Şengal’de artık direniş var

Kadın Haberleri —

.

.

  • DAİŞ’in 7 yıl önce katliam gerçekleştirdiği Şengal, kendi öz gücüyle yeni bir doğuşu yaşıyor. Êzîdî kadınların çatı örgütlenmesi olan TAJÊ’den Sîham Dexil, “Şengal’de artık sadece acı yok, direniş ve örgütlenme de var” dedi. 

HABER MERKEZİ 

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014’te Êzîdîlerin kutsal mekanı olan Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği katliamın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi hafızalarda canlı. Katliamın yaşandığı Şengal ve köylerinde halk din değiştirmeye zorlandı, kabul etmeyenler katledildi, binlerce kadın ve kız çocukları ‘ganimet’ olarak alıkonuldu. 2 bin 213 Êzîdî katledildi, 7 bin Êzîdî DAİŞ tarafından kaçırıldı, 4 bini kurtarılırken, kadınlar köle pazarlarında satıldı. 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. Evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda bırakılan 400 bine yakın Êzîdî, Türkiye, Başûrê Kürdistan ile Rojava’ya sığınmak zorunda kaldı. 280 Êzîdî göç yollarında açlıktan ve susuzluktan yaşamını yitirdi, bine yakını yaralandı. Kaçırılan kadınlar ve çocuklar, önce Mûsil, ardından Reqa’da kurulan “köle pazarlarında” satıldı. Şengal’de yaşananlar, Êzîdîler için 73’üncü ferman olarak tarihe not düşüldü.

Şengal küllerinden doğdu

Saldırıların ardından tekrar topraklarına dönen Êzîdî halkı, örgütlenerek özsavunma birliklerini, kadın ve eğitim kurumlarını, özerklik meclislerini ve yerel yönetimlerini kurarak katliama yanıt verdi. Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Êzîdî Kadın Birlikleri (YJŞ) kuruldu. Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ), savunma, güvenlik, kültür ve diplomasi gibi alanlarda bir güç haline geldi. Büyük bir kararlılık ve mücadeleyle adeta küllerinden yeniden doğan Şengal’e dönük tehditler ise devam ediyor. Irak ve Başûrê Kurdistan hükümetlerinin hayata geçirmeye çalıştığı 9 Ekim anlaşması, “yeni bir ferman” olarak nitelendirildi.

Binlerce Êzîdî kurtarıldı

Tevgera Azadiya Jinên Êzîdxan (TAJÊ) üyesi Sîham Dexil, soykırım saldırılarını ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Haber Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
Sîham Dexil, DAİŞ’in, Gürizerik köyüne 3 Ağustos günü saat 02.00 sıralarında saldırmasının ardından fermanın başladığını söyledi. O gün yaşananlarla ilgili Dexil, şunları anlattı: “Orada büyük bir direniş verildi. İnsanlar ellerindeki silahlarla direndi. Aynı gün 12 bin KDP pêşmergesi halktan önce silahlarını yanlarına alarak kaçtı. Şengalliler umutsuzluğa düştüğü an yardıma HPG’liler yetişti. HPG, 4 Ağustos’ta Şengal’e vardı. HPG’nin direnişi, YPG ve YPJ’nin desteğiyle açılan koridordan binlerce Êzîdî kurtarıldı. Bu kahramanlığa tüm dünya da tanıklık etti. Bu hamleyle cesaretlenen Şengalliler, grup grup direniş saflarına katıldı ve Şengal’in özgürleşmesi için mücadele verdi.”

Êzîdî kadınlar örgütlendi

3 Ağustos’ta Şengal’de yapılanların dil, kültür ve inançsal açıdan da soykırım olduğunu belirten Dexil, “Bu soykırımda kadınlar başta olmak üzere binlerce genç DAİŞ’in eline esir düştü. Binlerce kadın katledildi, kaçırıldı, tecavüz edildi ve köle pazarlarında satıldı. Gün gün DAİŞ’in insanlık dışı muamelelerine maruz kaldılar. Bu fermanda özellikle Êzîdî kadınların yaşadıkları hafızalarda ayrı bir acıyla yer aldı. Fermandan sonra Êzîdî kadınlar, her açıdan kendilerini örgütledi. Kadınlar, yaşadıklarını tüm dünyaya duyurmak için diplomatik çalışmalar yürüttü. 2014’deki soykırımı dünyaya duyurmak için TAJÊ olarak defalarca uluslararası kurumlara, hazırladığımız dosyalarla başvuruda bulunduk ve görüşmeler gerçekleştirdik” diye belirtti.

Özerklik tanınmalı

Diplomasi çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydeden Dexil, “Soykırımın yanı sıra bu bir kadın katliamıydı. Soykırım Belçika ve Hollanda tarafından tanındı. Yıldönümünde tüm dünya bu soykırımı tanımalıdır. Şengal halkı ve Êzîdî kadınları olarak özerkliğin tanınması için büyük bir mücadele veriyoruz. Bir daha böyle bir katliamın bu kutsal topraklarda yaşanmasına izin vermeyeceğiz” dedi. 
 
Suçlular cezalandırılmalı

KDP ve Irak Merkezi Hükümeti arasında imzalanan Şengal Anlaşması’na da değinen Dexil, anlaşmayı yeni bir ferman olarak gördüklerini söyledi. Bir halkın özerkliğinin tanınmamasının da ferman olduğuna dikkat çeken Dexil, şöyle devam etti; “Egemen güçler, hiçbir zaman bir toplumun kendini yönetmesine izin vermez. Biz Êzîdî halkı da, uluslararası alanda tanınmak ve yapılacak görüşmelerde muhatap alınmak istiyoruz. Irak, KDP ve Türkiye’nin amaçları Şengal’de ortaktır. Osmanlı devleti daha önce Êzîdî halkına karşı nasıl soykırım yaptıysa şimdi de Türkiye yapmak istiyor.
Bilinmelidir ki Êzîdî halkı eskisi gibi değil. Fermandan sonra kendini örgütleyerek, bugün büyük bir güç haline geldi. Şengal Anlaşması’yla halkımızı tekrar himaye altına almak istiyorlar. Olası bir saldırı karşısında ise yine terör gruplarıyla yüz yüze bırakmayı amaçlıyorlar. Ama Êzîdî halkı bu saatten sonra kandırılamaz. Çünkü soykırımda kimlerin yer aldığını biliyoruz ve parmağı olanların uluslararası arenada cezalandırılmasını istiyoruz.”

Özerk yönetime destek verin

Fermanın 7’nci yıldönümüne ilişkin büyük bir hazırlık içerisinde olduklarını belirten Dexil, “DAİŞ soykırımına karşı büyük bir cevap vermek istiyoruz. Uluslararası alanda kadınların birliğini güçlendirmek istiyoruz. Özellikle Ortadoğu’daki kadınların, Şengalli annelerin mücadelesine destek vermelerini bekliyoruz. Şengal’de artık sadece acı yok, direniş ve örgütlenme de var. 3 Ağustos Êzîdî toplumu ve özellikle Êzîdî kadınları için kara bir gündür. Ancak cevabı da örgütlülüğümüzle verdik. Uluslararası kurumlara çağrımız; Şengal halkının iradesine sahip çıkın. Özerk yönetime destek verin. Ancak bu şekilde katliam ve soykırımlara karşı kutsal Şengal topraklarını birlikte savunabiliriz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.