Tecavüz alkışlanır mı!

Kadın Haberleri —

.

.

Mêrdîn’de yeğeni Z.Ç.’ye cinsel istismarda bulunan Osman Çur’un 4 ay tutuklu kalıp salıverilmesi sonrası davul zurnayla karşılanması hala akıllarda. Fail dışarıda dolaşırken, ağır travma yaşayan Z.Ç., üç defa intihar girişiminde bulundu. İsviçre’de yaşayan anne Fatma Çur, "Hayatımda böyle bir vahşetle karşılaşmadım. Evde bir çocuk tecavüze uğruyor ve ailesi bu durumu kapatmaya çalışıyor. Tecavüzcü alkışlarla karşılanır mı? Kalbim attığı sürece suçlular cezaevine girmeden durmayacağım" dedi. 

HÜLYA EMEÇ
ZÜRİH 

İsviçre'de yaşayan 17 yaşındaki Z.Ç., 2 Temmuz 2020 tarihinde akrabalarını ziyaret etmek için gittiği Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde amcası Osman Çur’un (30) cinsel saldırısına uğradı. Dedesi Şehmuz, babaannesi Zeynep ve halası Songül Çur’un evde olduğu öğle saatlerinde Osman Çur kapıyı kilitleyip müziğin sesini de açarak, Z.Ç’yi önce darp etti, ardından cinsel istismarda bulundu.  

'Anlatma, sana kimse inanmaz!'

Z.Ç.’ye Qoser’de kaldığı 5 gün boyunca cinsel istismarda bulunan Osman Çur’un, bayıltıcı ilaç verdiği de öğrenildi. Z.Ç.’yi olayı kimseye anlatmaması için tehdit eden Osman Çur, “Birilerine olayı anlatırsan rezil olursun. Sana kimse inanmaz. Ben erkeğim, burası İsviçre’ye benzemez. Suçlu sen çıkarsın. Çok daha kötü şeyler başına gelir” dedi.  
 
İntihar girişiminde bulundu

Z.Ç., bir süre sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yaşayan annesi Fatma Çur’u gizlice arayarak Adana’da yaşayan ablası Pervin Şişman’ın evine gitmek için bilet kesmesini istedi. Kızının çok ağladığını gören anne Çur, eşinin ailesinden kızını Adana’ya göndermelerini istedi. Ablası Pervin Şişman’ın yanına giden Z.Ç.’nin sürekli ağlayarak, garip hareketlerde bulunması üzerine ablası ne olduğunu sordu. Ablasına cinsel istismara uğradığını anlatan Z.Ç., aynı gün intihar girişiminde bulundu. 

Z.Ç ve ailesini tehdit etti

Z.Ç. hastaneye kaldırılıp gerekli müdahaleler yapılırken, Osman Çur hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Baskın yapılan evinde bulunamayan Osman Çur, ertesi gün teknik takip sonucu yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece önce serbest bırakıldı. Osman Çur, bırakılır bırakılmaz Z.Ç. ve ailesini tehdit etmeye başladı. 
 
DNA raporuna rağmen tahliye edildi

İki ay sonra gelen adli tıp raporunda, Osman Çur'un odasında sperm örnekleri ve mendilde de Z.Ç.'ye ait kan örnekleri tespit edildi. Bunun üzerine tekrar gözaltına alınan Osman Çur, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 4 ay tutuklu kalan Osman Çur, 13 Ocak'ta ilk kez hakim karşısına çıktı. Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada DNA raporuna rağmen 'adli kontrol' şartıyla serbest bırakıldı. 

Davul zurna ile karşılandı

Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Osman Çur, kapıda yakınları tarafından davul zurna ile karşılandı.

Tecavüzcü davul ve zurna ile tahliye olurken, istismara uğrayan çocuk, bir kez daha intihara kalkışarak yaşamına son vermek istedi. 

İsviçre’de 2 intihar girişimi

18 yıldır İsviçre'nin Cenevre kentinde yaşayan Z.Ç’nin annesi Fatma Çur, yaşanan hukuk skandalını ve kızının yaşadıklarını gazetemize anlattı. Kızının ciddi sağlık sorunları olduğunu söyleyen Fatma Çur, kızının İsviçre’de iki defa intihar girişiminde bulunduğunu, sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu vurguladı.
 
 'Zührevi hastalığa yakalandı’

 Maruz kaldığı saldırıdan sonra kızının zührevi hastalık kaptığını dile getiren Fatma Çur, “Geçtiğimiz günlerde kızım İsviçre’de bir operasyon geçirdi. Vücudunda ciddi iltihap olduğunu söylediler. Zührevi bir hastalık bulaştığı için bir yumurtalığını aldılar. Şimdi ağır ilaçlar alıyor. Bütün kanı temizlendi. Karnı sürekli şişiyor ve durumu hiç iyi değil” dedi.
 
‘Yaşadığı travmayı atlatamıyor’

Hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Fatma Çur, şunları dile getirdi: “Z., benim 6 çocuğumdan en küçüğüdür. Kızımı el üstünde büyüttüm. Hayalleri vardı, liseyi bitirip meslek yapacaktı. Ama kızımın hayatını mahvettiler. Kızımı sürekli hastanede yatırıyorum. Yaşadığı travmayı atlatamıyor. Sürekli kriz geçiyor. En son tecavüzcü Osman Çur serbest bırakıldığı gün çok kötü bir kriz geçirdi. Ben ve çocuklarım kızımın iyileşmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğiz.”
 
