MİT ve HTŞ’den Rojava’ya saldırı planı

Dünya Haberleri —

T.C ve HTŞ görüşmesi / foto:AFP

T.C ve HTŞ görüşmesi / foto:AFP

  • Fransa ve ABD ile görüşen MİT’in MGK’ya sunduğu Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim bölgesine saldırı planları ortaya çıktı: “Suriye hükümetiyle ortak bir askeri operasyon başlatmaya hazırız. Türkiye, Özerk Yönetim'i yok etmeyi değil, PKK üyelerini ve eğitim kamplarını hedef almayı amaçlamaktadır.”
  • “MİT, Şam hükümetine, kara kuvvetlerini koruma konusunun Türk savaş uçakları tarafından ele alınacağını bildirdi. Bu, Şam hükümet güçlerinin Arap bölgelerini SDG'den kurtarmasına yardımcı olacak. MİT ve Şam, İsrail, Fransa ve ABD projesini boşa çıkarmak için askeri ve siyasi bir ortaklığa girdi.”

Kuzey ve Doğu Suriye’deki Demokratik Özerk Yönetim’i dağıtmak isteyen Türk devleti, bu kez Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) çetelerinin kontrolündeki Şam iktidarını ve Arap aşiretlerini sahaya sürmeyi planlıyor. MİT’in bu çerçevede 7 Eylül'de ABD, 11 Eylül'de de Fransız heyeti ile görüşüp MGK bünyesindeki Güvenlik Konseyi'ne raporlar hazırladığı belirtildi. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Erdoğan Altan’ın ulaştığı bilgilere göre, MİT her iki ülkeye Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırı planlarını iletti.

 

Hakan Fidan ve Barrack Obama

 

‘Şam’la ortak operasyona hazırız’

“Şam hükümeti ve Arap aşiret güçleriyle işbirliği yaparak Suriye'nin kuzeydoğusunda sınırlı bir askeri operasyon düzenlemek, Suriye'deki İsrail-Amerikan-Fransız planını bozacak ve Kürdistan İşçi Partisi'ni silah bırakmaya zorlayacaktır” planının öne çıktığı ABD görüşmesinin detayları MGK’ye şu başlıklar halinde iletildi:

“*Fransa, Suriye'nin kuzeydoğusundaki özerk yönetime siyasi ve diplomatik desteğini yoğunlaştırdı. Fransa, Kürdistan İşçi Partisi'nin liderliğine açıklanmayan destek sağlarken, İsrail de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne destek veriyor.

*Süveyda, Suriye'nin kuzeydoğusundaki özerk yönetimi, güney Suriye'deki projesini destekleyen aktörlerden biri olarak görüyor. İsrail, Suriye heyetinden, Suriye'de kontrol ettiği Dürzilere ayrıcalık tanınmasını talep ediyor ve bu konuda ABD yönetimi aracılığıyla baskı yapıyor.

*Heyetimiz Şam'da Amerikan heyetiyle görüştüğünde, Şam hükümetine entegre olmayan hiçbir silahlı oluşumun sınırlarımızda varlığını kabul etmeyeceğimiz yönündeki kararlılığını ortaya koymuştur.

*Heyetimiz, İsrail'in açıklanmayan desteğiyle kuzeydoğu Suriye'de ayrılık çağrısı yapan özerk yönetim projesine karşı, Suriye hükümetiyle ortak bir askeri operasyon başlatmak üzere olduklarını, Kürt ayrılıkçıların Arap aşiretlerine karşı savaşması için silah transferi ve temininin Türkiye'nin kesinlikle kabul etmeyeceği bir şey olduğunu Amerikan heyetine iletti.

*Suriye hükümeti ile İsrail arasında ABD'nin arabuluculuğunda varılan bir anlaşma uyarınca Suriye güvenlik güçlerinin Süveyda'dan çekilmesi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin 10 Mart anlaşmasını uygulamaktan kaçınmasına yol açtı.

*ABD'nin Suriye politikası, Şam'daki heyetimizin politikasına çok benziyor. İsrail'in ise ABD'den farklı bir Suriye dosyası var ve hedeflerine ulaşmak için Suriye topraklarında bizzat kendisi ve müttefikleri aracılığıyla adımlar atıyor.

