Önder Apo: Başarılı olacağına inanıyorum

• Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, bu sefer de barış imkanını zor yakaladıklarını ama sonuca vardırma konusunda tüm güçleri ve hassasiyetle çaba harcadıklarını söyledi.
• Tercihinin, Kürtlerin kendilerine demokratik toplum merkezli ilişki imkanı veren devletlerle bütünleşme ve dayanışma içinde olmaları olduğunu belirten Önder Apo, şunun altını çizdi:
• "Bunu 'demokratik toplum temelli entegrasyon' olarak tanımlıyorum. Şu an yürüttüğümüz süreci bu esasa dayandırıyorum ve bunun başarılı olacağına inanıyorum."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Kürtler arasındaki ilişkilerin demokratik temelli birlik biçiminde olmasını isteyerek, bütün Kürtleri demokratik zeminde buluşmaya ve birlik olmaya çağırdı.

Rûdaw Araştırma Merkezi, Federe Kürdistan'ın başkenti Hewlêr'de "Türkiye'nin Zorlu Barışı: PKK'nin Silahsızlandırılması ve İstikrarsız Jeopolitik Durumda Siyasetin Dönüm Noktaları" başlıklı bir çalıştay düzenledi. Kürt Halk Önderi'nin, DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar tarafından okunan mesajı şöyle:

Barış imkanını zor yakaladık

“Rûdaw Araştırmalar Merkezi’ni, bu konferansı düzenlediği ve özellikle başlığını ‘Türkiye’nin Zor Yakalanan Barışı’ olarak belirlediği için tebrik ediyorum. Bu başlık, gerçekliği doğru bir şekilde yansıtıyor. Türkiye’de barışın zor yakalanan bir ihtimal ve durum olduğunu, geçtiğimiz 40 yılda acı tecrübelerle defalarca gördük. Bu sefer de, barış imkanını ‘zor yakaladık’, ama sonuca vardırma konusunda tüm gücümüzle ve hassasiyetle çaba harcıyoruz.

Ortadoğu'nun kaderi değişecek

Türkiye’deki bu süreç başarıya ulaşırsa bütün Ortadoğu’nun kaderi değişecek; savaşların ve yıkımların yerini, barışa dayalı demokratik bir yaşamın alacağı yeni bir dönem başlayacaktır.

Demokratik toplum temelli entegrasyon

Benim tercihim, Kürtlerin, kendilerine demokratik toplum merkezli ilişki imkanı veren devletlerle bütünleşme ve dayanışma içinde olmaları yönündedir. Bunu 'demokratik toplum temelli entegrasyon' olarak tanımlıyorum. Şu an yürüttüğümüz süreci bu esasa dayandırıyorum ve bunun başarılı olacağına inanıyorum.

Bütün Kürtlere birlik çağrısı

Bana göre, Kürtler arasındaki ilişkiler de demokratik temelli birlik biçiminde olmalıdır. Bütün Kürtleri demokratik zeminde buluşmaya ve birlik olmaya çağırıyorum.

Konferansınızın başarılı geçmesini diliyor, en içten selam ve saygılarımı iletiyorum.”

Kapsamlı oturumlar

Hewlêr Uluslararası Otel'de gerçekleşen ve sabah saat 10.00'da başlayıp 17.00'ye kadar süren çalıştayın, öğlene kadar olan bölümü basına açık olarak gerçekleştirildi. Çalıştayda iki ana tartışma başlığı ele alındı:

* Bölgesel boyut; barış görüşmeleri ve PKK’nin silahsızlandırılması. Bölge devletlerinin ve etkili güçlerin PKK'nin silahsızlandırılması sürecine yaklaşımları, Federe Kürdistan ve Irak'ın bu süreçteki rolü ve etkisi üzerinde duruldu. Rojava ve Suriye'deki durum ile Şengal sorununun barış sürecini kolaylaştırıcı mı yoksa engelleyici mi olacağı değerlendirildi.