'Tecavüzü hatırlatan soyadını taşımak istemiyoruz’

Boşanma davası açtığı eşi Hamdullah Çur’un da ailesinin tarafını tutarak tecavüzün üstünü örtmeye çalıştığına vurgu yapan Fatma Çur, “5 yıldır boşanmak istediğim ve sürekli şiddet gördüğüm çocuklarımın babası Hamdullah Çur, kızının yaşadığı tecavüzde bile ailesinin tarafını tutarak, utanç verici bir tavır sergiledi. İsviçre hükümeti kaç yıldır boşanmak istediğim bu adamdan beni kurtarmadı. 29 Nisan’da görülecek duruşmada artık bunun sonlanmasını istiyorum. Tecavüzü bize hatırlatan bu soyadını taşımak istemiyoruz” dedi.
 
‘Tecavüzü kapatmak için bizi örgüt üyesi yaptılar’

 Eşi Hamdullah Çur’un kendisini bıçakla yaraladığını, sürekli darp ettiğini söyleyen Fatma Çur, şöyle devam etti: “Çocuklarım da sürekli Hamdullah tarafından darp ediliyordu. Beni darp ettiği için iki kez İsviçre’de cezaevine girdi. Ama her devlette olduğu gibi, kadını darp etmenin cezası caydırıcılığı içermediği için kısa sürede yine cezaevinden çıktı. Çocuğumun Türkiye’ye gitmesinin ve bu olayları yaşamasının tek sebebi, açtığım boşanma davasıdır. Eşim ve ailesi, benden çocuğum üzerinden intikam almak istedi. Hatta mahkemede bizim ‘terörist’ olduğumuzu bile iddia ettiler. Tecavüzü kapatmak için bizi 'örgüt üyesi' yaptılar. Kendilerini aklamak için İsviçre'de  giydiğimiz yöresel Kürt kıyafetlerini mahkemeye sundular. Bir baba düşünün ki, kendi kızının fotoğraflarını mahkemeye gönderip, 16 yaşındaki kızına iftira attı. 30 yıl ben bu adamın kahrını çektim. Şimdi de kızım, eşim ve ailesinden telafisi olmayan olaylar yaşayarak çekiyor. Yüreğim yanıyor. Allah kimseye böyle bir eş ve baba vermesin. Çocuğu ile hiçbir anne sınanmasın. Böyle bir acı anlatılmaz, umarım kimse de yaşamaz.”
 
Şampiyonmuş gibi karşılandı

Yaşadıkları acının Osman Çur’un tahliye edilmesi ile daha da dayanılmaz bir hal aldığını dile getiren anne Fatma Çur, “Elinde kızımın tecavüze uğradığına dair DNA testi olmasına rağmen Osman serbest bırakıldı. Yaptığımız itirazlar reddedildi. Bu da yetmezmiş gibi sanki ulusal bir şampiyonmuş gibi cezaevinden davul ve zurna ile karşılandı. Bunlarda hiç mi insaf yok? Onu karşılayanlar kızımın dedesi, nenesi, halası ve akrabaları. Sormak istiyorum, o sizin oğlunuzsa tecavüz ettiği ve hayatını kararttığı kişi de sizin torununuz. Hiç kimseden korkmuyorsunuz da Allah’tan da mı korkunuz yok?” diye tepki gösterdi. 
 
‘Oturup diz çökmek bize göre değil’

 Fatma Çur, ailenin para vererek Osman Çur’u tahliye ettirdiğini savundu ve iddialarını söyle sürdürdü: “Eşimin ailesi hala Türkiye’den beni arayarak tehdit ediyor. Ben ne pahasına olursa olsun Osman’ın tutuklanması ve yeterli cezayı alması için elimden geleni yapacağım. Ona destek veren mafya ailesinin de ifşa olması için mücadele edeceğim. Ben katledilen Kürt gazeteci Musa Anter'in yeğeniyim. Oturup diz çökmek bize göre değil. Kızımın iyi olması için her şeyi yapacağım. Devletin desteklediği bu aile ceza almadan bana rahat bir uyku yoktur. Canım acıyor. Düşündüğüm şeyin gerçek olmaması için elimden geleni yapardım. Hayatımda böyle bir vahşetle karşılaşmadım. Evde bir çocuk tecavüze uğruyor ve ailesi bu durumu kapatmaya çalışıyor. Bir de zengin olduğu için davul ve zurna ile karşılıyorlar. Dünyada böyle bir şey yok. Tecavüzcü alkışlarla karşılanır mı? Allahtan korkmuyorlar. Ailenin hepsi de bu işin içinde ve sorumlusudur." 

Duruşması 2 Mayıs’ta 

"Kalbim attığı sürece suçlular cezaevine girmeden durmayacağız" diyen Anne Çur, "2 Mayıs’ta Osman Çur’un duruşması olacak. Bu süreye kadar herkesi duyarlı olmaya ve haksızlığa karşı ses çıkarmaya çağırıyorum" dedi. 
 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.