Öcalan, Pablo Rossi'yi duydu mu?

Dünya Haberleri —

.

.

Dünya Şampiyonu’nun ölüm haberini duyduğumda (9 Aralık) Apo diye adlandırılan Öcalan'ı düşündüm. İmralı ada cezaevinde acaba öğrenmiş miydi bu haberi? Kim bilebilir ki? Eğer öğrenirse, eminim hepimiz gibi o da çok üzülecektir."

ANTONIO FERARI

 

Gazeteci-Yazar Antonio Ferrari’nin "Müebbetlik Öcalan’dan cezaevi kitapları" başlıklı yazısı İtalya’nın en köklü gazetelerinden Corrire della Sera gazetesinde yayınlandı.

Yazısıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyasına destek veren gazeteci, 93 yılında Abdullah Öcalan’ı Beka’da ziyaret etmişti. Makalesini dönem görüntülerini içeren bir videoyla da destekleyen gazeteci, Punto Rosso Yayınevi’nin gönderdiği Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 4 kitabını aldıktan sonra bu yazıyı kaleme almış.  "Birkaç gün önce hayatımın en hoş Noel hediyesini aldım" diyen gazeteci, "Paketin içindeki kitapların yazarı, saygı duyduğum ve haksız yere tutuklandığına inandığım ve 1999'dan beri Marmara Denizi'ndeki İmralı adasında süper zırhlı güvenlikle tutuklu bulunan PKK’nin kurucusu Abdullah Öcalan. Önce idam cezasına çarptırıldı, sonrasında da bu ceza müebbet hapis cezasına çevrildi" diyor.

Pertini ve Öcalan

Yazısında Mussolini faşizmine karşı direnen ve İtalyan direniş hareketine öncülük eden, 1978 yılında İtalya’nın 7. Cumhurbaşkanı seçilen Sandro Pertini’yle Öcalan’ı benzeştiren Ferrari, "Gençlik dönemlerinden beri tanıdığım cumhuriyetin unutulmaz Cumhurbaşkanı Sandro Pertini, halkının özgürlüğünü savunduğu için hapse atılan birin asla küçümsemememiz gerektiğini söylerdi. Cezaevinden yazılmış bu kitaplar, Paolo Pietroni’yi tarif edeceğim gibi güzel yüzlü bir adamın kültürel ve insani derinliğini ortaya çıkaran eserleriydi" ifadesini kullanıyor.

Aklımdaki en canlı görüşme

"Abdullah Öcalan’ın neden bir kahraman olduğunu biliyorum" diyen gazeteci Ferrari, 93 yılında Türk devletiyle Kürt hareketi arasında barış görüşmelerinin yapıldığı süreçte Beka’da gazeteci Cengiz Çandar’la birlikte Öcalan’la gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarını anlatıyor: "Öcalan’la Lübnan'da röportaj yaptım ve O’nu uzun süre gözlemledim. Aklımdaki en canlı karşılaşmalarımdan biri. Her şey Beyrut'ta bir hediyelik eşya dükkanında başladı. Bir Noel hediyesi almaya gittiğim Kürt satıcıya gazeteci olduğumu ve Öcalan'la tanışmak istediğimi anlatmıştım. Hangi otelde kaldığımı sordu. Birkaç gün sonra benimle iletişime geçtiler….Nihayet Öcalan'ın evine götürülmüştüm.

Kazandık, görüşmeye başlayabiliriz

Nasıl olduğunu bilmiyorum ama, bizi selamlamak yerine (tabii ki yanımdaki arkadaşı tanıyordu) yere diz çökmüş eski bir radyonun frekansıyla oynayan bu adamı hemen çok sempatik bulmuştum. Birkaç kelime mırıldanarak, 'Arkadaşımıza beş dakika beklemesini söyle. Oyun bitiyor ve belki kazanabiliriz' dedi. Türk meslektaşım gülümsedi ve sonra bana bakarak kahkaha attı. 'İnanmayacaksın ama o çılgın bir Galatasaray hayranı’ dedi. Gittikçe daha da şaşırmıştım: 'Öcalan'ın terörist olduğunu düşünenlerin ordusunun kurduğu bir futbol takımını mı kastediyorsunuz?' diye söylediğimde 'Evet, futbolu seviyorsanız anlayabilirsiniz' demişti. Gülümseyerek ayağa kalktı ve elini uzatarak adeta fısıldayarak, 'Beni görmeye geldiğin için teşekkürler. Kazandık ve şimdi mutluyum. Görüşmeye başlayabiliriz' dedi.

Pablo Rossi’yi duyduysa…

Neredeyse iki saat boyunca her şey hakkında konuştuk: Türkiye, Ortadoğu, sonunda bir Kürt devletine sahip olacağına dair görmezden gelinen sözler, Olof Palme'nin öldürülmesi, ABD'nin sorumlulukları...

Doğrudan gözlerimin içine bakarak soruları doğrudan yanıtlıyordu. Galatasaray’ın zaferinin oluşturduğu iyi ruh halini fırsat bilerek futbol konusuna döndüm. Gözlerini kocaman açarak: 'Yüce Paolo Rossi nasıl?' diye sordu. Hiç şaşırmadım, çünkü Pablito bir ilahtı, "Onun çok iyi olduğunu anlıyorum" dedim. 90'lı yıllardaydık o zamanlar.

Dünya Şampiyonu’nun ölüm haberini duyduğumda (9 Aralık) Apo diye adlandırılan Öcalan'ı düşündüm. İmralı ada cezaevinde acaba öğrenmiş miydi bu haberi? Kim bilebilir ki. Eğer öğrenirse, eminim hepimiz gibi o da çok üzülecektir."

Yazının orjinaline "https://video.corriere.it/esteri/vicino-oriente/i-libri-scritti-carcere-dall-ergastolano-ocalan/55b41232-3d6e-11eb-943e-95a1c9e91e01" adresinden ulaşmak mümkün.

* Gazeteci-Yazar Antonio Ferrari, 74 yaşında. Mühendislik okudu, on yıllardır gazetecilik yapıyor. 1973 yılından bu yana Corriere della sera (aksam postası) gazetesinde yazıyor. 7 kitabı bulunan Ferrari, 93 yılında Öcalan’la röportaj yapmak için Beka’ya giden iki İtalyan gazeteciden biriydi. 

** Corriere della Sera gazetesi İtalya’nın en köklü gazetelerinden. 1876 yılında yayın hayatına başladı. Sloganı "özgürlük düşünceleri". Trajı 95’te 793 bin olan gazetenin 2019 trajı ise 300 bin dolayında. Sadece İtalya değil tüm Avrupa’da dağıtım yapılıyor.

*** İtalya'nın 1982 Dünya Kupası'nı kazanan kadrosunun efsane isimlerinden Paolo Rossi, 64 yaşında hayatını kaybetti.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.