Muharrem ilk değil, son olsun

İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa

İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa

  •  Urfa’da PÖH elemanı polislerin atış talimi yaptığı alanın yakınında cenazesi bulunan 16 yaşındaki Muharrem Aksem, devletin bu şekilde sebep olduğu ilk cinayet değil. Hepsinde de sorumluluktan kaçınıldı ve kimse cezalandırılmadı. 
  •  Çocuklara Dönük Yaşama Hakkı İhlalleri Raporu’na göre; Kuzey Kürdistan illerinde 2011-2021 yılları arasında 228 çocuk devlet güçlerinin dahliyle yaşamını yitirdi, bunlardan 39’unun ölüm nedeni, devletin mayın ve patlayıcıları.

Kürt illerinde mayın, serbest bırakılan patlayıcı madde nedeniyle yaşamını yitiren çocukları hatırlatan İHD Urfa Şube Eşbaşkanı Mustafa Vefa, “Devlet tedbir almamışsa sorumluların cezalandırılması gerekiyor” dedi. 

Urfa’nın merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Micit (Çalışkan) Mahallesi’nde, 24 Mart’ta Polis Özel Harekat (PÖH) elemanı polislerinin atış talimi yaptığı alanda 16 yaşındaki Muharrem Aksem’in ölü bedeni bulundu. Aksem’in yaşamını yitirmesine dair hazırlanan ön otopsi raporunda, vücudundan 12 metal parçası çıkarıldığı ve sağ elin olmadığı belirtildi. 

 İHD Amed Şubesi Dökümantasyon Merkezi tarafından 19 Kasım 2021’de yayımlanan, 2011-2021 yılları arasında silahlı çatışma ortamında Çocuklara Dönük Yaşama Hakkı İhlalleri Raporu’na göre; Kürt illerinde 228 çocuk yaşamını yitirdi, bunlardan 39’unun ölüm nedeni mayın-serbest bırakılan patlayıcılar. 

İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa, Aksem’in yaşamını yitirmesi, atış talim yerleri mevzuatı ve yaşanan benzer olaylarda “Cezasızlık politikasına” dair MA’dan Emrullah Acar’a konuştu. 

Savaş alanına çevrildi

Kürt illerinde uzun yıllardan bu yana askeri atış alanları ve sahipsiz mühimmatların ölümlere neden olduğunu belirten Vefa, çünkü Kürt illerinin tamamının savaş alanına çevrildiğini söyledi. Vefa, “Aksem yaşamını yitiren ilk kişi değil. Bu savaş hali devam ederse maalesef son kişi de olmayacak. Türkiye’nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşme var. Devletin tüm insanlara güvenli yaşama alanları sunma zorunluluğu var. Bir çocuk evinin yanında hayatını kaybediyorsa devlet tedbir almamışsa sorumluların cezalandırılması gerekiyor” dedi.

Cezasızlık zırhı var

Aksem’e benzer şekilde yaşamını yitiren çocukların dosyalarının yargı sürecine işaret eden Vefa, şunları söyledi: “228 çocuğun yaşamını yitirmesinde sorumlu olan kişiler cezasızlıkla karşılaşmayıp yargı önünde hesap vermiş olsaydı bugün Muharrem hayatını kaybetmemiş olacaktı. Failler, yargılanmayacaklarını biliyor. Cezasızlık zırhı, buna neden oluyor.” 

Muharrem Aksem

 

 Talimat alanı mevzuata aykırı

 Aksem’in yaşamını yitirdiği yerin, atış talim alanı olmaya uygun olmadığının altını çizen Vefa, atış talim alanlarıyla ilgili yasal mevzuata da işaret ederek, şunları paylaştı: 

* Açık ya da yarı açık alanlarda bulunan atış talim eğitim alanlarının güvenlik çemberine alınması gerekiyor. 

* Kırmızı bayrak olarak tanımlanan, insanların o alanda askeri eğitim yapıldığını anlaması için bölgenin çevresine bayraklar dikilmesi gerek. 

