Neruda nasıl öldü?
Toplum/Yaşam Haberleri —

Pablo Neruda
- Pablo Neruda, Şili'deki askeri darbeden sadece birkaç gün sonra öldü. Şairin şoförü, Neruda’nın hastanede zehirlendiğini öne sürmüş, iddia sonrası Komünist Partisi’nin mahkemeye başvurusu üzerine şairin mezarı 2013 yılında açıldı.
TİJDA YAĞMUR
Pablo Neruda, Şili'deki askeri darbeden sadece birkaç gün sonra öldü. Resmi kayıtlara ölüm neden “prostat kanseri” olarak yazılmıştı. Şairin şoförü, Pinoche’nin adamlarının Neruda’yı hastanede zehirlediğini öne sürmüş, iddia sonrası Komünist Partisi’nin mahkemeye başvurusu üzerine şairin mezarı 2013 yılında açıldı.
Darbeyle devrilen sosyalist başkan Salvador Allende'nin yakın arkadaşı Neruda'nın ölümü hala gizemini koruyor.
On yılı aşkın bir süredir devam eden soruşturma henüz bir sonuca ulaşmış değil. Kanada, Danimarka ve daha birçok ülkeden adli tıp uzmanları naaşını inceleyerek Neruda'nın nasıl öldüğünü tespit etmeye çalıştılar ancak kesin bir sonuca ulaşamadılar.
Bu arada, iddiayı ilk ortaya atan Neruda’nın şoförü ve kişisel asistanı Manuel Araya bu yıl Haziran ayında, 77 yaşında, davanın sona erdiğini göremeden öldü.
Neruda'nın yeğeni Rodolfo Reyes BBC'ye verdiği son röportajda "Konunun açıklığa kavuşmasına ihtiyacımız var. Top davayı soruşturan hakimde ve hepimiz onun açıklama yapmasını bekliyoruz" dedi.
Neruda'yı öldürdüler mi?
1971'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Neruda, 50 yıl önce 23 Eylül 1973'te, General Pinochet'yi iktidara getiren askeri darbeden sadece 12 gün sonra öldü. 69 yaşındaydı.
Prostat kanserinden muzdaripti ve ölüm belgesinde hastalığın neden olduğu bir zayıflama olan "kanserli kaşeksi" nedeniyle öldüğü yazıyordu.
2011 yılında, şairin hayatının son yılında Neruda için çalışan Araya, Neruda'nın Pinochet rejimine karşı muhalefete liderlik etmeyi planladığı Meksika'ya sürgüne gitmesini engellemek için kendisine hastanede ölümcül bir iğne yapıldığını iddia etti.
"Neruda'yı öldürdüler çünkü ülkeyi terk etmesi Pinochet'nin işine gelmiyordu" diyen Araya’nın bu iddiası üzerine şairin naaşı 2013 yılında mezardan çıkarıldı ve adli tıp testlerine tabi tutuldu.
Kanserden ölmedi
Toronto'daki McMaster Üniversitesi ve Kopenhag Üniversitesi'nden bilim insanlarının öncülüğünde bir uzmanlar heyeti Neruda'nın kanserden ölmediği sonucuna vardı. Fakat neden öldüğünü söyleyemediler ve bu nedenle daha fazla test yapılması istendi.
Adlı tıp uzmanları bu yılın Şubat ayında başka bir raporla geri döndüler. Neruda'nın dişlerinden birinde “Clostridium botulinum” bakterisinin izlerine rastlamışlardı. Botulizm türü, insanlığın bildiği en ölümcül toksinlerden biri olan “botulinum” üretir. Birçok ülkede biyolojik silah olarak kullanıldığı da bilinmektedir.
Bununla birlikte, Neruda'yı “clostridium botulinum”un öldürdüğüne dair kesin kanıt bulunmadığı, Neruda “clostridium botulinum”dan ölmüş olsa dahi, bu maddenin onu öldürmek amacıyla kasıtlı olarak kullanıldığına dair kesin bir kanıt olmadığı konusunda görüşte bulundular.
Bilim insanlarının raporu şu anda Şili adli makamlarının önünde. Davaya bakan yargıç Paola Plaza'nın soruşturma hakkında bir görüş bildirmesi bekleniyor, ancak bunu ne zaman yapacağı belli değil. Gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla daha fazla test yapılmasını isteyebilir.
Neruda’nın son günleri
Neruda'nın eşi Matilde Urrutia ise hiçbir zaman onun öldürüldüğünü iddia etmedi. Ancak eşinin bu kadar çabuk öleceğini tahmin etmediğini ve doktorların kendisine en az altı yıl daha yaşayabileceğini söylediğini belirtti. Urrutia, Neruda'nın, darbenin siyasi olarak savunduğu her şeyi yok ettiğini gördükten sonra kırık bir kalpten öldüğüne inanıyordu.
Savcılar düzinelerce doktor, hemşire, diplomat ve siyasetçinin yanı sıra, Neruda'yı hayatının son günlerinde gören arkadaşlarıyla da görüştü. Şairin son saatlerinde hastanede yanında olan yakın arkadaşı Aída Figueroa, "Öleceği belliydi" diyor. Ama diğerleri o kadar emin değil.
Meksika'nın Şili Büyükelçisi Gonzalo Martínez Corbalá şairi ölmeden bir gün önce görmüş. Corbalá araştırmacılara "Pablo Neruda ile Meksika'ya yapacağı seyahatin hazırlıkları hakkında konuştuğunu belirtti ve ekledi: "Açıkçası ülkesinden ayrılmak ona acı veriyordu ama yurtdışında oynayabileceği rolü de anlıyordu. O derece acı çektiğini, konuşamaz ya da kendi başının çaresine bakamaz halde olduğunu gösteren hiçbir işaret görmedim... ölmüyordu, hele komada hiç değildi."
Neruda'nın yeğeni Rodolfo Reyes de amcasının öldürüldüğünü düşünmüyor.
Birçok kişi Araya'nın cinayet iddiasını ortaya atmasının neden yaklaşık 40 yıl sürdüğünü sorguladı.
Buna cevaben şoför, diktatörlük döneminde 17 yıl boyunca böyle bir iddiada bulunmanın çok tehlikeli olacağını ve daha sonra 1990'lar ve 2000'lerde Şili basınını hikayesini haber yapmaya ikna etmeye çalıştığını söylüyor. Ancak "bunu nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum ve zaten kimse dinlemek istemedi" diyor.
Bu yıl Mayıs ayında, ölümünden sadece haftalar önce BBC'ye konuşan Araya iddiasını tekrarladı. "Neruda suikasta uğradı. Bunu ilk dakikadan beri söylüyorum ve ölene kadar da söyleyeceğim."