Onlar ki sonsuz yaşamın simgesi: Çağın Lotus çiçekleri
Kadın Haberleri —

Lotus Çiçeği
- Onlar ki çağın en güzelleri, her bir hücresi özgürlük kokan sonsuz yaşamın simgesi 17 lotus çiçeği...
ROYEM RONÎ
Onlar özgürlüğün teminatı, en hassas duygumuz. Kırılgan yanımız. En keskin damarımız. Hırçın öfkemiz. Gökyüzünün en parlak yıldızı olan Siriusumuz. Onlar ki karşılığında sadece özgürlüğümüz için yaşayan, her türlü çirkin savaşa karşı yaşatan, görülmemiş çağın direnişçileri. Onlar ki akıl, ruh, ve bedenlerinde özgürlük atomu yaratanlar, dünyaya bütün güzelliklerin tohumlarını atanlar. Onlar ki çağın en güzelleri, her bir hücresi özgürlük kokan sonsuz yaşamın simgesi lotus çiçeği...
Onlar ki çağın çirkinliklerine karşı kendisinde güzellikleri var edenler, dünyayı güzelleştirmek, özgürleştirmek isteyenler... Dünya size borçlu, insanlık size muhtaç. Doğa sizsiz açmak istemez ki yapraklarını, dağların kır çiçekleri, Xızır'ın dağ keçileri. Ceviz ağaçlarında daldan dala koşan, özgürlüğe düşkünlükleriyle zapt edilmeyen sincaplar...
Öyle kolay değil gidişleriniz... Yok oluşunuz, yok oluşumuzdur... Sizleri yok etmek isteyenlerin yok olmak istenilmesidir...
18 Ekim günü bir görüntü düştü önümüze. Görüntü de bir gerillanın kullanılan kimyasal silahlarla sinir ve solunum sistemlerini hedef aldığı ve felç olduğu görülüyor. Nefes almakta zorlanıyor. Sonrasında yaşamını yitiriyor. İzlerken bile bütün hücrelerimizde tarifsiz bir acı bırakan görüntüydü. İzlemeye bile dayanamadığımız görüntüler insanlığın vicdanında derin bir acı bıraktığı gibi asla unutulmayacak bir iz bıraktı. Bu iz yapanlar için de, izleyenler içinde geçerli... Bizim izlemeye tahammül edemediğimiz görüntüleri arkadaşları çekti. 'Sesimizi duyun, yaşadıklarımızı görün. Yapılmak istenen tüm insanlığa, doğaya, kurda, kuşa herkese...' dedi. Çünkü her şeyin toplamı onlar. Gerçek savunucu onlar...
Bu kaçıncı insanlığa karşı işlenmiş suç. Bu kaçıncı tüm hücrelerimizin sinir sistemlerini zorlayan acı... Bu kaçıncı öfke, bu kaçıncı kabullenişimiz. Bu kaçıncı nefessiz bırakılmak istenildiğimiz günler...
Yazmak iyi gelir insana. Ama o gece yazmak iyi gelmedi bana. Onları yazmak zordur. Zor olduğu gibi ağırdır. Onları yazmak sancılı bir duygu ister. O gece sancılı duygular yaşasakta, nefessiz bırakılsakta öfkemizi içimizde patlatsak da... Yazmak gerek... Sancılı olan her duyguyu anlatmak, yaşatmak, göstermek gerek... Tıpkı onların bize gösterdikleri görüntüler gibi...
17 can...















