Şengal’e biçilen kefen

Forum Haberleri —

.

.

  • Şengal’deki mevcut durum Irak ve Güney Kürdistan siyasetine demokratik bir katkıdır ve hatta demokrasi modelidir.

ŞÜKRÜ GEDİK

Şengal, hiç beklenmedik bir anda gündeme oturdu. Sanırsınız ki bütün sorunların düğümlendiği merkezdir. Şengal sorunu çözülürse Irak ve Güney Kürdistan’ın idari, güvenlik ve hizmet sorunları çözülmüş olacaktır. İleri sürüldüğü haliyle, üretilen yalanlarla, müdahalenin gerekçesi yapıldığı biçimiyle Şengal sorunu diye bir sorunun olmadığını aklı başında, mantıklı düşünen sıradan her insan bilir. Şengal’deki Êzîdîlerin ferman sonrası oluşturdukları idari yapı ve güvenlik mekanizması DAİŞ çetelerinin saldırı tehditti altında oluşturdukları kurumlardır.
Devlet hakimiyetinin olmadığı, KDP’nin bırakıp kaçtığı bir ortamda halkın oluşturduğu siyasi ve askeri yapılanma, kendisini koruma ve yönetmeye dönüktür. Bu yapılar neden tehdit gibi gösteriliyor ve kimi tehdit ediyor? Êzîdîlerin öz savunma gücünün tehditkar bir güç olmadığını bilmeyen siyasetçi mi var? Irak devlet yetkililerin tümü bu gücün gösterdiği kahramanlığı, yararlılığı defalarca teyit etmişlerdir. Şengal’de Irak Devletinden daha fazla hizmet yapan, halkın yardımına koşan yine bu güçlerdir. Gıda yardımından, sağlık, eğitim hizmetine , elektrik, yol, su, temizlik gibi altyapı hizmetlerine kadar halka hizmet veren bu idari yapıyı tehdit olarak göstermek ve müdahalenin gerekçesi yapmak insafsızlıktır, ahlaksızlıktır.
Şengal’deki özerk idari yapı sadece Êzîdîler için değil, orada yaşayan Arap halkı için de her türlü hizmeti yapmış ve önemli bir dostluk köprüsü oluşturmuştur. Şengal’in tarihinde belki de ilk kez iki halk arasında bu denli örgütlü bir yakınlaşma sağlanmıştır. Araplar ve Êzîdîlerin bir çatı altında savunma gücü olarak yan yana durmaları bile önemli bir kazanımdır. Bu ittifakı ve birlikteliği bozmaya dönük provokatörce girişimlere rağmen Araplar ve Êzîdîler yan yana durmayı başarmıştır. Bunu görmeyen, görmek istemeyenler oturdukları yerde yalanlar söyleyerek bu savunma gücünü tehdit olarak gösteriyorlar. Oysa, Şengal’deki mevcut durum Irak ve Güney Kürdistan siyasetine demokratik bir katkıdır ve hatta demokrasi modelidir.
Hewlêr ve Bağdat arasında yapılan anlaşmanın hesapları başkadır. Şengal’e yeni bir kefen biçilmektedir. Şengal dağı etrafında yaşayan küçük bir inanç topluluğunun iradesini kırmaya ve yeni bir siyasi ve kültürel soykırıma tabi tutmaya çalışılmaktadır. Êzîdîlerin özerk yönetimini ortadan kaldırmak soykırımın devamı anlamına gelecektir. Êzîdîlerin öz savunması ortadan kaldırılırsa, meclislerin lağvına gidilirse, kölece yaşamaya mahkum edilecekler. Ferman kapıya dayandığında Êzîdîler korunmadı ve katliama terk edildi.
KDP ve Irak devleti kendi sorumluluklarını yerine getirmedir. Özelikle de KDP bu fermanın asıl sorumlusuyken ve özür dilemesi gereken bir konumdayken Şengal’in hamiliğine soyunması büyük bir sahtekarlıktır. Êzîdîler için en büyük tehdit ve tehlikenin KDP tarafından geldiğini görmeyen ve bilmeyen mi var? Üstüne üstlük bazı devlet temsilcilikleri söz konusu bu ihanet anlaşmasını desteklediklerini beyan ediyorlar. Fermana uğramış Êzîdîler için bir yandan timsah gözyaşı dökerken diğer yandan da iradelerini kırmaya çalışıyorlar. İki yüzlü siyasetlerine Êzîdîleri kurban ediyorlar.
Êzîdîleri hiçe sayan bu anlaşma duyulur duyulmaz sadece Êzîdîler değil Şengalde yaşayan bütün farklı kesimler tepki göstermiştir. Bütün farklı inanç kesimlerinden de tepkiler gelmiştir. Şengal’deki demokratik yönetim biçimini tanıyan, sistemin tadına varan herkes bu uğursuz anlaşmaya karşı tepkisini ortaya koymuştur. Bu demokratik yapılanma “tehdit” olarak görülmektedir. Otoriter yönetimler demokrasiden korkuyorlar. Şengal’de oluşan özerk yönetim bir model olarak ele alınması gerekirken tehdit unsuru olarak gösterilmesi oradaki halkın iradesine bir saldırı ve saygısızlıktır.
Bu anlaşma Êzîdîlerin dışında herkesin işine yaramaktadır. En başta da Türk devletinin yayılmacılığına hizmet eden ve otoritesini Irak içlerine kadar his ettiren bir anlaşma olduğuna hiç kuşku yoktur. Türk devletinin çıkarlarını gözeten KDP, bu anlaşmanın bir tarafı olarak parti çıkarlarını da önceleyen bir anlaşma imzalamış oldu. KDP, Irak’la yaşanan sorunları yumuşak karnı olarak gördüğü Şengal’e geri dönme karşılığında Irak’a tavizler vererek bu sonucu elde etmiş oldu. Bu anlaşmaya BM, ABD, Fransa’nın hemen müdahil olması, TC’den ENKS’ye kadar destek görmesi zaten beklenen bir durumdur. Bu kadar büyük güç, Êzîdîlerin küçük bir özerk meclisini karşısına alarak mücadele etmesi de utanılacak bir durumdur.
Êzîdîlerin durumu, Ahmet Arif’in 33 kurşun şiirinin dizelerinde geçen “insanı tövbeye getirir” gibi bir durumdur. Bunu fırsat bilenlerin bilmeleri gereken bir durum daha vardır.
Şengal halkı bütün farklılıklarıyla bu anlaşmanın dayatmalarına karşı çıktı ve çıkmaya da devam edecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.