Mesele zihniyet değişimidir

Cuma Erçe
- Barışın, ertelenmiş bir ihtiyaç olduğunu belirten PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, “Mesele zihniyetin değişim meselesidir. Gerçek anlamda bir barış konuşulacaksa Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların tamamının serbest bırakılması gerekir” dedi.
DEM Parti'nin komisyonda dinlenmesi için önerdiği listede Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) da yer alıyor. PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, komisyonun rolü ve çalışmalarına ilişkin MA'ya konuştu.
Barış, ertelenmiş ihtiyaçtır
Alevilerin taleplerinin tüm halklar için eşit yurttaşlık talebi olduğunu belirten Erçe, barışın ülkenin ertelenmiş bir ihtiyacı olduğunu söyledi. Erçe, “Yıllarca bombalara ve silahlanmaya ayrılan bütçe, emekçi halkların yoksulluğunun sebebi oldu. Bu nedenle barış süreci bizim açımızdan kıymetlidir. Sürecin barış olarak adlandırılması için en temel kriter samimiyettir. Samimiyet olmadan barışın mümkün olmadığını biliyoruz. Kürt halkının önderiyle yürütülen müzakereler sonucunda bir taraf silahlarını bırakarak samimiyetini en üst düzeyde gösterdi. Devlet ve hükümet cephesinden aynı yönde tek bir adım atılmadı. Aksine eski zihniyetin inadı devam ediyor” dedi.
Alevilerin süreci desteklediklerini dile getiren Erçe, baltalanması ve kesintiye uğramasını istemediklerini söyledi. Erçe, şöyle devam etti: "Komisyona çağrılmamız halinde söyleyeceğimiz şey bellidir; Alevilerin talepleri bilinmeyen talepler değil, yerine getirilmeyen taleplerdir. Sürecin samimiyetini ortaya koyun ve adım atın. Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi yapılması için, boşaltılan Kürt ve Alevi köylerinin yeniden açılması için, AİHM kararlarını uygulamak için, zorunlu din derslerinin kaldırılması için anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı? Bir imzayla yerine getirilebilecek onlarca/yüzlerce madde var."
Barış olmayınca rızalık aranmaz
Alevilikte barışın önemine değinen Erçe, barışın yolunun Amed’den geçtiğini, ancak sadece Amed ile sonuca gidilemeyeceğini söyleyerek, şunları dile getirdi: “Hacı Bektaş’tan, Dêrsim’den, Sivas’tan, Ermenek’ten ve Zonguldak’tan da geçmesi gerekir. İnanç olarak rızalığa dayalı bir yaşamdan bahsederiz. Alevilik bir rızalık sistemidir. Tabiatta, evrende olan ne varsa her şey birbiriyle rızalık içerisindedir. Barışın olmadığı bir ülkelerde hiçbir şeyde rızalık aranmaz. Haklarımız yenir, emeklerimiz çalınır, sömürü sistemi içerisinde hareket edilir.”
Gerçek anlamda barış için
Eşit yurttaşlığın vazgeçilmezleri olduğunun altını çizen Erçe, şöyle konuştu: “Mesele zihniyetin değişim meselesidir. Bu zihniyet değişmediği sürece bu ülkeye aydınlık gelmeyecektir. Esas barış, aşağıdan yukarıya doğru örülen barıştır. Toplumun tüm kesimlerinin haklarına sahip çıktığı bir barış süreci, kalıcı bir barış sürecidir. Onurlu olan budur. Sürecin mimarlarından biri de tutsaklardır. Bir halkın ve örgütün lider gördüğü kişinin içeride tutulduğu bir sürecin adaletli olduğunu düşünmeyiz. Böyle bir şey adil değil, hakkaniyetli değil. Yıllardır içeride olan birinin bu süreci içeride sürdürebilme şansı yoktur. Gerçek anlamda bir barış konuşulacaksa içeride olan Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların tamamının serbest bırakılması gerekir. Biz cezaevinde hiçbir siyasi tutsağın olmadığı bir süreci destekleriz.”













