NATO liderleri toplandı

Dünya Haberleri —

NATO / foto:AFP

NATO / foto:AFP

  • NATO liderleri, bugün  Hollanda’da başlayan ve yarın da sürecek tarihi NATO zirvesi için bir araya geldi.

Bu zirve, dünyanın en büyük güvenlik örgütü olan NATO’nun 32 müttefiki arasında yeni bir savunma harcaması taahhüdünde birleşmeyi ya da bölünmeleri derinleştirmeyi belirleyecek. Müttefiklerin, dış saldırılara karşı savunma planlarını yerine getirebilmek için gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 5’ini güvenliğe ayırma hedefini onaylaması bekleniyor.

Lahey’deki NATO zirvesi, savunma harcamaları ve Ukrayna’ya destek gibi kritik konuların yanı sıra, İran-İsrail çatışmasının yarattığı belirsizliklerle dolu bir ortamda gerçekleşiyor. İki günlük zirve, Salı günü gayriresmi bir akşam yemeği ve Çarşamba sabahı bir çalışma oturumu içeriyor. Toplantının detaylar ve ifadeler üzerinde tartışmalarla raydan çıkmaması için çok kısa bir zirve bildirisi taslağı hazırlandı. Trump’ın tartışmalı dış politika hamleleri ve Avrupa’nın Rusya’ya karşı birlik arayışı, zirvenin sonucunu belirleyecek. ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünden sonraki ilk NATO zirvesi, ABD’nin diğer müttefiklerden tarihi bir savunma harcaması taahhüdü elde etmesi etrafında şekillenmesi bekleniyordu. Dikkatler, Trump’ın İran’ın üç nükleer zenginleştirme tesisine düzenlediği ve Tahran’ın nükleer hırslarını zayıflattığını iddia ettiği saldırılar ile İsrail ve İran’ın “tam ve kesin bir ateşkes”e ulaştığına dair ani duyurusu üzerine yoğunlaştı. Geçmiş NATO zirveleri, dördüncü yılına giren Ukrayna savaşına odaklanmıştı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın hayati bir konu olmayı sürdürdüğünü söyledi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, savunma harcamalarını artırma anlaşmasını mühürlemeyi amaçlayan liderler toplantısına katılmamasına rağmen bir dizi görüşme için Lahey’e geldi. Geçen yıl Washington’daki zirvede, NATO’nun kapsamlı bildirgesi, Ukrayna’ya uzun vadeli güvenlik yardımı sağlama ve ülkenin NATO üyeliğine “geri dönüşü olmayan yol” taahhüdünü içeriyordu.

Zirve öncesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Financial Times gazetesinde yayınlanan ortak bir yazıda, Ukrayna’nın egemenliğini ve Avrupa güvenliğini koruyan ABD barış çabalarını desteklediklerini belirtti. “Mevcut gidişat devam ettiği sürece, Rusya, Fransa ve Almanya’da kararlı bir duruşla karşılaşacak. Söz konusu olan, önümüzdeki on yıllarda Avrupa istikrarını belirleyecek. Ukrayna’nın bu savaştan müreffeh, güçlü ve güvenli çıkmasını ve bir daha asla Rus saldırganlığı korkusu altında yaşamamasını sağlayacağız” diye yazdılar. 

NATO’nun geleceği

Zirvenin ana gündemi, NATO müttefiklerinin savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 5’ine çıkarma taahhüdü. Bu, NATO’nun caydırıcılık ve savunma kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. İspanya’nın bu taahhütten muaf tutulması ve Trump’ın ABD’nin bu hedefe uymaması gerektiği yönündeki açıklamaları, müttefikler arasında gerilim yaratıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupalı üyelerin ve Kanada’nın, ABD’nin yaptığı gibi ekonomik büyüme oranında savunmaya en azından aynı miktarda yatırım yapma taahhüdünde bulunacağı konusunda iyimserdi. İspanya ise her yüzde 5 hedefini reddetti. Trump da bu rakamı savunuyor. İttifak, tüm 32 üyenin desteğini gerektiren bir konsensüsle işliyor. Trump, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’in hükümetini eleştirerek, “NATO, İspanya ile uğraşmak zorunda kalacak. İspanya çok düşük ödeme yapan bir ülke” dedi. Kanada’yı da “düşük ödeme yapan” olarak eleştirdi. NATO rakamlarına göre, geçen yıl ittifakın en az harcama yapan ülkesi İspanya’ydı ve GSYH’sinin yüzde 2’sinden azını savunma harcamalarına ayırdı; Kanada ise yüzde 1,45 harcadı.

NATO’nun üye sayısı, Washington Anlaşması’nın imzalandığı 75 yıl öncesinden beri 32’ye ulaştı. Geçen yıl, giderek daha agresif bir Rusya’dan endişelenen İsveç ittifaka katıldı. Siviller NATO’yu yönetiyor, ancak Birleşik Devletler, NATO’nun en güçlü üyesi. Diğer müttefiklerden çok daha fazla savunma harcaması yapıyor ve askeri güç açısından ortaklarını açık ara geride bırakıyor. ABD’nin nükleer cephaneliği, olası rakiplere karşı stratejik caydırıcılık sağlıyor. NATO’nun günlük işleri, eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte tarafından yönetiliyor. En üst düzey sivil yetkili olarak, Brüksel’deki karargâhta neredeyse haftalık olarak büyükelçi toplantılarına, Kuzey Atlantik Konseyi’ne (NAC) başkanlık ediyor. Bakanlar ve liderler düzeyinde diğer NAC toplantılarını da yönetiyor. Rutte, NATO karargâhını işletiyor, konsensüs oluşturmaya çalışıyor ve tüm üyeler adına konuşuyor. NATO’nun askeri karargâhı, Belçika’nın Mons kentinde bulunuyor ve her zaman üst düzey bir ABD subayı tarafından yönetiliyor. LAHEY

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.