Sahilde HTŞ terörü

Dünya Haberleri —

Aleviler protesto /foto:AFP

Aleviler protesto /foto:AFP

  • Aleviler Lazkiye, Tartus, Hama, Humus ve Şam’da barışçıl protestolarını sürdürerek, adalet talebinde ısrar ediyor. HTŞ’nin çeteleri ise Lazkiye, Tartus, Hama, Humus ve Şam’da Alevilerin yaşadığı mahallelere saldırdı, evlerini ve araçlarını yaktı, katliam çağrıları yaptı.
  • Özerk Yönetim, Alevilerin hedef alınmasının ülkeyi yeni bir şiddet dalgasına sürükleyeceği uyarısında bulunarak, Suriye'deki halkların yanında olduğunu, barışçıl özgürlük, adalet ve eşitlik taleplerini desteklediğini söyledi. Çözümün tek yolunun diyalog olduğunu ekledi.

Suriye’nin kıyı kentlerinde yaşayan Aleviler yeni katliamlara maruz kalmamak için Pazartesi gününden bu yana başlattıkları barışçıl protestolarını sürdürüyor. Humus’ta 23 Kasım Pazar günü, Halid aşiretinden bir çift evinde ölü bulundu. Çiftin öldürülmesi suçu Alevilere atılarak, evlerin duvarlarına  “buradan Hüseyiniler geçti” yazıları yazıldı. Aleviler, bu olaydan sonra kendilerine yönelik başlatılan saldırılara karşı, gösteriler düzenledi.

24 Kasım’da Lazkiye, Tartus, Hama, Humus, Cebla, Baniyas, Beit Yashout, Suqaylabiyah ve Dalia gibi kent ve kasabalarda sokaklara çıkan yüzlerce Alevi, 25 Kasım’da da eylemlerini sürdürdü. Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) rejimine bağlı çeteler, Şam ve Lazkiye’de adalet çağrısıyla sokağa çıkan Alevilere ateş açtı, evlerini ve araçlarını yakıp, tahrip etti.

Alevilere yönelik katliam çağrıları içeren sloganlar atan HTŞ’li çeteler, aynı günün gece saatlerinde ise Cebla ve Humus’ta mahallelere saldırdı. Sivillerin evlerini, dükkânlarını ve araçlarını tahrip etti. Mahallelere giren katil çetelerin elinde DAİŞ bayrakları olduğu da sanal medyaya yansıdı.

Rejim, Tartus'un Enaz beldesinde gösteriye katılan gençlerin evlerine baskın düzenleyerek gençleri tutukladı. Silahlı çeteleri ise Humus'un Ekrem Mahallesi'ni ele geçirerek, esnaftan dükkanlarını kapatmaya zorladı ve mahalle halkını tehdit etti.

Güvenlikleri yok, her an korku içindeler

Federalizm ve ademi merkeziyetçilik talepleriyle direnişini sürdüren Aleviler ise rejimin gözaltına aldığı kişileri derhal serbest bırakmasını istedi. Reuters'a konuşan ve güvenliğinden dolayı soyadını veremeyen Leen, “Güvenlik içinde yaşamayı, kaçırılma korkusu olmadan güvenle okula gitmeyi talep ediyoruz. Burası eskiden kendimizi güvende hissettiğimiz tek yerdi. Artık güvenlik yok, kaçırılma ve korkuya maruz kalıyoruz" dedi.

Suriye Alevilerinin en üst düzey dini lideri Gazal Gazal, “etnik temizlik” uyarısında bulunarak, Alevi nüfusun yoğun olduğu tüm bölgelerde eş zamanlı eylem başlatılması çağrısında bulunmuştu. Suriye ve Diaspora Yüksek Alevi İslam Konseyi tarafından yayınlanan videolu mesajda, Gazal; Lazkiye, Tartus, Humus, Hama ve başkent Şam’daki Alevi yurttaşları saldırıları protesto etmeye çağırmıştı.

HTŞ rejimi ise üç gündür yapılan saldırıların ardından geçtiğimiz 9 Mart’ta sahil bölgesinde başlayan katliamlar sırasında olduğu gibi “eski rejim kalıntıları” iddiasına başvurdu. Rejime yakın medya organları, Alevilere yönelik katliam çağrılarını “eski rejim kalıntılarıyla hesaplaşma” şeklinde nitelendirerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Hama kırsalında Alevi nüfusun yaşadığı bazı bölgelerde düzenlenen protestoların ardından, Şam’ın sahil hattına doğru geniş çaplı bir sevkiyat gerçekleştirdiğini bildirdi.

foot:AFP

Rojava’daki Aleviler sokağa çıktı

Kuzey ve Doğu Suriye’deki Aleviler de katliamlara karşı sokağa çıktı. Peravê ve Humus şehirlerine yönelik gerçekleşen tüm saldırı ve katliamların durdurulması gerektiğini belirterek, gözaltına alınan ve zorla alıkonulan herkesin serbest bırakılmasını istedi.

