Medeniyetler ‘infilakı’ ve Demokratik Modernite

Haberleri —

"Kapitalist Modernite"nin akıl hocalarından Samuel Phlips Hungtinton "Medeniyetler çatışması" adında bir tez üretmişti. Tez kısaca "Reel sosyalizmin çözüldüğü soğuk savaş sonrası 1990’lı yıllarda uluslararası ittifak ve ihtilaflarda belirleyici unsur politik, ekonomik ideolojiler değil medeniyetler olacak ve 21. Yüzyılda da bu devam edecek!" iddiasındaydı. Medeniyetleri "Batı medeniyeti" ki bunun odağında Kuzey Amerika ve AB var! "Ortodoks medeniyet" Rusya, Bulgaristan vb. Latin Amerika, İslam Medeniyeti, Hint, Çin, Japon, Budist medeniyet… Diye kategorize etmişti. Türkiye’ye "İslam medeniyeti" içinde yer verse de "Atatürk devrimlerindeki çağdaşlaşmaya karşı direnişinden dolayı" Türkiye’yi "Kararsız" ülkeler kategorisine koyup, "Bu ülkelerde siyasal değişim çok tehlikelidir!" diyordu.

Derken!.. 21 Ekim 2004’te BM Genel Kurulunda konuşan dönemin İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero "Medeniyetler İttifakı" tezini dile getirdi. İspanya’nın Bask sorunu, Türkiye’nin Kürt sorunu! Bask’ın ETA’sı, Kürdistan’ın PKK’si! İspanya’nı Franko diktatörlüğü, Türkiye’nin 12 Eylül Faşizmi! İspanya’nın ve Osmanlı’nın "Kapitalist Modernite" önce imparatorluk haliden gelen benzerliği! İttifakın eşbaşkanlarını belirledi. Zapatero ile R. Tayyip Erdoğan’ın "Eşbaşkanı" olduğu "İttifakın" ilk toplantısı 27/29 Kasım 2005’te İspanya’da yapıldı. İttifak çalışmaları için çeşitli ülkelerden "Bilim insanı" ve siyasetçilerden oluşan "Akil adamlar grubu" da oluşturuldu. Şubat 2006’da Doha/Katar’da Mayıs 2006’da Dakar/Senegal’de, dördüncü toplantı da 13/15 Kasım 2006’da İstanbul’da yapıldı. Bu toplantıda "Batı ile İslam Dünyası arasındaki gerilimin dini değil politik olduğu" söylendi.
İki tez de küresel "Kapitalist Modernite"nin 21. yüzyıl dünyası için yaptığı plan daha doğrusu kurguladığı tezgâhtı! Medeniyeti oryantalist/pozitivist bakış açısıyla "Uluslaşma süreci ve devletin din üzerinden kurumlaşması" ile başlatan bu tezler, insanın düşünsel, kültürel, inançsal, sosyal, sınıfsal süreç içindeki bireysel ve toplumsal oluşumunu, üretimini, yaratımını, emeğini ve değerlerini hiçe sayarak tarihi "Ulus devlet" ile başlatıyordu. Dolayısıyla çözümü de bunun üzerine kurgulamıştı! Bu gün Ortadoğu’da oluş(turul)an kaos, çatışma, katliam ve vahşet bunun sonucudur. "Kapitalist Modernite" insanlığın beşiği Afrika’yı yağmalamış! Medeniyetin doğduğu Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu’yu "Sonu bilinmez" bir kaosa sürüklemiş! Latin Amerika’yı türlü cambazlıklarla denetimine alıp gelişmekte olan devrimleri kadükleştirmiş, yalnızlaştırmış! Uzak Doğu’yu (Japonya, G. Kore, Çin) "Batı ile teknolojik yarış ve kalkınma" kıskacında kendi kadim değerlerinden koparmış! Rusya ve ittifakları da Çarlık ve cumhuriyet melezi bir tür kötü kapitalizm kopyası içinde çırpınmaya mahkûm etmiştir! Hasılı "Kapitalist Modernite"nin 21. Yüzyıla dair "Medeniyetler çatışması" ile başlayıp "Medeniyetler ittifakı" ile devam eden süreci infilak etti! Özellikle Ortadoğu’da din/mezhep hezeyanı, İsrail/Filistin sorunu, kudurmuş IŞİD gibi kan emiciler bu ittifakın ürünüdür. Bu ittifaktır 21. Yüzyıl şafağında insanlığa "Demokratik Modernite" bağlamında çoğulcu, eşit, özerk bir yaşam modeli sunan Rojava Devrimini boğmak isteyen! Bu ittifaktır Rojava Devriminin mimarı, Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu’nun kadim değerleri ile mazlum dünya insanlığının yarattığı değerleri yoğurarak "Demokratik Modernite"yi yeni yaşam modeli olarak insanlığa sunan Abdullah Öcalan’ı esaret altında tutmaya çalışan!
"Medeniyetler çatışması, Medeniyetler İttifakı" veya neo liberalizmin "Tarihin sonu" tezleri an itibarıyla dünyayı, Ortadoğu ve Türkiye’yi bu hale getirmiştir! Bunlar dünyayı küresel olarak sarmalayan "Kapitalist Modernite"nin kurtuluş reçeteleridir. Reçeteler bozuk! İttifak infilak etti! Rojava ve Kürdistan’da yaşama bulmaya başlayan süreç 21. Yüzyılda insanlık için çoğulculuk, eşitlik, adalet ve özgürlüğe giden yoldur. 20. Yüzyılın şafağında "Reel Sosyalizm" gelişti. 21. Yüzyılın şafağında Abdullah Öcalan’ın "Demokratik Modernite" teziyle başlayan Demokratik Sosyalizm gelişecek! Ama destansı emekle yaratılan bu değeri yaşanır kılabilmek kolay değil!..

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.