Sistemini yaratan kadın umut vadediyor

Kadın Haberleri —

Deniz Abukan

Deniz Abukan

  • “Bizim devrimimiz: Yaşamı özgürleştirmek” başlığı altında gerçekleştirilen 2. Uluslararası Kadın Konferansı’nın sonuçlarını değerlendiren TJA aktivisti Deniz Abukan,  “Sistemi çözme, yorumlama, değerlendirme noktasında ortak bir zeminin yaratıldığını görmek umut verici” dedi.

ROJBİN KURT / BERLİN

Almanya’nın başkenti Berlin’de 5-6 Kasım tarihlerinde Kadınlar Geleceği Örüyor-2. Uluslararası Konferansı düzenlendi. “Bizim devrimimiz: Yaşamı özgürleştirmek” başlığı altında gerçekleştirilen konferansın katılımcılarından Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivisti Deniz Abukan konferansın içeriğine ve mücadele deneyimlerinin paylaşımına dikkat çekti. Abukan, konferansın kadın konderalizmini açığa çıkarma noktasında önemli bir eşik olduğunu ve bu anlamıyla umut yarattığını kaydetti.

Ortak bir mücadele ağını tartıştık

Dünyanın 41 ülkesinden, farklı kadınları bir araya getiren konferansın önemli bir organizasyon olduğunu belirten Abukan, “Benim açımdan büyük bir mücadele deneyimi, tecrübe oldu” dedi. Abukan, iki gün süren konferansta kadınların yürüttüğü mücadele, karşılaştıkları baskılara ve yönelimlere karşı oluşturdukları tecrübenin şiddete karış ortak bir mücadele hattı örmesinin önemli bir sonuç olduğunu dile getirdi.

Deneyimlerin ortaklaşmasının kadınlara güç verdiğini dile getiren Abukan atölye çalışmalarına dikkat çekti: Abukan şöyle dedi: “Atölyelerle mevcut sistem krizini aşmaya dair, çözüm üretmeye dair birçok noktada ortak görüş alışverişi oldu. Öneriler geliştirildi. Yeni bir mücadele ağı oluşturulabilir mi?Küresel anlamda faşizmin, erkek egemen sistemin kendini örgütlediği toplum üzerinde, kadınlar üzerinde oluşturulmaya çalışılan egemenliğe karşı kadınlar olarak bizler uluslararası çapta bir mücadele ağı oluşturabilir miyiz, bunu tartıştık. Bunlar bence mevcut krizin aşılması anlamında da mutlaka bir sonuca dönüştürülmesi gereken başlıklar olarak önümüzde duruyor.”

Caption

Çoklu bir mücadele yürütüyoruz

Özgürlük yolunda kadınlar olarak önemli adımlar attıklarını dile getiren Deniz Abukan, Kürt kadınlarını yürüttüğü çoklu mücadeleye dikkat çekti. Abukan şöyle dedi: “Ama hala özgürlük yolunda ilerliyoruz. Çünkü hala özgürlüğümüzü kazanamadık. Hala haklarımız gasp ediliyor. Hala şiddet görüyoruz, katlediliyoruz, kırımından geçiriliyoruz. Hala dilimiz, kültürümüz baskı altında. Kürt kadın hareketi adına katılan bir birey olarak, kadın aktivist olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; bulunduğum ülkede bu konulara dair çoklu bir mücadele yürütüyoruz.”

Kadınların ciddi bir mücadele deneyimi var

Abya Yalalı (Amerika) yerli halkların konferansta konuşmalarını hatırlatan Abukan, “Dünyanın birçok yerinde faşizm ortak olunca egemen bir sömürü sitemi ortak olunca yaşadıklarımızın birbirinden çok da farklı olmadığını gördüm” dedi. Abukan ortaklaşan sömürü ve faşizm sitemine karşı mücadeleyi daha büyük bir perspektifle örmek gerektiğini kaydetti. Bu anlamıyla “Konferansın, uluslararası çapta bir kadın mücadele ağını oluşturma, bunu bir ittifaka ve bir kadın konfederalizmiyle buluşturma, ulaştırma anlamında çok ciddi bir deneyim olduğunu düşünüyorum” diyen Abukan, Mapuche halkından  Nizol Lonko Juana Calfunao’nun konuşmasında geçen  “Ülkemize mektuplar yazın, kartlar atın, ülkemiz işgal altından çıksın” sözünün önemine dikkat çekti. Abukan şöyle dedi: “Çünkü biz de bu anlamda kimliğimizi, toprağımızı, kültürümüzü özgürleştirmeye çalışan bir halk gerçekliği, aynı zamanda kadın gerçekliğinden geliyoruz. Baskıyı gören sadece biz değiliz.”

