Soykırıma karşı kültürünle örgütlen

• Avrupa’da Kürt gençleri tarafından organize edilen ve Almanya’nın Freiburg kentinde düzenlenen Kurdistan Gençlik Festivali'nde binlerce genç bir araya geldi. Büyük heyecanın hakim olduğu festivalde gençler, Kürt kültürüne ve ana dile sahip çıkma çağrısı yaptı.

LEYLA AKARSU/FREİBURG

Almanya’nın Freiburg kentinde “Li Hemberî Qirkirina 100 Salan Bi Çanda Xwe, Xwe Bi Rexistin Bike! (100 yıllık soykırıma karşı, kültürünle örgütlen!)” sloganı Kurdistan Gençlik Festivali gerçekleşti.

Almanya, Hollanda, Fransa ve İsviçre gibi ülkelerden binlerce gencin bir araya geldiği festivalde, Osmanlı’dan bu yana Kürt halkı, kültürü ve sanatı üzerindeki baskılara dikkat çekildi. Ülkelerinden baskı ve savaş politikaları ile zor çıkarılan ya da çıkmak zorunda kalan binlerce genç, savaş ve asimilasyon politikalarına tepki gösterdi. Festival gençlerin “Xwe Bipareze (Kendini Savun)” pankartı ile yürüyüşü ile başladı. Kürt gençleri yürüyüşte sık sık, "Bijî Serok Apo, Genç Başladık Genç Başaracağız, Be Serok Jiyan Nabê, Jin Jiyan Azadî" sloganları attı. Ardından tüm Kurdistan devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Kurdistan gençliği adına Yusuf Amed ve Zekiye Nisebîn konuşma yaptı. Biz de festivale katılan gençlerden Özgür Can, Vedat Uç, Zerya Botan ve Büşra Akçay ile konuştuk.

 

 

Festival akışı...

İlk sahne alan Kürt sanatçı Bermal Çem şarkıları ile gençler halaya durdu. Ardından Kurdistan Gençlik festivali birçok etkinlik ile devam etti. Etkinliklerden en ilgi gören satranç ve futbol turnuvası oldu. 13 takımın birbiri ile yaptıkları dostluk maçında Rojava Berlin Takımı birinci oldu, ödül aldılar. Bunun yanı sıra genç kadın resim sergisinde ise karakalem çalışmalarının yanı sıra Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde şehid düşenlerin görselleri ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın görselleri yer aldı. Boks maçları da ilgi görenler arasındaydı. Ayrıca festivalde Serhado, İbo Qamışlo, Seyda Perinçek, Ulaş Kelaşin ve Koma Zelal sahne aldı.

 

 

Festivallerle nefes alıyoruz

27 yaşındaki Özgür Can, AKP rejiminin baskı, işkence politikalarından ve hakkında verilen hapis cezasından dolayı bir yıldan kısa bir süredir Avrupa’da. Festivalin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyen Can, “Ülkeden uzak olsak da burada kültürümüzü yaşamak bizi mutlu ediyor. Ne kadar Avrupa'da da olursak olalım, siyasi duruşumuzun net olduğunu, gençliğin hedefinin net olduğunu, tecridi kıracağımızı bu meydanlarda da görüyoruz. Bu festivalin her yıl yapılması gerçekten de çok kutsal ve güzel bir şey. Bu tarz festivallere, etkinliklerle  yurtsever çizgimizi koruyup, elimizden geldiği kadar katılmamız gerekir. Avrupa'da nefes aldığımız alanlar bu festivaller diyebiliriz" dedi. 

 

 

Umutsuzluğa bir cevaptır

Mardinli Vedat Uç da 8 aydır Avrupa’ya gelmiş. İlk kez festivale katılan Vedat Uç, "Gençlik kendine bir özgür alan yaratırsa, özgür alanda yoz yaşamdan uzak, bu özgün yaşamda kendi kültürüyle eşleştiği, kendisi gibi olan sosyolojinin bir parçasının olabilir. İnsanın bir parçası olduğu aidiyet duygusunu tamamen hissettiğimiz bir alan ve etkinlikteyiz. Kendimizi yüzde yüz bir parçası hissediyoruz. Bu festivale katılıp ülkedeki zulme, sürgüne, çaresizliğe, umutsuzluğa bir cevap olmaya çalışıyoruz. Bugün İmralı tecridi bir Türkiye ve Ortadoğu halklarının, kadının, gençliğin, medyanın, muhalif partilerin tecridine dönüşmüştür.  Bunu çok net görüyoruz" diye konuştu.

 

 

Program dolu dolu

Festivale yeni katılan birçok gencin olduğuna dikkat çeken Zerya Botan da, "Program çok dolu dolu çocukların oyun alanlarından tutun resim sergisine futbol turnuvasına kadar hepsine zaman ayırmaya çalışıyorum özellikle sanatçılar tam da gençleri coşturacak kişiler ki bunları halaylarda da görüyoruz" dedi.

 

 

Hepimiz heyecanlıyız

Fransa’dan festivale katılan 17 yaşındaki Büşra Akçay 8 aydır Avrupa’da. İlk kez festivale gelen Büşra annesi ve kızkardeşi ile geldiklerini söyleyerek, “Büyük bir heyecan içindeyiz ilk kez böyle bir etkinliğe katılıyoruz. Bir genç kadın olarak bu festivali çok anlamlı buluyorum. Ülkemizden uzak olsak da kültürümüzü dilimizi unutmamak çok önemli. Burada ulusal kıyafetlerimizle, şarkılarımızla, yemeklerimizle buluşmak çok güzel. Faşizmin başta Kürt kadınları, genelde tüm gençliğin üzerinde düşürme politikaları çok yoğun. Gerek uyuşturucu, gerek fuhuş, gerekte Kurdistan’da Kürt kadınlarını asker ve polis eliyle tecavüz ve katliamları aşikardır. Bunun önüne geçmek için bu tarz festivaller, etkinlikler bizlerin örgütlenmelerinde ve bilinçlenmelerinde öncülük ediyor. Burada ki etkinlikler müzikler yine hepimize hitap edip gün boyu halaylarımızı çekeceğimiz bir alandır" diye vurguladı.