Öcalan’ın cesareti ortada, sıra devlette

Dünya Haberleri —

Lorena Lopez

Lorena Lopez

  • Avrupa Özgür İttifakı (EFA) Başkanı Lorena Lopez de Lacalle: Öcalan’ın yaptığı, iradesini çok açık bir şekilde ortaya koymak oldu ve cesareti ortadadır. DEM Parti’nin de cesareti ortada. Artık Erdoğan’dan da pratikte, barışın ilerlemesi için demokratik koşulları sağlama yönünde net bir cesaret bekliyoruz.

EREM KANSOY/LONDRA

  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde İmralı Adası’ndan yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na Avrupa’nın her yerinden destek gelmeye devam ediyor. Avrupa Özgür İttifakı (European Free Allience / EFA) Başkanı Lorena Lopez de Lacalle, çağrının zamanlamasının önemine işaret ederek, “Şu anda Avrupa Birliği hareketsizliği nedeniyle suçlanabilir. Yeni Komiser Kaja Kallas’la birlikte AB tam tersine, güvenliğe ve kendini yeniden silahlandırmaya odaklanıyor. Bunu Ukrayna ve Filistin’deki iki büyük savaş bağlamında yapıyor. Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ise tam tersi bir yöne gidiyor” dedi.

Lorena Lopez şöyle devam etti: “Barış için çalışmalıyız, herkes için daha iyi bir dünya ve daha iyi toplumlar inşa etmeliyiz. Öcalan’ın yaptığı, iradesini çok açık bir şekilde ortaya koymak oldu ve şimdi elbette hem Türkiye'nin demokratik koşulları oluşturması hem de Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin demokrasisini geliştirmesine yardımcı olacak şekilde katkı sunması gerekiyor.”

Avrupa barışa odaklanmalı

Çağrının barışçıl bir Türkiye inşa etmek için bir fırsat olduğunu vurgulayan Lorena Lopez, “Avrupa için de bir fırsattır. Avrupa, barış ve birlikte yaşam değerlerine dayanarak hareket etmeli. Avrupa bugüne kadar Erdoğan hükümetiyle göç ve enerji konularında birçok anlaşma yaptı. Ama bilmeliyiz ki barış, demokrasinin temel taşıdır. Ve barış, diğer tüm sorunların çözümü için de temel oluşturur. Göçün sebebi savaşlardır. Eğer çatışmalar sona ererse göçler de sona erer. Enerji sorunlarımız da savaşlardan kaynaklıdır. Avrupa, barışa odaklanmalıdır. Hem Öcalan hem Türkiye’deki siyasi partiler hem de Erdoğan tarafından belirgin bir irade varsa; Avrupa ve Kaja Kallas da barış için çalışmak üzere orada olmalıdır. Ancak şu an hem Avrupa Komisyonu hem de üye devletler başka çatışmalara odaklanıyor. Oysa küresel bir perspektife ihtiyacımız var. Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle çok stratejik bir yerde olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle tüm bu çatışmalar bir şekilde birbirine bağlı hale geliyor. Bütünsel perspektife sahip olmamız gerekiyor. Şu an 21. yüzyılın 20’li yıllarındayız ama 30’lu yıllar için barış içinde bir arada yaşamı inşa etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

'Demokrasi üzerine çalışmalıyız'

Kürt Halk Önderi’nin uzun yıllardır demokratik konfederalizm için çalıştığını, bunun tabandan yukarıya doğru bir yaklaşımla demokrasi için çalışmak anlamına geldiğini ifade eden Lorena Lopez, şu noktalara dikkat çekti: ''Öcalan, kadın haklarının savunulmasında da gerçekten ön saflarda yer alıyor. Bu, Avrupa'da hala yeterince iyi anlaşılmayan ve uygulamaya geçirilmeyen bir şey. Çoğu zaman, bizlerin sizden ders alması gerekiyor, sizin bizden değil. Bu nedenle buna odaklanmalıyız. Öcalan’ın dediği gibi, önce demokrasi üzerine çalışmalıyız. Sonrasında ise her şey onun üzerine inşa edilecektir. İspanya'da Basklar olarak böyle yaptık. Şu anda sosyalist Sanchez hükümetini destekliyoruz, çünkü daha demokratik bir İspanya istiyoruz. İspanya bizi Basklar, Katalanlar ve diğer halklar olarak tanımalı. Aynı şekilde Türkiye'nin de daha demokratik bir ülke olması gerekiyor. Türkiye'de yaşayan tüm halkları tanıyan bir yapıya kavuşmalı. Bu halklar (Öcalan örneğinde, PKK ve şimdi Türkiye’deki tüm partiler) birlikte yaşam için çalışmak istiyor. Şimdi barışın tüm topraklarımıza geri dönmesi için yolu açmamız gerekiyor.’’

 

 

PKK, ‘terör listesi’nden çıkarılmalı

Süreci istikrarlı hale getirmelerinin ve Öcalan’ın mesajına inandırıcılık kazandırmalarının gerekli olduğunu belirten Lorena Lopez şunları aktardı: ''Bu da öncelikle Avrupa ve AB’nin, PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarması gerektiği anlamına geliyor. Çünkü barış için çalışmak ve durmak yönünde açık bir irade mevcut. İkinci olarak, silah bırakma yönünde de bir irade varsa, AB Türkiye’deki siyasi partilere ve TBMM’deki diğer partilere yardımcı olmalı. Bu da silahsızlanmaya yönelik bir mevzuat hazırlanması anlamına gelir. Böylece her atılan adım için bir yasal çerçeve oluşur ve ilerleme kalıcı hale gelir. Aksi takdirde, demokrasi ya da diyalog gibi vaatlerde bulunabilirsiniz, ama 2015’te olduğu gibi süreç bir anda durdurulabilir. Artık mesele sürenin ne kadar olacağı değil, sonuç elde edilip edilmeyeceği meselesidir. Sonuçları güvence altına almak önemlidir. Hem Öcalan’ın ekibine hem siyasi partiye hem de Erdoğan’ın ekibine de barış için çalışmaları yönünde yardımcı olmak gerekir. Öcalan’ın cesareti açık bir şekilde ortadadır. DEM’in cesareti de ortadadır, çünkü DEM’den hala cezaevinde olan pek çok insan var. Artık Erdoğan’dan da pratikte, barışın ilerlemesi için demokratik koşulları sağlama yönünde net bir cesaret bekliyoruz.

Öcalan, doğrudan halka hitap edebilmeli

Kürt Halk Önderi’nin sadece Kürt halkı için değil Türkiye için de güvence olduğunu ve artık özgür olması gerektiğine işaret eden Lorena Lopez, son olarak şunları ekledi: ''Şu anda İmralı’da bulunup mesajını çeşitli şehirlere başkaları aracılığıyla göndermekle olmuyor. Öcalan’ın doğrudan kendi halkına hitap edebilmesi hem Türkiye için faydalı olacak. Böylece herkes barış isteme sürecine doğrudan dâhil olabilir. Ama bunun için Erdoğan’ın da, Türkiye’de barışın mümkün olduğuna ve bu barışın Öcalan’la birlikte sağlanabileceğine gerçekten inandığını göstermesi gerekir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.