Yerelden evrensele kadın mücadelesini hissetmek

Yerelden evrensele mücadelenin çeperini genişletme noktasında konferansın büyük bir rolü olduğuna işaret eden Abukan, geçtiğimiz aylarda TJA’nın yaptığı konferansı örnek gösterdi: “Bizlerde Kürt kadın hareketi olarak bir konferans süreci gerçekleştirdik. Bizim bulunduğumuz zeminde de Ortadoğu’dan, Kuzey Afrika’dan dünyanın belli yerlerinden kadınlar vardı, kadın aktivistler vardı. Yine Türkiye kadın hareketinden katılan yoldaşlarımız, dostlarımız vardı. O zeminde de kadın mücadelesini büyütmenin birlikte mevcut sisteme, erkek egemen sisteme karşı mücadele ederek sorunların üstesinden gelebileceğimize dair kendi perspektifimizi, kendi gözlemlerimizi ifade etmiştik. Bu konferansta da görüyoruz. Kendimi bu anlamda daha dar bir çeperden daha evrensel bir çepere girmiş gibi hissediyorum. O açıdan üzerimize düşen rol, görevlerin daha büyük olduğu, daha yüksek bir mücadele ve performansla, topluma özgürlüğü getirecek kişilerin, kadınlar olduğunu belirtmek istiyorum.”

Sistemini yaratan kadın umut vadediyor

İran’da neredeyse üçüncü ayına giren kadın öncülüğündeki direnişi, Kürt kadın hareketinin mücadelesini, Abya Yala’da (Amerika) Arjantin ve Şili’deki kadınların mücadelesini dile getiren Abukan, konferansın yarattığı umuda dikkat çekti. Abukan şöyle dedi: “Kadınların uyanışı dediğimiz aslında devrimsel ayak seslerinin de küresel çapta birleşen erkek faşizmine karşı, ortak bir mücadele hattının bu konferans zemininde daha anlaşılır kılındığını görüyorum. Çünkü birçok ülkeden birçok kadın mücadelesi yürüten kesimlerin sistemi çözme, yorumlama, değerlendirme noktasında ortak bir zeminin yaratıldığını görmek umut verici. Ben bu konuda gerçekten konferansın kadın konderalizmini açığa çıkarma noktasında önemli bir eşik olduğunu düşünüyorum.”

İçerisinden geçilen zamanın “kadın zamanı” olarak nitelendirildiğini dile getiren Abukan, “Kadınların mevcut sisteme karşı belki de hiç olmadığı kadar, sistemi sarsan, kendi sistemini inşa ederkende aslında sisteme entegre olan bir tarzdan çıkıp kendi sistemiyle yeniden bir sistem oluşturması büyük bir umut yarattığını belirtebilirim” dedi.

Konferans ne karar almıştı?

Berlin’de gerçekleştirilen 2. Uluslararası Kadın Konferansı’nın sonuç bildirgesinde, Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı ilan edilmiş ve şu çağrıda bulunulmuştu: “Artık kadın zamanındayız. Bu zamana verilecek en önemli cevap ise kadınların ortak mücadele, birlik ve dayanışma ağını kalıcılaştırmaktır. Bu konferans vesilesi ile “Jin, Jiyan, Azadî: Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı”nı ilan ediyoruz. Bundan sonra yapacağımız ilk çalışma iki gündür yürüttüğümüz tartışmalar ışığında ortak yol haritamızı çıkarmak olacaktır. Mevcut sömürü sisteminin dışında farklı bir yaşam özlemi duyan tüm kadınları ağımıza katılmaya ve “Kadı Devrimi” temelinde ortak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.