Ne Andok'un hatırasını ne de toprağını bıraktı!

Kadın Haberleri —

Zekiye Demir

Zekiye Demir

  • Kaybedilen oğlunun kemiklerini bulmak için yıllardır mücadele eden Zekiye Demir, köyünde yakılan evinin yanına inşa ettiği evde yaşama tutunuyor. 80 yaşındaki Zekiye Ana, “Andok’a her baktığımda oğlum, kaybettiklerim, komşularım aklıma geliyor. Bu dağlar sayesinde onları asla unutmuyorum” diyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

Yakınları kaybedilen aileler, sevdiklerinin kemiklerinin, mezarlarının bulunması ve faillerin yargılaması için 30 yıldır kesintisiz mücadele veriyor. Kimi her Cumartesi eline aldığı fotoğrafla, kimi anılarını yaşatmak için geri döndüğü köyünde bunu yapıyor. Yakınları için mücadeleyi nesilden nesile aktaran aileler, aradıkları bir mezar taşının yokluğunu her gün hissederek yaşıyor. Bu annelerden birisi de Zekiye Demir.

11 kişi nerede?

Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ertürk tarafından Ekim 93’te Amed’de yürütülen askeri operasyonlarda köy ve mezralardan toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı. Amed’in Pasûr ilçesine bağlı Şenyayla köyünde gözaltına alıp kaybedilenler arasında Zeynep Ana’nın oğlu Turan Demir ve çok sayıda akrabası da bulunuyor.

AİHM ceza kesti

Ardından köyler yakıldı, aileler göçe zorlandı; açılan soruşturma ise yıllarca sürdü. Aileler, 1993’te ilgili savcılıklara yaptıkları başvurulardan sonuç alamayınca, davayı 1994’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdıAİHM, 31 Mayıs 2001’de davayı sonlandırarak Türkiye’yi 11 kişinin ölümünden sorumlu olduğu ve etkili bir soruşturma yürütmediği için mahkûm etti.

 

 

Bulunan kemikleri de kaybettiler

Olaydan 10 yıl sonra, 2 Kasım 2004’te bir çobanın Alaca köyüne 500-600 metre mesafedeki bir dere yatağında toprak yüzeyine çıkan bazı kemik ve bez parçalarını bulması ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed şubesine başvurması sonucunda kemikler toplandı ve kimlik tespiti için ailelerden doku örneği alındı. Alınan kemik örneklerinden bazıları kaybedilen 12 yaşındaki Ümit Taş ve Turan Demir’le yüzde 99.9 uyumlu çıktı. Ancak bir süre sonra ailelere kemiklerin kaybedildiği haberi verildi.

Zaman aşımından düşürüldü

Bunun üzerine, savcılık dosyayı görev ve yetkinin askeri savcılığa ait olduğu gerekçesiyle askeri savcılığa gönderdi. Yıllarca işlem yapılmadan bekletilen dosyada, verilen mücadeleler sonucunda soruşturma savcısı, Ertürk hakkında yakalama kararı çıkararak zaman aşımı süresini durdurdu. Yeniden başlayan davada Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Toplanan delillere, tanık beyanlarına, AİHM ve meclis kararına rağmen davanın karar duruşmasında, Ertürk yeterli delil olmadığı iddiasıyla beraat etti. Dava ise zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle düşürüldü.