*İsrail'in, Suriye'de İran'ın artan nüfuzundan duyduğu endişeyi gerekçe göstererek, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne yönelik askeri operasyonunu engellemesi için ABD yönetimine baskı yaptığını gösteriyor.

* Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İsrail ile ilişkisini, başta Fransa, İngiltere ve Amerika olmak üzere dış müttefiklerden siyasi destek elde etmesini sağlayacak stratejik bir fırsat olarak görmektedir. Bu durum, özellikle askeri güçlerimizin devam eden baskısıyla birlikte konumunu güçlendirmektedir.

*Irak, İran ve Avrupa'dan gelen PKK'liler Suriye'den çıkmadı. İsrail, Irak-Suriye sınırındaki İran hareketlerine ilişkin olarak Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürdistan İşçi Partisi mensuplarının sağladığı istihbarattan yararlanıyor. İsrail'in Kürtlere verdiği desteğin, azınlıkları Türk tehditlerinden koruma iddialarının ötesine geçen stratejik hedeflerden kaynaklandığını gösteriyor. İsrail, Kürtleri harekete geçirerek ve şikayetlerini aktif olarak istismar ederek ülkemizde sorunlara yol açıyor ve Türkiye'yi, İsrail'in yerleşim projelerinden ve Müslümanlara karşı devam eden savaşlarından uzaklaştırıyor gibi görünüyor.”

 

Hakan Fidan ve Jean Neol Barrot

 

Arap ve Kürt bölgelerini ayırma planı

MİT’in Fransa heyetiyle yaptığı görüşmede Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal planını, “Özerk Yönetim'i yok etmeyi değil, PKK üyelerini ve eğitim kamplarını hedef almak” olarak sunduğu görülüyor. Ayrıca Fransa ve ABD'nin “Özerk Yönetim projesini destekleme projesine karşı çıkmak amacıyla Lübnan'daki Şii grupları askeri ve siyasi olarak gizlice desteklemeye devam edeceğini” belirtiyor.

Arap ve Kürt bölgelerinin özellikle ayrılmak istendiği belirtilen raporun MGK’ye sunulan Fransa boyutunda, Fransa’nın MİT’in “güvenlik risklerine” önem vermediği vurgulandı. Raporun öne çıkan başlıkları şöyle:

“*Fransız heyeti, MİT heyetine şu öneride bulundu: Şam'ın yetkisi olmadan, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile doğrudan ilişkiler kurun ve güvenlik risklerini çözün; Fransa bunu destekleyecektir.

*MİT heyeti, Fransız heyetinin YPG-YPJ'nin Suriye Savunma Bakanlığı'na tek bir yapı olarak değil, bir grup olarak dahil edilmesi yönündeki önerilerini değerlendirdi. MİT heyetinin yanıtı şu oldu: Bu bizim isteklerimizle uyuşmuyor.

*MİT heyeti, Fransız heyetine şu bilgileri verdi: Şam hükümetiyle ilişkilerinizi genişletmeli ve Şam hükümetinin terörle mücadelesini takdir etmelisiniz. MİT heyeti, Suriye'deki Fransız heyetinin, Kuzey ve Doğu Suriye'den sorumlu İsrail heyeti ile gizli koordinasyonu sayesinde PKK'yı desteklediğini kanıtladı.

*Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, İsrail ile gizli diyaloglar yürütüyor ve İsrail perspektiflerini uyguluyor; ayrıca Şam hükümetinin Suriye'deki eylemlerini, İsrail, Amerika ve Fransa'nın Kuzey ve Doğu Suriye projesini hayata geçirmek için bir bahane olarak kullanıyor.

*MİT heyeti, Fransız heyetine şunları bildirdi: Kuzey ve Doğu Suriye'deki Özerk Yönetim'e verdiğiniz destek, PKK'nın Kuzey Irak ile Kuzey Suriye arasında güvenli bir koridor oluşturması açısından fayda sağlamıştır. Bu aynı zamanda Türkiye'nin güvenliğine de aykırıdır. Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki askeri harekâtı, Özerk Yönetim'i yok etmeyi değil, PKK üyelerini ve eğitim kamplarını hedef almayı amaçlamaktadır. Cephe hatlarında sağlanan istikrara dayanarak, PKK mensupları Kuzey ve Doğu Suriye'deki siyasi ve askeri faaliyetlerini genişletti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam rejimi arasındaki diyalogdaki rolünüz tek taraflıdır ve Suriye istikrarını tehdit etmektedir.

