Rêber Apo etrafında kenetlenelim
Yurt Dışı Haberleri —

Zübeyde Zümrüt
- KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, “Barış ve Demokratik Toplum”un inşası için Rêber Apo’nun etrafında kenetleneceklerini, Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu önünde yapılacak açıklamanın sadece bir duyuru olmadığını vurguladı.
- Eşbaşkan Zümrüt, “Özgürlük mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Her kapıyı çalarak, halk toplantıları düzenleyerek ve esnaf ziyaretleri yaparak halkımızı dinleyeceğiz. Bu süreci hep birlikte yürüteceğiz” dedi.
HAKAN TÜRKMEN / BERLİN
Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplum Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” başlıklı çağrısının Avrupa’da nasıl karşılandığını değerlendirdi. Rêber Apo’nun mesajının Kürt özgürlük mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Zümrüt, bu sürecin büyük bir mücadele birikiminin sonucu olduğunu vurguladı.
“Önder Apo’nun İmralı’da 26 yıl boyunca sürdürdüğü direniş, toplumların birlikte nasıl yaşayabileceğine dair uzun soluklu bir çalışmanın ürünüdür. Önder Apo’nun çağrısı, tüm halkların birlikte yaşama iradesinin yeniden şekilleneceği bir yol haritasıdır” dedi.
Çağrıyı sahiplenip katkı sunmalıyız
Zümrüt, Kürt Özgürlük Hareketi’nin yalnızca Kürt halkı için değil, tüm dünyayı etkileyen krizlere karşı da bir çözüm sunduğunu belirtti. “Önder Öcalan’ın ateşkes çağrısı, sadece Kürt halkı için değil, tüm insanlık adına önemli bir adımdır. Bu çağrıyı sahiplenmeli ve barış sürecinin ilerlemesi için katkı sunmalıyız” dedi.
Türkiye’nin bu süreçte hukuki ve siyasi adımlar atması gerektiğini vurgulayan Zümrüt, mevcut yasaların halkların bir arada yaşamasını sağlamaktan uzak olduğunu ifade etti. “Türkiye’de anayasa değişikliği ve yasal düzenlemeler gerekiyor. Ayrıca, Kürt halkı ve mücadelesini destekleyen herkesin bu süreci büyütmek için yoğun çaba göstermesi lazım” diye ekledi.
Her kapıyı çalacağız
Avrupa’daki Kürt halkı ve dostlarıyla mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini belirten Zümrüt, halk toplantıları, esnaf ziyaretleri ve birebir görüşmelerle sürecin anlatılacağını söyledi. “Her kapıyı çalarak halkımızı dinleyeceğiz. Onların sürece nasıl katılabileceğini tartışacağız. Bu ziyaretler, halkın barış sürecine daha fazla dahil olmasını sağlamak ve süreci hep birlikte yürütmek için gerçekleştirilecek” dedi.
Tüm bileşenlerle ortak açıklama
KCDK-E’nin, 5 Mart’ta (bugün) Avrupa Parlamentosu önünde yapılacak basın açıklamasıyla Rêber Apo’nun mektubuna ve sürecin önemine dikkat çekeceğini belirten Zümrüt, “Tüm bileşenlerimizle yapacağımız bu açıklama sadece bir duyuru değil, aynı zamanda toplumsal taleplerin dile getirileceği önemli bir platform olacak. Avrupa’da yaşayan halkların taleplerini ve mesajlarını ileteceğiz” ifadelerini kullandı.
4 Nisan’a kadar aralıksız
Önümüzdeki dönemde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Newroz etkinlikleri kapsamında barış ve demokratik çözüm sürecine dair çalışmaların süreceğini belirten Zümrüt, Avrupa’daki tüm bileşenlerle birlikte mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı. Zümrüt şöyle konuştu: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesinin ikinci yılını bu çağrı çerçevesinde daha da büyüterek sürdüreceğiz. Hamlemizin temel hedefi, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamaktır. Zaten bu amaçla yola çıktık.
Önümüzde tarihi günler var. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ve 21 Mart Newroz’unu bu tarihsel çağrı ve hamle çerçevesinde karşılıyoruz. 8 Mart ve Newroz’a önceki yıllardan çok daha fazla kitlesel katılım olmalı. Eylem ve etkinliklerimiz 4 Nisan’a kadar aralıksız sürecek. Tüm dünyaya Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne kavuşması gerektiği mesajını vermeliyiz.
Sadece Avrupa’da değil, dünyanın her yerinde sokaklara çıkarak çağrımızı haykırmalıyız.”
Süreç etrafında kenetlenelim
Son olarak, iktidara çağrıda bulunan Zümrüt, “Önder Apo tarihi bir sorumluluk alarak demokratik toplum inşası için çağrıda bulundu. Bu çağrının karşılık bulması için devlet, hükümet ve muhalefet kalıcı barış için acil adımlar atmalı.
Tüm halklar bu sürecin etrafında kenetlenmeli ve mücadeleyi büyütmelidir. Bu süreç sadece Kürt halkı için değil, tüm Ortadoğu’nun geleceği için kritik önemdedir” dedi.