* Eğer alan geçici olarak kullanılmıyorsa –ki Urfa Valiliği ‘2005 yılından bu yana kullanılıyor’ dedi- çevresinin tamamen tel örgülerle kapatılması gerekiyor. 

* Geçici olarak kullanılan bir alan olsa bile o bölgeye yakın yerleşim yerlerine eğitim yapılacağı konusunda bilgilendirme yapılması gerekiyor. 

Bilgilendirme bile yok

Mahalle sakinleri ile yaptıkları görüşmelere göre bu yönde herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını söyleyen Vefa, “Geçici olmayan bir alanda neden tel örgü çekilmemiş ya da koruyucu önlemler alınmamış?” diye sordu.

Yeni cinayetleri önlemek için

Bu son olayda sorumlu kişi ve kurumların tespit edilmesinin kolay olduğunu vurgulayan Vefa, şöyle konuştu: “Bölge kolluk güçlerine tesis edilmiş. Soruşturmanın titiz, tarafsız ve hakkaniyetli bir şekilde yürütülmesi; sorumluluğu olabilecek kişilerin soruşturmadan uzak tutulması gerekir. Gerekli tedbirlerin alınmaması bir çocuğun ölümüne neden oldu. Bu ölüme sebep olan kişilerin cezalandırılması gerekiyor. Başka kişilerin yaşamını yitirmemesi için bunu sağlamak zorundayız. Kamuoyu bilgilendirilmeli. Bunu sadece kendimiz ya da Muharrem için istemiyoruz, herkes için istiyoruz. Yaşam hakkı ihlali olmasın diye bunun peşini bırakmayacağız.”  URFA

 

İHD’nin raporu

İHD Urfa Şubesi, 24 Mart’ta polislerin atış talimi yaptığı alanda 16 yaşındaki Muharrem Aksem’in cenazesinin bulunmasına ilişkin hazırladığı raporu dün açıkladı. 

Konuya ilişkin adli soruşturma başlatıldığı, ancak dosyada soruşturulan herhangi bir failin bulunmadığı, idari soruşturmanın ise başlatılmadığı belirtildi. Valiliğin açıklaması ve ön otopsiye de yer verilen raporda, tespit ve kanaatler özetle şöyle sıralandı: 

*  Heyetimiz yaşam hakkının ihlal edildiğini tespit etti.

*  Tesis edilen alanla sınırlı kalınmadığı, dışının da atış alanı olarak kullanıldığını belirledik. 

*  İki yıldır atış eğitimlerinin yapıldığı zamanlarda güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve bölgede ikamet eden yurttaşlara duyuru yapılmadığını tespit ettik. 

*  Atış alanı, hazine arazisi ve öncesinde de hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerin kullanımında olan bir mera alanıydı. 

*  Eğitim atışları öncesinde veya sonrasında atış müfredatlarına uygun olmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Atış Yönetmeliği 10. ve 11. maddesine aykırı şu durumlar tespit edilmiştir:

*  Eğitim ve atışlar boyunca atış alanının etrafına tehlikeli bölgeyi belirten kırmızı flamalar dikilmemiş.

*  Atışın yapılacağı, bölge sakinlerine ses yükseltici cihazlardan faydalanılarak duyurulmamış.

*   Atış alanına giren ve çıkan bütün yollar kapatılarak ilgisiz kişilerin girmesi engellenmemiş.

* Bölge sakinleri, yetkili birimlere endişelerini dile getirmelerine rağmen önlem alınmadığını söyledi.

* Atışlar yapıldıktan sonra çevrede mühimmat kontrolü yapılmadığın tespit etti. 

* Valiliğin açıklaması, bağımsız, tarafsız ve hakkaniyetli bir soruşturmanın yürütülmeyeceği şüphesine sebep oldu. 

* Bir devlet politikası haline gelen cezasızlık yaklaşımından ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda yeni ölümlerin meydana geleceğinden kaygılıyız.

* Yaşanan ağır ve ciddi ihlal ile ilgili etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerekir. Anayasa, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun şekilde “bağımsız” ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması için hükümeti derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet edyoruz. İhlale neden olan kişi veya kurumların ağır yaptırımlara maruz bırakılarak cezalandırılması gerekir.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.