Sêvê 20 yılını halkına adadı

Kadın Haberleri —

Sakine Demir

Sakine Demir

  • Sêvê Demir, ‘Yaşamak direnmektir’ diyerek Kürt halkı ve kadınlar için yorulmak nedir bilmeden 20 yıl boyunca mücadele etti. Annesi Sakine Demir, “Sêvê ne için şehit düştü, Kürt halkı iyi biliyor. Kendi kültürü, çalışmaları, dili için çok çalışıyordu. Halkını, toprağını, kimliğini çok seviyordu. Şehadetinden dolayı başımız diktir” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, 4 Ocak 2016 tarihinde Silopiya’da Kongreya Jinên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Sîlopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır’la birlikte Türk devleti tarafından katledildi. Açılan davada Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı “yetkisizlik” kararı vererek dosyayı Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Mahkeme 3 kadın siyasetçinin katledilmesinin, “şüphe” üzerine gerçekleştiğini belirterek dosyanın üzerini kapattı.   

Jinnnews’ten Nazlıcan Nujin Yıldız, şehit düşürülmesinin 8’inci yıl dönümünde Sêvê Demir’in mücadelesini annesi Sakine Demir’le konuştu.

Devlet zulmüyle tanışma

Sêvê Demir, Mêrdîn’in Stewr (Savur) ilçesine bağlı Şûtê (Şenocak) köyünde dünyaya gelir. Ailesiyle birlikte, Kürt halkının maruz bırakıldığı sürgün yaşamını 90’lı yıllarda yaşar. Aile, ilk olarak Amed’e sonra Manisa’ya göç eder. Demir, sürgün yaşama rağmen kimliğinden ve çalışmalarından uzak kalmaz. Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nde (DBP) çalışır. Bir süre basın çalışmalarında yer almasının yanı sıra siyasi partinin kadın mücadelesinde de aktif rol alır ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nde de (DÖKH) çalışmalar yürütür. Birçok kadının bilinçlenmesinde ve örgütlenmesinde önemli etkisi olan Demir, katledildiği ana kadar mücadelesine devam eder.

 

 

‘Asıl terörist sizsiniz…’

1990 yılında devlet tarafından gördükleri baskı sonucu köylerinden göç etmek zorunda kalan Demir, ailesi ile Amed’e yerleşir ve baskılar burada da devam eder. Bir gün evlerine baskın yapan polislerin aile fertlerine "teröristsiniz" diye hakaret etmesi üzerine, "Asıl evimize çamurlu ayakkabılarla girerek bize baskı ve zulüm yapanlar teröristtir" diyerek, baskıya ve hakaretlere karşı sesini yükseltir.

Yine baskılar nedeniyle ailesiyle birlikte Manisa’ya göç etmek zorunda kalır, 2002 yılında çalışmalarda aktif olarak yer almaya başlar. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Kadın Komisyonu üyesi olarak çalışma yürütürken "KCK” adı altında gerçekleştirilen operasyonlar sonucu tutuklanır. Tutuklu olduğu süreçte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 12 Eylül 2012’de başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dâhil olur. Cezaevinden çıktıktan sonra ise DBP PM üyesi olarak Mêrdin ve Şirnex’te çalışmalara başlar. 4 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında bölgeye gider.

Toprağını bırakmadığı ve mücadeleye en zor koşullarda devam ettiği süreçte KJA aktivisti Fatma Uyar ile Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ile birlikte 4 Ocak 2016’da zırhlı araçtan açılan ateşle katledildi.

Halkı için 20 yıl

Sêvê Demir’in 1990’lı yıllarda devlet zulmüne karşı verdiği mücadelesi değil 8 yıl on yıllar geçse de anlatılacak. Annesi Sakine Demir, kızının 20 yıl boyunca Kürt halkı için mücadele ettiğini ve nerede olursa olsun çalışmalarını başarılı bir şekilde yürüttüğünü ifade etti.

 

 

Yedi yıl bitti, başımız dik

“Yedi yılını tamamladı, sekizinci yılına giriyor. Onun adına herkesi anıyorum. Sêvê ne için şehit düştü, Kürt halkı iyi biliyor. Neden, çünkü Sêvê direnişçiydi. Kendi kültürü, çalışmaları, dili için çok çalışıyordu. Halkını, toprağını, kimliğini çok seviyordu. Ama benim içimde kalan bir şey var, ben onun yanında değildim. Yirmi yıl çalışmak az değil. Benim de bu süre içinde kızımın yanında olmam gerekiyordu. Onun gibi binlerce kişi şehit düştü. Bizim onun şehadetinden dolayı başımız diktir. Hiçbir zaman onun yolundan dönmeyeceğiz. Biz Kürt’üz, toprağımız, kimliğimiz için mücadele edeceğiz.”

Sara’dan Sêvê’ye

Sakine Demir, Kürt halkının hem 9 Ocak 2012’de Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez’in hem de Sîlopiya’da 4 Ocak 2016’da katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ın ardından ayaklandığını dile getirdi. Aynı zamanda Sêvê’nin en çok Kürt kadınlar için çalıştığını vurguladı.

‘Kurdistan’ın tüm şehirleri bana yetmez’

“Birbirimizin elinden tutmadıkça hiçbir şey çözülmez” diyen Sakine Demir, Kürt sorununun anca Kürt birliğiyle çözüleceğinin altını çizdi.

“Türk halkının önderi olmasa evlerinde oturabilirler mi? Kürtlerin de yüreği yanıyor. Kürtler de önderlerini seviyorlar ama biz bugün ondan hiçbir haber alamıyoruz. Hepimizin ayaklanması lazım, ayaklanıyoruz ama yeterli olmuyor. Biz Avrupa’ya da çağrı yapıyoruz. Avrupa kendi çıkarlarını düşünüyor ama ne zamana kadar? Bu ülkeye barış gelirse herkesin çıkarına olur. Bazen Sêvê’nin arkadaşları bana diyordu ki ‘Anne bugün ben kalkmazsam, başkası kalkmazsa kim kalkacak?’ Biz ayaklanmaya mecburuz. Bazen de ben Sêvê’ye ‘Yorulmuyor musun?’ diye soruyordum. O da bana ‘Anne ben yorulmuyorum, benim işim çoktur. Kurdistan’ın tüm şehirleri bana yetmez. Benim çalışmam lazım. Yaşamak direnmektir’ diyordu.”

Topyekûn ayağa kalkmalı

Son olarak tutsakların 27 Kasım’da cezaevlerinde yaşanan sorunlara ve Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevlerine de değinen Sakine Demir, tutsakların birçok zorlukla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“Vicdanları nasıl kabul ediyor bunu? Bu hukuksuzluktur. Bugün hepimiz birbirimize destek olmalıyız. Açlık grevleri ne için başlatıldı? Bugün devlet ‘Onlara yol açmıyoruz, bu tecridi kaldırmıyoruz, savaşı da durdurmuyoruz’ diyor. Halkımızın topyekûn ayağa kalkıp yeter demesi gerekiyor. Cezaevlerine selamlarımı gönderiyorum, hepsine başarılar diliyorum. Hepimize başarılar.” MANİSA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.