Pandemik kapitalizm
Forum Haberleri —

.
- Yaratılan yeni Kapital paradigma yıkıma bu kadar elverişliyken, kendimizi yasaklara teslim edip üretimden yoksun kalmamalıyız.
SERGEN SUCU
Üretimden yoksunlaştırılan toplum, pandemi ile “Pandemik Kapitalizmle” tanıştırıldı. Peki bu pandemik kapitalizm nedir?
Küresel bir sağlık sorununa tıbbın, bilimin ve devletlerin çözümcül iki yaklaşımı oldu biri yasaklar diğeri maske. Süper güçlere sahip olan bu egemen yapılar ve hatta başka galaksileri bile çözümlemeye çalışan bilimin çözüm olarak üretebildi maske takın, el yüz yıkayın gibi unsurlar oldu.
Koca koca profesörler sağlık bakanları çıkıp elini böyle yıka yüzünü böyle yıka gibi önerilerde bulunarak koruyucu sağlık uygulaması yaptığını sanıyor. Fakat trajikomik bir süreçle karşı karşıya kalmak erkek egemen bilimin ve devletlerin ne denli aciz olduğunu da gözümüzün içersine sokarcasına gösterirken hala medet ummak ve sunulanı yutmak gibi bir durumumuz da yok değil.
Toplumda ki üretim unsurlarını birbir yok edilip, küçük üreticiyi bitiren devlet politikaları endüstriyel ürünü ulaşılabilir kılarken online alışverişler ve büyük şirketler pandemiyi fırsata çevirdiler. İnsanlar korkuyor sokaklar tehlikeli, alışveriş internetten yapılırsa daha sağlıklı ve daha güvenli bir ortam yaratılırın algısı iyice oturtuldu diyebiliriz.
Amazon gibi dünya çapında marketing ağı bulunan emek sömürücü satış siteleri çarklarını büyüttü. Migroslar, Carredourlar bir bir evlere sipariş götürmeye başladı sokaktaki esnaf ve küçük üretici yoksulluğa mahkum edildi. İşte bu kapitalizm de yeni bir kuramı doğurdu. Bu da “Pandemik Kapitalizm”dir.
Pandemik kapitalizm’de yıllardır İmralı’da gerçekleşen tecrit politikalarının benzeri yasaklar ve korkuların evlere sirayet ettirme durumu var. Simpaş, Ağaoğlu ve diğer büyük insan yaşam alanı oluşturan doğa kıyımcısı şirketlerin yaptığı siteler gibi her unsuru içersinde barındırarak insanı doğadan ve diğer sosyal çevrelerden koparmak isteyen kapital inşaat hareketleri Pandemik Kapitalizme hazırlık yaparken tecrit edilmiş toplumun da hazırlığını yaptılar. Güzel resmedilen evlerin insan yaşamında ki yeri hapis veya kümesten farklı değildir. Konfor özgürlük getirebilecek bir unsur olsaydı, zengin sınıf konfor getiren paralarının tutsaklığına kapılmazlardı.
Yaratılan yeni Kapital paradigma yıkıma bu kadar elverişliyken kendimizi yasaklara teslim edip üretimden yoksun kalmamalıyız. Artık endüstriyel üretimin kendisi kendini bir kanser gibi yok ederken devlettin ve sermayenin yolak damarları yani emekçileri olmaktan vaz geçip evlerde, mahallerde, köylerde kendi emeğimizi yaratmalıyız. Emekçilik kavramı emek üretenin ezilmişliğini de gösterirken sermaye ve devleti besleyen ana damarlardandır. Bu nedenle emeği yaratmak kapitalizmi reddetmektir yani kapitalizmin meşruluğunu yitirtmektir. Aslında ekonomi sermaye sınıflarının elinde olduğu müddetçe, ne ekonomik özgürlük sağlanabilir, ne duru bilgiye ulaşılabilir, ne sağlıklı toplum var olabilir ne de bilgi toplumsallaşabilir.
Tarihsel bütün öğretiler gösteriyor ki sağlığın, ekonominin, bilimin ve akademinin profesyonelliğin dışında toplumsallaştırılarak yerel inşaasının yapılmasından başka sağlık ve yoksulluk gibi salgınlarından kurtulma sansımız yok.
Bu insan üstü bir çaba gerektirmiyor, basit çok basit bir yaşamla beraber yerelden üretim ve bugün başlamak yeni yaşam yaratmak için yeterli.