunu Fransız devleti de gördü ve bundan ürktü. Diğer taraftan yasal bir hak için bile Kürtler mücadele etmek zorunda bırakıldı. Miting baştan engellenmeye çalışıldı. Mahkeme yoluyla Kürtler anayasal haklarını kazandılar. Bugünkü saldırıda politik niyet de açığa çıktı. Hiç bir eylemci buraya bir sorun çıkarmaya gelmedi. Sivil itaatsizlik eylemleri yasal bir haktır. Eylemi engellemek için gönderdikler anti-terör güçleriydi. Bu gücü gönderenler, meşru siyasal mücadeleye gölge düşürmeyi ve kriminalize etmeyi amaçladı. Hamlemiz ve  Önder Öcalan’ın özgürlüğünü esas alan kampanyamız devam edecektir elbette. Dostlarımızla birlikte daha geniş ve sonuç alıcı eylemlerle bu süreci geliştireceğiz. 

BARIŞ BALSEÇER/STRASBOURG

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.