Öcalan: Devlet yanlış oynuyor

❏

  •  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, önceki gün Urfa Adliyesi’ne çağrılan kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı 5 dakikalık telefon görüşmesinde, yapılanlara tepki gösterdi. Kardeşinin aktarımına göre Öcalan, şunları söyledi:
  •  Bir yıldır hiçbir şekilde görüşme yok. Bu yapılanlar ne devlet hukukunda ne de başka bir hukukta yer alıyor. Senin gelmen yanlış ve çok tehlikeli. Bir görüşme olacaksa hukuksal çerçevede olmalıdır.
  •  Bir yıl sonra kendi istekleri üzerine telefonla görüşme yaptırmak olmaz. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız?
  •  22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun, ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır, çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, önceki gün telefonla görüştüğü kardeşi Mehmet Öcalan'a bu şekilde bir görüşmeyi kabul etmediğini belirterek, "Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum" dedi.

Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili 14 Mart'ta sosyal meydada yayılan iddialar, kamuoyunda kaygılara neden oldu. Ailesi ve Asrın Hukuk Bürosu, Öcalan ve İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı'na 8 kez "acil görüşme" başvurusunda bulundu. Başvurular yanıtsız bırakılırken, önceki gün Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile 4-5 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi. İmralı'da bulunan diğer tutsaklardan Hamili Yıldırım da ailesiyle görüşme gerçekleştirirken, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar, tecridi protesto etmek amacıyla görüşme gerçekleştirmedi.

Mehmet Öcalan, Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yaklaşık 5 dakika süren görüşmenin detaylarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Barış Polat ve Lezgin Tekay’a anlattı. 

Urfa Adliyesi’nde bir oda

 İmralı Cezaevi Müdürü olarak tanıtan bir kişi tarafından 24 Mart günü saat 18.00 sıralarında arandığını belirten Mehmet Öcalan, "25 Mart saat 13.45’te Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ağabeyim ile telefon görüşmesi yapmak için gelmem gerektiğini söyledi" dedi. Sabah saatlerinde kente giderek, kendisine bildirilen saatte Urfa Adliyesi’nde olduğunu anlatan Mehmet Öcalan, oradaki yetkililerin de telefon görüşmesinden haberdar olduğunu, yaklaşık 10 dakika sonra tek başına alt katta bir odaya alındığını söyledi. Öcalan, odada bir çalışanın olduğunu ve ağabeyiyle görüşme yapacağının söylendiğini ifade etti. 

Abdullah Öcalan: Görüşme avukatlarla olmalı

Gelen telefonu açmasıyla KürtHalk Önderi Abdullah Öcalan’ın kendisine, “Sen buraya nasıl geldin? Kim seni getirdi? Nasıl oldu? Nereden arıyorsun?” diye sorduğunu aktaran Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: “Ağabeyim, ‘Bu yapılanlar için hem sen hem de devlet yanlış yapıyor. Nedeni şudur; bir yıldır hiçbir şekilde görüşme yok. Bu yapılanlar ne devlet hukukunda ne de başka bir hukukta yer alıyor. Senin gelmen yanlış ve çok tehlikeli. Devlet de çok tehlikeli. Bu doğru bir şey değil. Bir görüşme olacaksa hukuksal çerçevede olmalıdır. Bir yıl sonra kendi istekleri üzerine telefonla görüşme yaptırmak olmaz’ dedi. Başkan tekrar tekrar, ‘Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir. 22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Neden buraya gelmiyorlar? Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir’ dedi.”

Şimdi de söylüyorum: Benim için kimse ölmesin

 Mehmet Öcalan, görüşmeye gelmesinin sebeplerinden bir tanesinin de cezaevlerinde devam eden açlık grevleri olduğunu ağabeyine aktardığını belirterek, şunları kaydetti: “Başkan, ‘Benim için hiç kimsenin açlık grevinde ve zindanlarda ölmesini istemiyorum. Bunu daha önce de söyledim, şimdi de söylüyorum. Buna gerek de yok. Bu çok ağır bir şey. Bunu göz önüne almanız gerekiyor’ dedi. Yaklaşık 4-5 dakika konuştuk. İnce bir sesti. Sanırım Başkan’ın sesiydi. Başkan bana, ‘Bu görüşme çok yanlış. Bu görüşme değil’ dedikten sonra telefon kesildi.”

Görüşme devam etmedi

 Telefonun kesilmesi üzerine orada bulunan yetkiliye durumu bildirdiğini, beklemesini istediklerini dile getiren Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha sonra bir telefon daha geldi. Arayan başka biriydi. Bana beklemem gerektiğini ve orayı terk etmememi söyledi. Yaklaşık 10-15 dakika bekledikten sonra telefon gelmeyecek dedim. Orada bulunan yetkililere bildirdim. Daha sonra bana, ‘Görüşme bitmiştir’ dediler."

Bu durum, kabul edilemez

 Hem devlete hem de vicdan sahibi herkese çağrıda bulunan Mehmet Öcalan, yapılanların hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Bir insanın cezaevinde yasal ve demokratik hakları var. Türkiye yasalarına göre, 15 günde bir görüşme hakkımız var. Her hafta avukatların görüş hakkı var. Bir yıldır görüşme yok. Bu dünyanın neresinde var? Biz telefonda görüştük. O da 4-5 dakika oldu. Canlı görüşmedik. Bu antidemokratiktir. Türk hukukuna göre dahi kabul edilemez. Buradan CPT, Avrupa Konseyi’ne, insan hakları savunucularına, aydın, demokrat insanlara çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce bu sorun çözülmelidir. Bu kabul edilemez. Bu gülünç duruma düşürülmemelidir. Buranın yurttaşıysak bizim de yasal ve demokratik haklarımız var. Bu haklarımızın tanınması gerekiyor.” 

Teslim edenlerin sorumluluğu var

 Mehmet Öcalan, yaşananların sürdürülemez olduğunu yineleyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Başkanı Türkiye’ye teslim edenlerin de sorumluluğu var. Onlara da çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce aile ve avukat görüşmelerinin sağlanması gerekiyor. Binlerce insan açlık grevinde. Devlet, 22 yıldır Başkan’ı cezaevinde tutuyor. 4-5 dakika görüş yaptırmak gülünçtür. Başkan halklar arasında bir köprüdür. Hiç kimsenin bu köprüyü yıkmaya hakkı yok.”  URFA

 

Açlık grevi 5. ayında

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi, bugün 5. ayına girdi. Aynı amaçla Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde 100, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ise 83 gündür açlık grevi yapılıyor.

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.