SYRIZA: HDP başaracak


Yunanistan’da kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Radikal Sol Koalisyon’un (SYRIZA) seçim zaferi, Türkiye ve İspanya gibi yerlerde de coşkuyla karşılandı. Başarısı birçok ülkede moral ve motivasyon kaynağı olan SYRIZA şu anda AB ile varılan 4 aylık gecici anlaşmanın nihaileşmesi için görüşmeler yapıyor. İstanbul’da görüştüğümüz SYRIZA’nın Uluslararası İlişkiler Sorumlusu ve Barış İşleri Koordinatörü Panos Trigazis ile hem AB’yle yapılan müzakereleri, hem de HDP’ye ve Kobanê direnişine ilişkin yaklaşımlarını konuştuk.
Öncelikle SYRIZA nedir, koalisyan nasıl doğdu?
SYRIZA’nın açılımı Radikal Sol Koalisyon anlamına geliyor. 2004’de koalisyon olarak başladık. Koalisyon birçok farklı sol çevre ve hareket tarafından oluşturuldu. Asıl güç ise Synaspismos hareketinden geliyor. Bünyesinde Maoistler, Troçkistler, çevreciler, sosyalistler ve eski sosyal demokratlar var. Kısaca söylersek, bizler kendimizi sosyalizm ve demokrasiye adadık. Feministler, anti ırkçılar, ekolojist hareketlerle de ilişkilerimiz güçlü. Kırsal kesim başlangıçta çok güçlü olduğumuz bir alan değildi, ama şimdi oralarda da en önde gelen güçler arasındayız. İşçi sınıfı içinde de en güçlü oluşum biziz. Şu an sendikal anlamda ve örgütlülük olarak çok güçlü olan kamu sektöründen de çok büyük destek görüyoruz.
Peki SYRIZA bayrağındaki renkler neyi ifade ediyor?
SYRIZA’nın bayrağı 3 renkten oluşuyor. Bayraktaki kızıl renk işçi hareketini ve sosyalizmi, yeşil renk ekolojiyi, mor da feminizmi temsil ediyor. Modern sol ile halkın kültür ve geleneğinin sentezi bayrakta temsil ediliyor. Bu da bizim söylemek ve vurgulamak istediğimiz önemli bir nokta.
PODEMOS’un Kasım’daki seçimleri kazanmaya yakın olduğu İspanya’yı da katarsak SYRIZA zaferinin özellikle Akdeniz ülkeleri için anlamı nedir?
Her şeyden önce Avrupa Sol Parti’ne (EuropeanLeft) gönderme yapıyoruz. Ortaya çıkmamızın en önemli uzantısı Avrupa sol partileridir. Son 5 yıl içinde Yunanistan’daki ağır ekonomik krizle birlikle sol hareketler yeniden canlandı. Aslında bu sadece Yunanistan’ın değil Avrupa’nın da krizidir. Bu nedenle de sadece Yunanistan sınırları içinde mücadele ederek bu krizi çözemeyiz. Avrupa çapında birleşik mücadele gerekiyor. Başta Angela Merkel olmak üzere AB yani Brüksel büroksasi, Yunanistan ve İspanya gibi bir çok ülkeye kemer sıkma politikaları dayattı. Ama SYRIZA olarak kemer sıkma politikalarına ‘hayır’ dedik. Bu bizim anahtar sözcüğümüz. Kemer sıkma politikalarına son vermek bizim Avrupa halkı ile ittifak noktamız.
Ama sağcı ANEL ile koalisyon yaptınız. Neden?
25 Ocak’taki seçimde yüzde 36’yı aşan bir oy almıştık ama bugün halktan yüzde 80 oranında destek alıyoruz. Ve bu destek her geçen gün daha da büyüyor. Sağcı parti ile koalisyon yaptık çünkü bizler şu anda Avrupa Birliği ile çok zorlu görüşmeler yapıyoruz ve başarmak için de çok geniş çaplı bir ulusal desteğe ihtiyacımız var. Bu konuda Bağımsız Yunanlar’ın (ANEL) başkanı ve sağcılardan da destek aldık. İsteğimiz parlamentoda olabildiğince geniş çapta ulusal birlik, anlaşma ve uzlaşma sağlayarak sorunlara ortak çözüm bulabilmek.
