Su kabaklarından el sanatı

Kültür/Sanat Haberleri —

Fatma Güneş

Fatma Güneş

  • Tarihi kent Mêrdîn’de su kabağından sanat eserleri yaratan Fatma Güneş, “Beni rehabilite eden bir iş. Önceden takı-tasarım yapıyordum. Sonrasında su kabağına başladım. Motiflerimi genelde evrensel, kültürel ve yöresel değerlere göre çiziyorum” diyor.

Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve daha birçok kimlik ve kültüre ev sahipliği yapan Mardin, Mezopotamya’nın tarihi ve kadim kentlerinden biri. Farklılıkları ve tarihi güzellikleriyle insanları cezbeden Mardin, sanatı ve motifleriyle de insanları kendine çekiyor. El sanatları ile de tanınan kentte Fatma Güneş de su kabağını işleyerek sanat eserleri açığa çıkarıyor.

İlkokul 5’inci sınıfa kadar Nusaybin okuyan ardından okulu bırakmak zorunda kalan Güneş, 24 yaşından sonra okula yeniden başladığını ve 4 yılda ortaokul ve liseyi açıktan okuduğunu paylaşıyor. 29 yaşında ise üniversiteye başladığını ifade eden Güneş, kadınların kendilerini istedikleri alanda geliştirmesi gerektiğini ekliyor.

 

 

Yeteneğini fark edince işini bıraktı

Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden mezun olan Güneş, kısa süre bir rehabilitasyon merkezinde çalıştıktan sonra bu işin kendine göre olmadığını fak ediyor ve sanata yöneliyor. Sanata dair yeteneğini keşfetmesinin ardından topladığı su kabaklarıyla eserler yapmaya başlayan Güneş, 8 yıldır su kabaklarını elinden düşürmüyor. Güneş, su kabağı sanatına nasıl başladığını şu sözlerle aktarıyor: “Üniversiteye gittiğim yıllarda ekonomik olarak durumum iyi olmadığı için bir ressamın yanında çalışmaya başladım. Onun yanında kendimi, çizimimi geliştirdim. Ardından ise video izleyerek kendi kendime geliştim. 3 ay içinde su kabaklarını kırıp, temizleyip çizim yapıyorduk. 8 yıldır bu işi yapıyorum.”    

‘Beni rehabilite eden bir iş’

Kendini bu alanda geliştirmesinin ardından Dersim’de su kabağı ekmeye başladığını söyleyen Güneş, “İkliminden dolayı ektiğim kabaklar tutmadı. O nedenle daha çok Ege bölgesinden sipariş vererek satın aldığım su kabaklarını dönüştürüyorum. Şu anda kendimi bu alanda geliştirmeye devam ediyorum. Resim yeteneğim vardı ve bu işi çok sevdim. Beni rehabilite eden bir iş. Önceden takı-tasarım yapıyordum. Sonrasında su kabağına başladım. Şimdi bu işi yapmayı çok seviyorum” sözlerine yer veriyor.