Newroz Ehmed: Bu canavara dur demenin zamanı geldi
Kadın Haberleri —
- QSD ve YAT komutanlarından Jiyan Tolhildan’ın mücadelesini anlatan QSD Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, uluslararası güçlerin saldırıyı kınamasının yeterli olmadığını söyledi. Ehmed, Türk devletini kast ederek, “Bu canavara dur demenin zamanı geldi, geçti” dedi.
EMRULLAH ACAR / MA
Halkların, Kuzey-Doğu Suriye’de kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik paradigma etrafında, ortak ve özgür yaşamı örgütlemesine tahammül gösteremeyen Türk devletinin (Silahlı İnsansız Hava Araçları) SİHA’lı saldırısı sürüyor.
Türk devleti 2020 yılının Ocak ayından bu yana 27 SİHA’lı saldırıda bulundu. DAİŞ’e karşı mücadele yürüten 39 kişi bu saldırıların hedefi oldu.
Türkiye'nin 22 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştirdiği saldırıda ise QSD ve Anti Terör Güçleri (YAT) komutanlarından olan Jiyan Tolhildan ve YPJ komutanlarından Roj Xabûr ile YAT üyesi Barîn Botan yaşamını yitirdi. Jiyan Tolhildan, 2019’da DAİŞ’i bitirme amacıyla başlatılan ve Dêrazor'un Hecin beldesine bağlı Baxoz köyünde yapılan “Cizre Fırtınası” hamlesinde Kadın Koruma Birlikleri (YPJ-Yekîneyên Parastina Jin) Dêrazor Saha komutanlığı yaptı.
Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, mücadele arkadaşları Jiyan Tolhildan, Roj Xabûr ve Barîn Botan'ı anlattı.
‘Adı gibi enerjik ve canlıydı’
Jiyan Tolhildan’ın YPJ’nin kuruluşunda büyük emek verdiğini belirten Newroz Ehmed, bölgede işgale karşı verilen mücadelede en ön saflarda yerini aldığını kaydetti. Newroz Ehmed, “Rojava’da ilk direnişin olduğu Serêkaniyê’de yerini aldı. İlk defa El-Kaide grupları ile girdiğimiz geniş kapsamlı çatışmalarda en önde yer aldı. Sonrasında direnişin olduğu her yerde yerini aldı. Cizîr, Şehba, Halep, Efrîn ve Kobanê’de mücadele etti. DAİŞ’ê karşı verilen mücadelede yer aldı. Adı Jiyan’dı (yaşam) kendisi de adı gibi yaşam doluydu. Adı gibi hep enerjik, canlı ve genç ruhluydu” diye konuştu.
Hiçbir zorluk onun gözünü korkutmadı
Jiyan Tolhildan’ın en kötü koşullarda bile arkadaşlarına moral verdiğini belirten Newroz Ehmed şöyle dedi: “En zorlu koşullarda, durum çok kötüye gittiğinde bile tersine çevirmesini biliyordu. Zorlu süreçlerden zafer yaratabilen biriydi. Komutandı, ‘arkadaşlarım’ dediği savaşçılara hep öncülük etti ve onların önünde yürüdü. En zorlu yerlerde tereddüt etmeden önce kendisi tehlikenin üstüne gitti. Devrimin yapı taşlarını bin bir emekle ördü. Arkadaşları arasından unutulmayacak bir iz bıraktı. Komutan olduğunda komutanlığı, savaşçı olduğunda savaşı, öğretmen olduğunda öğretmenliği en iyi şekilde yaptı. Arkadaşlarına hep yeni bir şeyler öğretti. Hiçbir zorluk onun gözünü korkutmadı. Onun yaşamında ‘olmaz’ kelimesi yoktu. Jiyan gibi, Roj Xabûr ve Barîn Botan da en zorlu yerlerde görev aldı ve öncülük ettiler. İlk devrim için attıkları adımdan son adıma kadar tereddüt etmeden zafere odaklandılar. 3 arkadaş birbirini tamamlayan şahsiyetlerdi. Hayatın her anında engel tanımadılar.”
Rojava Devrimi’ne öncülük yapan kadın komutanların kendilerinden mücadeleyi büyütmelerini istediğini dile getiren Ehmed, “Arkadaşlarımızın bize bıraktığı mirası her zamankinden daha fazla sahipleneceğiz. Bu bizim için bir görev. Devrimin yeni yılında zorlu bir direnişe her zamankinden daha fazla hazırız” diye belirtti.