Küçük sol partilerle neden koalisyon yapılmadı?
Onlar çok eski usül partileridir. Ve SYRIZA ile konuşmak dahi istemediler. Yunanistan’daki son seçimlerde Avrupa Yeşiller Partisi ile de ittifak yaptık. Bir parlamenterleri de seçildi bu ittifakın sonucu. Ama Yunanistan’daki sosyal demokratlar ile bir işbirliğimiz olmadı. Çünkü onlar şu an yaşanan Yunanistan trajedisinden sorumlular. Mesela eski iktidar partisi PASOK şu anda çok küçük ve destek görmüyor.
Hükümetinizden büyük beklentiler var, SYRIZA kapitalist moderniteye karşı ne yapacak? Örneğin gelir dağılımında eşitsizlik sorunu var, tüm bunları nasıl çözeceksiniz?
Önceliğimiz en başta kemer sıkma politikalarının sebep olduğu insani trajedilere son vermek. Kısa vadeli hedefimiz ülkede sosyal adaleti sağlamak ve Yunan halkını bu krizden kurtarmak. Gelir dağılımındaki dengesizlik de bizim öncelik verdiğimiz politikalarımızdan. Yeni ekonomi-gelir politikaları uygulamaya başlayacağız. Vergi sistemine ilişkin yeni uygulamalar getireceğiz. Herkes parası olduğu kadar ödeyecek, yani artık zenginlerin de vergi ödeme zamanı geldi. Yunanistan fakir bir ülke değil, tersine gelişmiş bir ülke. Yunan halkının daha iyi bir geleceği olabilir. Tarım sektörüne daha fazla eğileceğiz. Yunanistan hala geniş ölçüde tarıma dayalı bir ülke. Eski hükümet tarım alanlarını ve sektörünü ortadan kaldırdı. Şimdi tarımı yeniden canlandırma ve yapılandırma zamanı. Bu da ulusal yeniden yapılandırma programının bir parçası.
İşçi, eğitim, kadın, öğrenci, sendika alanlarında siyasi doğrultu nasıl olacak?
Eğitim, sağlık ve diğer sosyal hizmetler önceliğimiz olacak. Çünkü sol hükümet eğer bunlara özel önem vermezse, diğer hükümetlerden hiçbir farkı kalmaz. Eğitim ve sağlık parasız olacak. Sistemde reform çalışmaları başlatıldı. Herkes için sağlık sistemi oluşturacağız. Sağlık hizmetleri herkesin ulaşabileceği bir ücrete çekilecek. Ödeyemeyenler için sağlık hizmeti parasız olacak ki buna göçmenler de dahil. Su ve elektrik parasını dahi ödeyemeyen insanların yaşamını sürdürmesi ve gerekli temel ihtiyaçlarını karşılaması için bir program geliştirdik. Örneğin elektrik giderini biz karşılıyoruz. Çünkü ulusal işletme tarafından sağlanan bu hizmet önceden parasını ödeyemeyenlerin elektriğini kesiyordu. Şimdi ise biz ödeyemeyenlere parasız elektrik sağlıyoruz.
Mali kaynak ihtiyacı için AB ile nihai anlaşma sağlanamazsa alternatif hamle ne olacak? SYRIZA Euro Bölgesi’nden çıkmayı mı koz olarak öne sürecek?
Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ile görüşmelerimiz sürüyor. Sonunda bir anlaşma olacağını düşünüyorum. Yunanistan’ın AB’ye ihtiyacı var ama AB’nin de Yunanistan’a ihtiyacı var. İki tarafın çıkarı için anlaşmaya varılması gerekiyor.
Almanya müzakerelerde neden hükümetinizi en çok sıkıştıran taraf olarak öne çıkıyor?