* İç boyut; geleceğin Türkiyesi'nde istikrarı sağlama ve güven inşa etme yolları. Türk devleti ile PKK arasındaki silahlı çatışmanın devam ettirilmesi veya durdurulması konusundaki iç tartışmalar, silahsızlandırma sürecinin başarısı için gerekli reformlar ve değişiklikler üzerinde yoğunlaşıldı. Türkiye'nin siyasi sisteminin Kürtlerin taleplerini karşılama kapasitesi ve PKK ile devlet arasındaki önceki çözüm çabalarının dersleri ve deneyimleri de masaya yatırılan konular arasındaydı.

Açık oturumlar

Basına açık olarak gerçekleşen birinci oturumda, Saadet Partisi Milletvekili ve Komisyon Üyesi Bülent Kaya, CHP Milletvekili Oğuzkağan Salıcı, DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar, Chatham House Kıdemli Danışmanı Galip Dalay, siyasetçi Mela Bahtiyar, KDP Dış İlişkiler Ofisi Sorumlusu Hoşyar Siwêylî, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel söz aldı.

Çalıştayın kapalı yuvarlak masa formatında gerçekleştirilen oturumunda, Türkiye'nin Federe Kürdistan Konsolosu Erman Topçu, DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Serkan Ramanlı, Gelecek Partisi eski Milletvekili Kani Torun, Ankara Enstitüsü’nden Adnan Boynukara, AKP Milletvekili Nurettin Yaşar, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Emir, Federe Kürdistan Başkanlık Divanı Başkanı Fewzî Herîrî, Federe Kürdistan Başkanlığından Niyaz Barzanî, YNK Politbüro Üyesi Sadi Ahmed Pire, YNK Dış İlişkiler Bürosu Sorumlusu Dara Xeylanî, siyasetçi Abdulselam Berwarî, siyasetçi Mewlûd Bawemurad, Irak Eski Maliye Bakan Yardımcısı Fazıl Nebi, KDP Araştırma ve Akademi Merkezi Başkanı Dr. Çınar Saad Abdullah, siyasetçi Muhammed Emîn Pencwênî, KDP MK Üyesi Viyan Süleyman yer aldı.

Konferans, sadece siyasetçileri değil, aynı zamanda akademisyenleri, araştırmacıları, gazetecileri ve iş insanlarını da bir araya getirdi; ORSAM Araştırma Merkezi Direktörü Kadir Temiz, İRAM Araştırma Merkezi Başkanı Serhan Afacan, Rawest Araştırma Enstitüsü Direktörü Roj Girasun, Kürt Araştırmalar Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu, Kürt Araştırmalar Merkezi’nden Berfin Coşkun, Baytav Araştırma Merkezi’nden Alirıza Çelik.

Barışın inşası cesaret gerektirir

Rûdaw Medya Grubu Genel Müdürü Ako Muhammed, açılış konuşmasında, son yapılan bir anketin barışa desteğin yüzde 68’e ulaştığını ortaya koyduğunu belirterek, “Barışın inşası cesaret gerektirir; barışı inşa edenler cesur insanlardır. Savaşın zaferleri geçicidir, ancak barış kalıcı bir zaferdir” dedi. Barışın bir zayıflık göstergesi olmadığını vurgulayan Muhammed, “Hak, adalet ve eşitliğe dayalı kalıcı bir barış, tüm bölge için istikrar ve sürekli ilerlemenin garantisi olabilir” dedi.

Tarım ve Köy İşleri eski Bakanı AKP'li Mehdi Eker, Türk-İslam sentezine devşirilmiş 'Kürt kökenliler'in klasik ezberlerini paylaştı. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ise bu sefer süreci ilerletenin tek başına iktidar partisi olmadığını, MHP'nin de destek verdiğini ve iktidar yetkililerinin ağzından sürecin bir "devlet politikası" olduğunu duyduklarını ifade etti. CHP olarak sürecin olumlu bir şekilde sonuçlanmasını desteklediklerini belirten Salıcı, komisyonun gündem maddelerinden birisinin henüz anayasa olmadığını, ancak meselenin çözümüne dair bir yol haritası ve çerçeve oluşturacağını ifade etti. Yasa ve anayasa tartışmalarının daha sonra Türkiye Meclisi'nde gerçekleşeceğini vurguladı.