Kimse bize köle yaşamı dayatamaz
Türk devletinin artan saldırılarına dikkat çeken Newroz Ehmed, mücadelede kadınlara büyük rol düştüğünü kaydetti. Rojava Devrimi’nin bir kadın devrimi olduğunu hatırlatan Ehmed, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın yaşam ve özgürlük demek ise, kadının ‘artık yaşamda ben varım’ demesi ve devrime öncülük etmesi gerekir. Kadınlar büyük emek ve bedel vererek bugünlere geldiler. Kimse bize geri adım attıramaz. Bir daha köle yaşamı bize kimse dayatamaz. Eşit olmayan, adaletin olmadığı bir yaşamı kabul etmiyoruz. Jiyan Tolhildan, Roj Xabûr ve Barîn Botan’ın mirasına kadınlar olarak sahip çıkacağız. Kadınları ve çocukları hedef alan, her gün katliamlar yapan işgalcileri, faşist düşmanı yenmenin zamanı gelmiştir. Bu saldırılar bizi korkutamaz. Bedel veren, yoktan devrim yaratan bir halka kimse geri adım attıramaz. İşgalcilere mesajımız; çeteleri devreye soktunuz, istihbaratınızı seferber ettiniz, kirli bir savaş yürüttünüz ama başaramadınız.”
DAİŞ’e karşı mücadeleden pişman değiliz
Türk devletinin saldırında her gün katledildiklerini dile getiren Ehmed, “Tek suçumuz özgürlüğümüze sahip çıkmamız” diyerek DAİŞ karşı mücadelede bütün dünya halkları için bir mücadele ettiklerini belirtti. Ehmed, “Biz bu mücadeleyi verdiğimiz için pişman değiliz, ancak biz kendi üstümüze düşen görevi yerine getirirken siz neler yapıyorsunuz?” diye uluslararası toplumun yeteri kadar ses çıkarmamasına tepki gösterdi.
Türkiye’ye dur denilmeli
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) Jiyan Tolhildan için yayımladığı başsağlığı mesajına değinen Newroz Ehmed, “Başsağlığı mesajı yayımlamak yeterli değil. Şehitlerimizin aileleri, anneleri bize ‘Siz birlikte bütün dünya için bir mücadele ediyorsunuz bunun karşılığında bu güçler size ne veriyor? Bunun karşılığı her gün komutanlarımızın, savaşçılarımızın şehit edilmesi mi? Suçları, DAİŞ’e karşı mücadele etmeleri mi?’ diye soruyor. Neden kimse Türkiye'nin kontrolünde bulunan bölgelerde DAİŞ’in ne işi var? diye sormuyor. Saldırıları sadece kınamak yetmiyor. Türkiye bundan güç alıyor ve saldırılarını sürdürüyor. İnsan hakları için mücadele ettiklerini söyleyen uluslararası güçlerin buna bir dur demesi lazım. Daha güçlü bir tepki verirlerse Türkiye saldırmaya cesaret edemez” diye konuştu.
Topraklarımızda özgür yaşamak istiyoruz
Türkiye’nin uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini dile getiren Newroz Ehmed, şunları şöyledi: “Erdoğan’ın öncülük ettiği AKP-MHP iktidarı yaptıkları insanlık suçlarından kaynaklı yargılanmalı ve hesap vermelidir. Bunun için güçlü bir ses lazım. Bu sadece Kürtlere dönük bir saldırı değil. Herkes hedef. SİHA’lar ile her gün bu saldırılar tekrarlanıyor. Sadece hava sahasının kapatılmasını talep etmiyoruz. Bu halkların hakları nerede? Bu insanlar herkes gibi kendi topraklarında özgür yaşamak istiyor. Biz DAİŞ’e karşı mücadeleyi bütün dünyanın gözleri önünde verdik ve vermeye devam edeceğiz. Sadece ‘acınızı paylaşıyoruz’ demek yetmiyor.”
Tehlike büyük
Türkiye'nin bütün dünya için tehlikeli olduğunu söyleyen Newroz Ehmed, devamla şöyle dedi: “Bütün bölge için bir canavara dönüşen, savaş suçu işleyen Türkiye’ye dur demenin zamanı geldi, geçti. Türkiye sadece Suriye’de değil, Irak, Azerbaycan, Lübnan, Yemen ve daha birçok yerde suç işliyor. Bunun için birlikte mücadele etmemiz gerek. Rojava Devrimi’ni bütün dünyaya yayarak şehit olan arkadaşlarımıza olan borcumuzu ödeyebiliriz. Bu dönemde tehlike her zamankinden daha fazla. Bütün halkımız duyarlı olmalı. Güvenlik ve savunma birliklerimiz var. Halkımız ile birlikte savunacağız. Halkımız savaşçılarının etrafından kenetlenmeli. Birlikte bütün saldırıları boşa çıkarıp zafere ulaşacağız.”
****