Sevdasının peşinden gitti

Kadın Haberleri —

Cansel Dursun (Güven Doza)

Cansel Dursun (Güven Doza)

  • Medya Savunma Alanların’da Temmuz ayında şehit düşen YJA-Star gerillası Güven Doza’yı kız kardeşi Jale Dursun anlattı. Dursun, Güven Doza’nın sorumluluk sahibi, hakkını arayan ve adaletli bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek, özgür dağlara sevdasının peşinden gittiğini söyledi.

HAKAN TÜRKMEN / BERLİN

Medya Savunma Alanları’nda Temmuz ayında  şehit düşen YJA-Star gerillası Cansel Dursun (Güven Doza), 21 Temmuz 1993’te Kocaeli’nin Gebze ilçesinde dünyaya gelir. Cansel, ailedeki 4 kız çocuğunun en büyüğüydü. 90’lı yıllarda ailesi ekonomik nedenlerden kaynaklı Kürdistan’ın Agirî (Ağrı) kentinden Türkiye metropollerine göç eder. Bu göç, gittikleri yerde ailesiyle birlikte düşmanın yoğun asimilasyon politikalarına maruz kalır. Kültürüne, tarihine, toplumsal gerçekliğine yabacılaştırılmanın gölgesinde büyüyen Cansel her şeye rağmen tarihine, kültürüne sarılır. İradesini güçlü kılar ve ne asimilasyon, ne yoksulluk, ne de feodalite hakikat yolunda yürümekten onu alıkoyamaz. Bu irade ve inançla yönünü özgürlük dağlarına verir. Halkının özgürlük mücadelesine ve davasına baş koyar. Ailede ve toplum içerisinde olduğu gibi gerilla yaşamında da güçlü iradesiyle ön plana çıkan Cansel Dursun ya da özgürlük mücadelesindeki adıyla Güven Doza’yı kardeşi Jale Dursun gazetemize anlattı.

.
jale Dursun

Asimilasyon politikaları

Metropole 90’lı yıllarda Agirî’den göç ettiklerini ve bu yüzden çocuklar olarak Kürtlük bilincinden uzak yetiştiklerini belirten Jale Dursun; göçün, yabancılığın ve asimilasyonun doğurduğu zorluğu şöyle anlattı: “Kürt kimliğimize yönelik asimilasyon politikalarını yaşımız büyüdükçe iliklerimize kadar hissediyorduk. Evde sadece Kürtçe konuşmamıza rağmen dışarda, okulda ve sokakta Türkçe konuşmak zorunda kalıyorduk.” 

Hakkını savunurdu

Ablası Cansel’in çocukken dahi sorumluluk bilinci taşıyan, özgüvenli ve irade sahibi bir insan olduğunu ifade eden Jale, "İlkokulu Gebze’de Zafer İlköğretim’de okuduğu dönemlerde babamın işletmesine giderek yardımcı olurdu. Sorumluluklarının gereğini yerine getirmek için çok çaba harcardı. Aynı zamanda ailesini koruyan ve hakkını savunan karakteri ile ön plandaydı” diyor.

Kız kardeşi için okula bir yıl geç gitti

Cansel’in ortaokula bir yıl geç gittiğini söyleyen Jale, Cansel’in kendinden küçük kız kardeşiyle beraber Kirazpınar İlköğretim’e  devam ettiğini belirtti. Jale’nin anlatımına göre,  okul araç ve gereçleri ekonomik imkansızlıklardan kaynaklı hep tek kişilik alınıyormuş. Ancak Cansel, okumayı çok sevdiği için kitapları hep o kullanıyormuş. Okuldaki başarı grafiği iyi olmasına rağmen, kız kardeşine yardımcı olmak için birlikte devam etme kararı almış. Okulda yaşadıkları ayrımcılığı anlatan Jale Dursun, “O dönemlerde Türk öğretmenlerin Kürt çocuklarını ayrıştırıp kendilerince cezalandırdıklarını bizzat yaşıyorduk" diyerek ayrımcılık politikalarından nasiplerini aldıklarını söyledi.

Adaletsizliğe tahammülü yoktu

Cansel’in adaletsizliğe tahammül edemediğini dile getiren Jale, ablası ile yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı: “Bir gün cebimdeki son parayla simit ayran alıp yerken, diğer çocuklar tarafından ötekileştirici saldırılara maruz kaldım. Simidimi yiyemeden bıraktım ve ayranımı da döktüm. Cansel bu olay karşısında sessiz kalamadı ve daha sonra o çocuğu bulup başından aşağı kola döktü.”

Mücadele ile lisede tanıştı

Cansel’in kitap okumayı, voleybol oynamayı sevdiği kadar dans etmeyi, halay çekmeyi de çok sevdiğini söyleyen Jale Dursun devamla şöyle dedi: “2009’da Gebze Atatürk Lisesi’ne başladı. Lise 3. sınıfa gelince 2012 tarihinde liselerde örgütlenen, gençlik çalışması yürüten arkadaşlar ile tanıştı. Lise yıllarında bilinç düzeyi geliştikçe araştırıyor, araştırdıkça sorguluyordu. Bu sorgulama onu gençlik çalışmalarına katılmaya yönlendirmişti. Ailesinden başlayarak cinsiyetçi sorunları, feodal zihniyetten kurtulmanın yollarını ve Kürt kadınının özgürleşmesi konularına yoğunlaştırdı. 8 Mart, 1 Mayıs ve Newroz’u büyük bir heyecan ile karşılayıp coşku ile halaylar çekiyordu. Birlikte geçirdiğimiz son Newroz’da yine coşkulu kutlamalara şahitlik ediyorduk ve Cansel yine gerilla halayı oynuyordu.”

Çalışmalardan taviz vermedi

Feodalitenin şekillendirdiği aile yapısının, toplumsal çalışmalarda yer almalarına engel olduğunu belirten Jale, “Cansel bu konuda hiç taviz vermedi. Çalışmalarından geri kalmayarak, her zaman mücadeleyi büyütmeyi esas aldı” dedi. 

Ablasının asla arkadaşlarını geride bırakmadığını ifade eden Jale, Cansel’in 2013 yılında katıldığı bir protesto yürüyüşünü hatırlattı. Polislerin yürüyüşte çok yoğun gaz kullandığını ve bu nedenle Cansel’in yüzünün gözünün şiştiğini belirten Jale, Ona rağmende arkadaşını bırakmadığını söyledi.

Aile vazgeçirmek için çabaladı

Cansel’in o yıllarda çoktan katılım kararını verdiğini dile getiren Jale, “Özgür dağlara duyduğu özlem, özgürlük mücadelesine katkıda bulunmayı, halkını özgürleştirmeyi bulunduğu her alanda, yaptığı her çalışmada görebiliyorduk. 2014 tarihinde özgür dağlara gideceğini öğrenen ailem baskı yaparak vazgeçirmek için çok çaba harcadı. Vaatlerde bulunarak üniversite okuması gerektiğini tembihledi” diye belirtti. Cansel’in 2012 yılında Edirne İpsala Meslek Yüksek Okulu Dış Ticaret bölümünü kazandığını söyleyen Jale Dursun, “Cansel, üniversite sürecinin başlarında ailemin istediği tarza bir dönem geçirdi. Nişanlanıp tekrardan üniversiteye geri döndü. Üniversiteye geri dönmesi ile birlikte birinci sınıfın ikinci yarı yılında yani 2016’da yönünü özgürlük dağlarına çevirdi ve özgürlük sevdasının peşinden gitti.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.