Sağlığa erişim durdu

• İHD Hapishane Komisyonu Üyesi Hatice Onaran, salgınla birlikte cezaevlerinde sağlığa erişim hakkının durma noktasına geldiğini söyledi. 

 Türk cezaevlerindeki koronavirüsü vakası sayıları ve can kayıpları hakkında herhangi bir bilgi paylaşımı yapılmıyor. Salgının başından bu yana temizlik ürünleri başta olmak üzere birçok konuda tutsakların kendi hallerine bırakıldığını belirten insan hakları savunucuları, cezaevindeki hak ihlallerinin arttığına işaret ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran, MA’ya yaptığı açıklamada, salgınla birlikte ilk olarak aile ve avukat görüşlerine kısıtlamalar getirildiğini anımsatarak, “Cezaevlerinde durum gerçekten çok kötü durumda. Hukuki açıdan kötü olması bir yana insan hakları açısında ayrı kötü durumda. Hatta en temel hak olan yaşam hakkının korunması, sağlanması hakkında herhangi bir adım atılmıyor. Bir şey yapılmadığı gibi ölüme terk ediliyorlar” dedi.

Adli tutukluların 'Bahçeli affı’yla tahliyesinin ardından başlayan yemek sıkıntısının sürdüğünü, dezenfektan ve temizlik malzemelerinin hem fahiş fiyatta hem de kısıtlı verildiğini kaydeden Onaran, salgından dolayı kaldırılan yüz yüze görüşme yerine telefon görüşmesinin ise kimi yerde 3 dakikaya kadar düşürüldüğünü aktardı. Sosyal haklar ortadan kaldırıldığını, fiziki mesafe için kapasitenin seyreltilmesi konusunda da adım atılmadığını ifade eden Onaran, “Sağlığa erişimin tamamen ortadan kaldırıldığını söyleyebiliriz. Hastane sevkleri ‘salgın’ bahanesiyle engelleniyor. Yine hastaneye gittiğinde ise 14 gün pis ve sağlıksız bir ortamda karantina kalıyorlar” şeklinde konuştu.

Onaran, hasta tutsakların düzenli olarak hastaneye kontrole gitmeleri gerektiğini ve ilaçlarının olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “İnsani açıdan daha bir özel yaklaşılması gerekirken ne hastaneye götürülüyorlar ne de tedavi ediliyorlar. Hatta daha kötü bir yaklaşım sergileniyor. Sağlığa erişim hakkının engellenmesi hasta tutsakların gözden çıkarılması demektir. ‘zaten ölmenizi istiyoruz’ gibi bir yaklaşımın gösterildiğini söyleyebiliriz. Virüsün bu hapishanelerde yaygınlaştığını ve gizlendiğini biliyoruz. En azından kronik durumda olan, yaşama tutunmada artık çok zorlanan ağır hasta mahpusların veda hakları var. Bu bir insan hakkıdır.”