Dêrik’teki Alevi Derneği binası önünde yapılan açıklamada, katliamlarda özellikle kadınlar ve çocukların hedef alındığı vurgulandı ve suçluların yargılanması talep edildi. Aleviler Arap devletleri, Birleşmiş Milletler, Avrupa devletleri ve uluslararası kamuoyuna rejime baskı yapması ve katliamların durması için harekete geçme çağrısında bulundu.

Özerk Yönetim: Alevilerin yanındayız

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Alevilerin hedef alınmasının ülkeyi yeni bir şiddet dalgasına sürükleyeceği uyarısında bulundu. Meşru haklarını talep eden göstericilere yönelik saldırıların ve "Aşiret Ordusu", "Aşiret Kuvvetleri" gibi isimler altında silahlı grupların kullanılmasının sistematik bir suç, amacının iç barışı baltalamak ve Suriyeliler arasında nifak tohumları ekmek olduğunu belirtti.

Suriye'nin tüm bölgelerindeki halkların umutlarının yanında olduğunu, barışçıl özgürlük, adalet ve eşitlik haklarını desteklediğini vurgulayan Özerk Yönetim, “mevcut aşamanın ve ülkelerin giderek artan kaosa sürüklenmesinin üstesinden gelmenin tek yolunun siyasi ve barışçıl diyalog olduğunu" kaydetti.

Özerk Yönetim, rejime halkın iradesine saygı duyması ve sivillere yönelik şiddete son vermesi çağrısı yaparak, saldırıların ülkenin geleceği ve ademi merkeziyetçi demokratik bir devlet kurma süreci açısından "tehlikeli sonuçlar" doğuracağının altını çizdi.

Öte yandan, sivillere yönelik tekrarlanan saldırıların "insani değerlerin ihlali" olduğunu ifade ederek, toplumsal mozaiği bölen nefret söylemine son verilmesi çağrısı yaptı. Çözüm önerilerinin "Barış, diyalog, Suriyeliler arasında dayanışma ve ademi merkeziyetçi demokratik bir Suriye'nin yaratılması" olduğunu söyledi.

Bilinçli provokasyon

Tüm taraflara diyalog çağrısı yapan Demokratik Birlik Partisi (PYD), Alevilerin hedef alınmasının “bilinçli provokasyonların artması” sonucu ortaya çıktığını ifade ederek mevcut gidişatın yeni çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Suriyeli tüm bileşenlerin siyasal süreçlerde temsil edilmemesi ve taraflar ile rejim arasındaki güvenin zayıflamasından HTŞ’nin sorumlu olduğunu belirtti. PYD, yetkililerin “huzuru sağlamak yerine aşiret ve mezhep temelli çatışmaları teşvik ettiğini”, medyanın ise özellikle Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) karşı “kin ve nefret yaymak amacıyla kullanıldığını” kaydetti.

Açıklamada ayrıca, rejimin Özerk Yönetim ile her türlü müzakere sürecini engellemeye çalıştığı ve uluslararası kararların uygulanmasını durdurmaya yönelik girişimlerde bulunduğu belirtildi.

Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’ndeki 34 siyasi ve örgüt de Alevi toplumuna karşı gerçekleştirilen mezhepçi saldırıları ile Suriye’nin diğer bölgelerinde yaşanan saldırıları ve baskıları kınadı.

Adalet için fırsattır

Alevilerin barışçıl gösterilerinin baskının, sivillere karşı işlenen suçların ve güvenlik güçlerinin keyfî uygulamalarının bir sonucu olduğu ifade eden Suriye Ulusal Bloğu ise tüm ulusal siyasi, toplumsal ve sivil güçlere sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısı yaptı.

Bu gösterilerin ulusal değerleri ve adaleti talep etmek ve mezhepçiliğin reddedilmesi için bir fırsat olduğu vurgulanan açıklamada, tüm yurtsever güçlerle birlikte çalışmayı sürdürme sözü verilerek, gösterilerin Suriye halkının ortak sesi olarak kalması ve hedeflerinden sapmaması çağrısında bulunuldu.

Süveyda’da ateşkesi ihlal etti

Rejim, kıyı kentlerinin yanı sıra Süveyda’da da Dürzileri hedef aldı. Şam ordusuna ait dronelar Süveyda’nın kuzeyindeki Eslim kasabası yakınlarındaki birkaç noktayı hedef aldı. Saldırıda Omer el Kadi adlı çiftçi yaşamını yitirirken, Rewad Şerefedin, Cevad Şerefedin, Vecdi Şerefedin, Diyaa Ebu Fehir ve Rami Munzir adlı siviller de yaralandı.

Süveyda Ulusal Muhafız Birlikleri, HŞT’nin ateşkesi ihlal ettiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Hükümet güçleri, bu akşam (25 Kasım) saat 18.40'ta,  beş adet İHA’nın yanı sıra ağır silahlarla, Salim ve Atayl kasabaları yakınlarındaki batı kesimini ve uluslararası karayolunu hedef alarak Rima Hazem ve El-Mansura kasabalarındaki ateşkesi yeni bir kez ihlal etti. Saldırıda bir sivil öldü, çok sayıda kişi yaralandı.” HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.