O hasretle veda ettiler

Cumartesi anneleri

Cumartesi anneleri

  • Gözaltında kaybettirilen Hüseyin Taşkaya’nın annesi Fatime Taşkaya, Hüseyin Aydemir’in annesi Asiye Aydemir, Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren, Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana, çocuklarına mezar yapamadan hayata veda ettiler.

Hüseyin Taşkaya, Riha’da müteahhitlik yaparak geçimini sağlıyordu. 90’larda Riha’da devlet ile iş birliği yaparak halk üzerinde baskı kuran Bucak Aşireti ile arası açılan Taşkaya, hedef alındı. Baskılardan dolayı evini İstanbul’a taşıyan Taşkaya, yarım kalmış işlerini tamamlamak için geri döndüğü Riha’da, 6 Aralık 1993’te devlet güçleri ve Bucak’a bağlı korucular tarafından evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltına alındığını evde bulunan diğer akrabaları da görmüştü. Yıllarca süren çabalara rağmen Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı.

Oğlunu bulabilmek için yıllarca Cumartesi Anneleri ile birlikte mücadele eden, her hafta Galatasaray Meydanı’na gelen Fatime Ana, her eylemde, “Oğlumun kemiklerini bulmadan ölmek istemiyorum” diyordu. 17 Ekim 2015’te oğlunun hasretiyle aşamını yitirdi. Riha’nın Cirnê Reş (Hilvan) ilçesinin Tutumlu köyünde Temmuz 2021’de bulunan çok sayıda kafatası ve kemik, Riha’da yakınlarını kaybedenleri yeniden harekete geçirdi. Taşkaya Ailesi de İHD ve diğer kayıp yakınlarıyla 25 Temmuz 2022’de Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. DNA testiyle kemiklerin kime ait olduğunun tespit edilmesi istendi. Fatime Ana’nın ve Hüseyin Taşkaya’nın mücadelesini, torunları devam ettiriyor.

 

 

Aramaktan vazgeçmedi

Lice’nin Tutê köyünde yaşayan 34 yaşındaki Hüseyin Aydemir, göç etmek zorunda kaldığı İstanbul'da, 19 Ekim 1995 sabahı, gözaltında kaybedilen yakın arkadaşı Fehmi Tosun’un evinden çıktıktan sonra gözaltına alındı. Aydemir’den o günden sonra bir daha haber alınamadı. Hüseyin Aydemir’in annesi Asiye Aydemir ve ailenin çabaları sonucu, Aydemir’in polisler tarafından gözaltına alındığı bilgisine ulaşıldı. Asiye Ana, oğlu Hüseyin, yakın arkadaşı Fehmi Tosun ve diğer gözaltında kaybedilenler için yıllarca Galatasaray Meydanı’na geldi, işkence gördü, gözaltına alındı ama adalet arayışından hiçbir şekilde vazgeçmedi. Tek isteğinin ölmeden önce oğlunun kemiklerine kavuşmak olduğunu defalarca söyleyen Asiye Ana, 15 Haziran 2023’te oğlunun kemiklerini bulamadan yaşama gözlerini yumdu.

Tüm kayıplar için mücadele

Hayrettin Eren, Cemil Kırbayır gibi 12 Eylül darbesi sonrası gözaltında kaybedilen onlarca kişiden biriydi. 12 Eylül darbesinden hemen sonra 21 Kasım 1980’de gözaltına alındı, bir daha haber alınamadı. Annesi Elmas Eren, oğlu Hayrettin Eren gözaltında kaybedildikten sonra sadece oğlu için değil, gözaltına alınan, işkence gören, tutuklanan kişilerin ailelerine ulaşarak, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’nin kuruluşunda yer aldı. Elmas Eren, İnsan Hakları Derneği kuruluşunda da yer alarak, gözaltında kayıplar mücadelesinin bugünlere gelmesinde de önemli bir rol oynadı.

Oğlunun gözaltında işkence gördüğünü kendi araştırmaları ile ortaya çıkartan, bütün hukuki süreci takip eden Elmas Eren, Cumartesi Anneleri’nin 2011’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde “Çiçeklerle donatacağım bir mezarın peşindeyim” demişti. 33 yıl boyunca oğlunu arayan Elmas Eren, 19 Ağustos 2019’da yaşamını yitirdi. Elmas Eren’in mücadelesini şimdi diğer çocukları ve torunları sürdürüyor.

33 yıl oğlu Cemil’i istedi

Cemil Kırbayır, 8 Ekim 1980’de Qers’te (Kars) gözaltına alınıp kaybedildi. Ömrünün 33 yılını, gözaltında kaybedilen oğlu Cemil Kırbayır’ı bulmak için veren Berfo Kırbayır, Cumartesi Anneleri’nin simge isimlerindendi. Oğlu Cemil Kırbayır’ı bulmak için Cumartesi Anneleri eylemlerine her hafta hasta da olsa katılan Berfo Ana, “Benim evladım gelir diye kapıyı, bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler” diyerek, mücadeleden vazgeçmedi. Berfo Ana, devletten beklediği yanıtı alamadan 21 Şubat 2013’te vefat etti. Berfo Ana’nın ölümünden sonra Cemil Kırbayır’ın kaybedilmesi ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde süren davada savunma veren Türkiye, Berfo Kırbayır’ın ölmesinden dolayı davanın düşmesi gerektiğini söyleyebildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.