*Fransız heyeti, MİT heyetine şunları bildirdi: Lübnan'daki Şii partilerin silahsızlandırılması konusunda Fransa ile iş birliğinizi genişletmeli ve siyasi istikrarı garanti altına almalısınız.

*MİT ayrıca değerlendirmesini sürdürüyor ve şunları söylüyor: Fransa şu anda Suriye kıyılarından silah çekmeye çalışıyor. Ayrıca Suriye kıyılarında kendi egemenliği altında özerk bir yerel yönetim kurmayı planlıyor. Fransa, Suriye Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı da yönetmeye çalışıyor ve Suriye hükümetine karşı Ruslarla gizlice koordinasyon ve eşgüdüm geliştiriyor. Aynı zamanda MİT, İsrail ve Fransa arasında Özerk Yönetim'i desteklemek için gizli bir ittifak ve anlaşma olduğunu ve bu anlaşmanın askeri ve siyasi açıdan üst düzeyde yapıldığını tespit etti.

*MİT, değerlendirmesini sürdürüyor ve Arap bölgelerini Kürt bölgelerinden ayırıp bölme konusunun temel askeri ve güvenlik planlarından biri olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu planı hayata geçirmek için Şam hükümetiyle, bölgeden gelen yerel gruplarla yakın bir şekilde çalışıyorlar. Bu bağlamda MİT, Şam hükümetine, kara kuvvetlerini koruma konusunun Türk savaş uçakları tarafından ele alınacağını bildirdi. Bu, Şam hükümet güçlerinin Arap bölgelerini SDG'den kurtarmasına yardımcı olacak.

*Özerk Yönetim, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin statüsünü tanımaları ve meşrulaştırmaları için Avrupa ülkeleriyle koordinasyon ve eşgüdümünü artırmaya çalışıyor.

*MİT heyeti ile Şam hükümeti, Kuzey ve Doğu Suriye ile diğer bölgelerde İsrail, Fransa ve ABD projesini boşa çıkarmak için askeri ve siyasi bir ortaklığa girdi.”

 

 

MİT ve Colani arasında çatlak

Öte yandan Kürtlerin Rojava’daki statüsünü yok etmek için planlarını sürdüren MİT Başkanı İbrahim Kalın, önceki gün bir kez daha Şam’a gitti.  HTŞ lideri Ahmed El Şara (Colani) ile görüşen Kalın, bölgesel gelişmelerin yanı sıra Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) kontrolündeki alanları ele aldı. Hawar Haber Ajansı (ANHA), Şam’daki geçici hükümete bağlı kaynaklara dayandırdığı haberinde, Colani ve Kalın’ın 10 Mart Anlaşması ve DAİŞ’e karşı yürütülen mücadele konusunda anlaşmazlıklar yaşadığını belirtti. HABER MERKEZİ

 

* * *

Barrack’a rapor veren diplomatlar görevden alındı

Reuters, ABD'nin Suriye politikası üzerinde çalışan bazı üst düzey diplomatların ani bir kararla görevden alındığını bildirdi. İstanbul'da bulunan ve fiilen ABD'nin Suriye elçiliği fonksiyonunu yürüten Suriye Bölge Platformu (SRP) adlı birimde görev yapan diplomatlar, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'a bağlı çalışıyordu.

Reuters'a konuşan ABD'li bir diplomatik kaynak, SRP'de çalışan birkaç kişiye ekibin yeniden yapılanması kapsamında görevlerinin sonlanacağı bilgisinin verildiğini söyledi. Kaynak, görevden almaların ABD'nin Suriye politikası üzerinde etkisi olmayacağını ve görevden alma kararının diplomatlar ve Barrack veya Beyaz Saray arasında görüş ayrılığından kaynaklanmadığını belirtti.

İki Batılı diplomat ve ABD'de bulunan iki kaynak, kararın çalışanların talepleri sonucu alınmadığını ve aniden, geçen haftanın sonlarında geldiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili "personele ilişkin kararlar ya da idari yeniden yapılanmalar" hakkında açıklama yapmadıklarını ifade ederek, "Suriye'ye ilişkin alanlarda çalışan ana ekip, çeşitli lokasyonlarda faaliyet göstermeye devam ediyor" dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.