Çünkü protagonist kemer sıkma politikası halk karşıtı bir politikadır. Aynı zamanda işçi sınıfı karşıtı bir politikadır ve bunun lideri de Almanya Başbakaı Angela Merkel’dir. Aslında Alman yönetimi kendi geleceği için kaygılanıyor. Çünkü Alman halkı da Yunan halkıyla dayanışma için gösteri yapıyor. Brüksel bürokrasisi de eğer Yunanistan yönetimi başarılı olursa kendi politikalarının çökmesinden korkuyor. Çünkü Yunanistan’ın benzer durumdaki İspanya, Portekiz ve İrlanda gibi ülkelere örnek oluşturmasından korkuluyor. Bu onların (AB ve Merkel) baskı kurmasının asıl nedeni. Aslında onlar Avrupa’ya kendi politikalarının iyi olduğunu göstermek zorundalar.
SYRIZA’nın PODEMOS, HDP ve ÖDP gibi partilerle ilişki düzeyi nedir?
Bu partilerin hepsi ile yakın ilişkilerimiz var. Avrupa Sol Parti bünyesindeki partilerle de ilişkimiz var. Biz Avrupa’da yönetimde olan sosyal demokrat partileri dışlamıyoruz. Örneğin, bizim İtalya’daki yönetimle ve Başbakan Matteo Renzi ile de ilişkimiz var. Çünkü İtalya Demokratik Partisi, komünist gelenekten geliyor. Eski İtalya Komünist Partisi’nin çocuğudur İtalya Demokratik Partisi.
HDP’nin blok oluşturma ve genel seçim çalışmalarını nasıl görüyorsunuz?
HDP’yi birlik tecrübesi konusunda çok önemli görüyorum. HDP’nin başaracağını düşünüyorum. Bunun her yerde olmasını istiyoruz.
Peki Kobanê direnişi Yunanistan halkı tarafından nasıl karşılandı?
Kobanê özgürlük mücadelesine çok önemli bir örnek oldu. Biz bunu bir çok yönlü destekledik. Kobanê’ye giden ilk destek karavanı SYRIZA tarafından hazırlandı. Geçenlerde Kobanê’ye giden ve AB solu tarafından desteklenen delegasyondaki delegelerden biri de SYRIZA’dandı. Kobanê’de gerçekleştirilenler - doğrudan demokrasi, kadın hakları, kadınların yönetimde yer alması gibi pratikler- bizim de desteklediğimiz, yapmak istediğimiz şeyler. Rojava modelinin diğer ülkeler için de bir örnek olmasını diliyoruz. Onların mücadelesi Suriye’de onur ve bağımsızlık için direnenlere örnek olacak. Suriye krizinde siyasi çözüm tek çözümdür. Savaş çözüm değildir. Sol hiçbir zaman savaşı desteklemedi.
DAİŞ saldırısıyle Şengal’den büyük göç oldu. Sizce bu konuda ne yapılabilir?
Bizler tüm ülkelerin göçmenleri korumaları gerektiğini düşünüyoruz. Politik, ekonomik veya ekolojik nedenle de olsa tüm mültecilere sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler Avrupa politikasını etkilemeye, dönüştürmeye çalışıyoruz. Yunanistan’ın olanakları sonsuz değil, ama Avrupa’yı bu konuda etkileyebilirsek, mültecilere destek olmak konusunda bir şeyler yapılabilir. AB parlamentosunda 6 parlamenter var ve etkili oluyor.
Şengal’de halkı DAİŞ’ten kurtaran PKK’nin ‘terörist örgütler listesi’den çıkarılması yönünde tartışmalar yoğunlaştı. SYRIZA bu konuda ne düşünüyor?
Bizler barışçıl çözümlerden yanayız. Bunun içinde Kürt sorunu da var. Bu nedenle Türkiye’de barış sürecinin başlaması oldukça olumlu bir adımdır. Tabii ki biz bunu bir başka hareketlere dikte edecek bir parti değiliz.
Almanya’da Die Linke (Sol Parti) PKK yasağının kaldırılması için bir kampanya düzenliyor…
Die Linke bağımsız bir parti ve doğru gördüğü şeyi yapıyor. Biz henüz bu konuyu tartışmadık. Bir şey söylemeden önce tartışmamız gerekiyor.
* Çeviri: Gülşah Keleş ve Güneş Ünsal
M. ALİ ÇELEBİ/İSTANBUL
