Sosyal harcamalar yerine silaha

Silahlanma / foto:AFP
- Önümüzdeki yılın bütçesinden 2 trilyon 155 milyar TL'nin savaşa ayrılmasını eleştiren ekonomist Özgür Müftüoğlu, "Sağlıklı beslenmek ve barınmak için bile kaynak ayıramıyor. Böyle bir ortamda sosyal harcamalar yerine silahlanma tercih edildi" dedi.
Ekonomist Özgür Müftüoğlu, "Siz eğer barış üzerinden giden bir politika izliyorsanız büyük silahlanma harcamasına gitmezsiniz" diyerek, hükümetin sürece yaklaşımına tepki gösterdi.
Savaş, halkların daha fazla yoksullaşmasına neden oluyor. Halk, ekonomik krize karşı yaşamını devem ettirmeye çalışırken "savunma" ve "güvenlik" harcamaları adı altına her yıl savaşa milyarlarca liralık maddi kaynak ayrıldı. Bu harcamalara 2021'de 138 milyar, 2022'de 181 milyar, 2023'te 468 milyar, 2024'te 1 trilyon 133.5 milyar, 2025'de 1 trilyon 608 milyar TL kaynak ayrıldı. Rêber Apo'nun 27 Şubat'taki tarihi çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci önemli bir aşamaya gelirken önümüzdeki yıl da yine "savunma" ve "güvenlik" harcamaları adı altında savaşa 2 trilyon 155 milyar TL kaynak aktarılıyor. Böylelikle barış adına önemli adımlar atması gereken iktidar, savaş politikasına sürdürmeye devam ediyor. Savunma Bakanlığının bütçesi, bugün görüşülüyor.
Barış politikası izliyorsanız
Görüşmeleri süren 2026'nın savaşa ayrılan bütçesini, MA'ya değerlendiren ekonomist Özgür Müftüoğlu, "Türkiye'de yıllardır bütçenin büyük bir kısmı savaş harcamalarına gidiyordu. Türkiye büyük bir ekonomik ve sosyal kiriz içerisinde. Çok büyük bir yoksulluk söz konusu, açlık sınırının altında asgari ücret belirleniyor. İnsanlar sağlıklı beslenmek ve barınmak için bile kaynak ayıramıyor. Böyle bir ortamda hükümet, yine sosyal harcamalar yerine silahlanmayı tercih etti. Siz eğer barış üzerinden giden bir politika izliyorsanız büyük silahlanma harcamasına gitmezsiniz. Ayrıca sermaye grupları da sermayelerini silah satışına yöneltiyorlar. Bu sadece büyük silah fabrikaları değil; aynı zamanda birçok ilde yatırımlar daha çok silahlanma üzerinden gidiyor. Bu silahların alıcısı da devlet oluyor. Bu da bütçe üzerinde büyük bir yük getiriyor" dedi.
Temel ihtiyaçlar kesiliyor
Önümüzdeki yılın bütçesinin halkın refahını sağlayacak bir bütçe olmadığını söyleyen Müftüoğlu, şöyle devam etti: "Savaş harcamaları, bütçenin büyük bir kısmını alıyor ve bunu da halkın temel ihtiyaçlarından keserek buraya aktarıyor. Dolayısıyla bunlar halkın yoksullaşmasına neden oluyor. Bu yıllardır böyle. Türkiye yıllardır süren savaş içerisinde ve bunun toplamına baktığımız zaman Türkiye daha fazla büyüyecekken veya refah seviyesi artacakken sırf savaş politikalarından dolayı yoksullaşmayı yaşadığını söyleyebiliriz. Savaşa aktarılan bütçenin büyük kısmı eğitim, sağlık ve diğer alanlara aktarılabilir. Şu anda iktidar, İHA ve SİHA'ların yanı sıra yaptıklarını iddia ettikleri diğer savaş araçlarını müthiş bir yatırım alanı olarak görülüyor. Bu alanı en iyi yatırım alanı olarak görenlerden birisi de Erdoğan'ın damadının şirketi BAYKAR. Dolayısıyla sermayenin bu alana büyük bir yatırımı var. Barış süreci içerisine girmemiz çok önemli ama maalesef iktidarın izlediği ekonomi politikaları gibi nedenler süreçten beklentileri boşa çıkarıyor. Kaynaklar artık halkın ihtiyaçlarına aktarılacak beklentisi böylelikle boşa çıkıyor."
Barış talebi yükselmeli
Halkın barış talep edip bunu yüksek sesle dillendirmesi gerektiğini ifade eden Müftüoğlu, şunları söyledi: "Kapitalizm sıkıştığı zamanlarda savaşlara başvuruyor. Eğer bu silahları üretiyorsanız barış politikasını da samimi yürütmeniz mümkün değil. Burada halkın barışı ısrarla savunması lazım. Dolayısıyla bu barışın demokratik ve kalıcı olması lazım. Bütçenin nerelere ayırılacağı konusunda halkın mücadelesi belirleyici olacak. 2026 yılı bütçesi daha büyük bir sosyal sorunlara neden olacak. Asgari ücretin belirlenmesi durumu var ve Ekim ayındaki açlık sınırının altında olması söz konusu. Dolayısıyla daha başlangıçta açlık sınırının altında yoksulluk içerisinde yaşaması ilerleyen süreçte daha da derinleşecek." ANKARA














