Mücadelenin bir parçası: Yazmak
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Toplumun tüm kesiminden insanlar gibi Efrin’den Şehba’ya göçertilenler arasında kadın yazar ve şairler de var. Halihazırda Şehba’da yaşayan kadın yazarların ortak ifadesi “Yüreğimizi ancak yazarak serinletebiliriz" oluyor.
Şam rejimi ve Türk devletinin baskı ve saldırılarına karşı yaşadıkları Şehba’da tüm zorluklara karşı direnen kadın yazarlar, mücadelelerini yazmak dile getiriyor. Bir mücadele yöntemi olarak yazmayı seçtiklerini söyleyen kadınlar acıyı, sevgiyi, hasreti, mutluluğu ve mücadeleyi kaleme alıyorlar. Erkeklerin egemen zihniyetine, kimliklerini yasaklayan otoriteye karşı kalemlerinden güç alıyorlar ve yazmakta ısrar ediyorlar.
Göç, yazma merakını arttırdı
"Di bin siya koçberiyê de, berdan" ve “Komkujî" adlı kitaplara imza atan Fidan Mihemed, Efrîn’e göç ettikten sonra eğitim ve toplumsal araştırmalar alanında yer aldığını belirtip 2013-2019 yılları arasında Efrîn'deki boşanmalar, evlilik, boşanma, boşanmaya dair dini görüşler konularında yazdığını belirterek “Biz Efrîn’den taşındıktan sonra erkek ve kadınlar arasında bazı ailevi sorunlar yaşandı. Bir evde üç dört aile yaşamak zorunda kaldığı için bu tür sorunlar ortaya çıkabiliyor. Sorunlar yoğunlaşmalarımı etkilediği için acı duyuyordum. Ancak daha sonra kendimde yazabilecek gücü buldum. Ülkeden göç etmek ve Kürtçe şiirler dinlemek bende yazma merakını arttırdığı gibi yaratıcı da kıldı. Merak ettim ve toplumsal araştırmalara dair eğitimlere katıldım. Şehrimi dünyaya tanıtmak istedim. Efrîn ve Şehbalıların karşılaştıkları engelleri ve yaşadıkları sorunları yazarak anlatmak istedim" ifadelerini kullandı.
Kürt dilinin savunucusu olmak istiyor
Ehmedê Xanî, Feqiyê Teyran ve Melayê Cizîrî’den etkilendiğini ve bu etkilenmenin kendisini şiir yazmaya sevk ettiğini söyleyen şair Alişar Şeyko ise, "Eskiden Kürt yazarlarımız şiirlerini yazarken yabancı sözcükler kullanırlardı. Egemenlerin etkisi Kürt toplumu üzerinde güçlüydü ve dil katledilirken edebiyatımıza yabancı kelimeler de girdi. Ben de şiirlerimi Kürtçe kelimelerle yazıp Kürt dilinin savunucularından biri olmak istedim" diyor.
“Önümüzde bir fırsat var”
Aynı zamanda şarkı da yazan Rojin Dodo da, çocukluğundan beri şiirle ilişkisinin sadece okuma temelli olduğunu söylüyor ancak Efrin’den taşınmanın şiirle ilişkisini değiştirdiğini vurguluyor. Aynı zamanda şarkı sözleri de yazan Dodo, “Şiirlerimi kendi içimde yazıyorum. Birçok festival ve etkinlikte halkımla duygularımı paylaştım. Daha çok Şehitler ve Efrîn üzerine yazıyorum” diyen Dodo, yazma sürecinde en büyük desteği aile ve yakınlarından alıyor. Bütün genç kadınlara bir de çağrıda bulunan Dodo, “İçlerindeki duyguları saklamasınlar. Bu dar çerçeveden çıkarak okuma ve yazmayla duygularını dile getirsinler. İlk şairlerimiz egemenler yüzünden duygularını Kürtçe ifade edemediler. Ancak önümüzde bir fırsat var ve bu fırsatı kaçırmamalıyız." ŞEHBA