Tecavüzü 'helal' görüyorlar

Kadın Haberleri —

Alevi soykırımı protesto/ foto:AFP

Alevi soykırımı protesto/ foto:AFP

  • Şam’da iktidarı ele geçiren HTŞ ve çeteleri ise son bir yılda özellikle Alevi kadınları hedef aldı. Associated Press'e konuşan bir Alevi kadın iki kez tecavüze uğradığını belirtti ve ekledi: “Tecavüzcülerden biri, ‘Siz Alevi kadınlar bizim sabayamız  olmak için doğdunuz. Siz Aleviler, iğrenç kâfirlersiniz.”
  • Uluslararası Af Örgütü, Şubat ve Temmuz ayları arasında en az 36 Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığını açıkladı. Suriye İnsan Hakları Ağı ise Mart 2011 ile 25 Kasım 2025 tarihleri arasında 29 bin 358 kadının katledildiğini belgeledi. Gözaltında tutulan veya zorla kaybedilen kadın sayısı da 10 bin 257.

REWŞAN DENİZ

Suriye’de, Beşşar Esad rejiminin 8 Aralık 2024 tarihinde devrilmesinden sonra Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı grupların geçici yönetime getirilmesiyle şiddet ve kaos ortamı arttı. Aradan geçen bir yıllık süreçte insan hakları ihlalleri artarken, özellikle kadınlar açısından ağır tablo ortaya çıktı. Suriye'nin Akdeniz kıyılarında, Alevi kadınlar için bu "özgürlük" dönemi değil, yeni katliamların ve yaşam ihlallerinin başlangıcı oldu. Onlarca kadın, mezhepsel nefretle motive olmuş silahlı gruplar tarafından hedef alınıyor – ve yeni yönetim, iddiaları reddederek bilinçli olarak sessiz kalıyor.

Suriyeli Alevi bir kadın, geçtiğimiz Temmuz ayında Akdeniz kıyısındaki kasabasından evine yürürken üç silahlı adam tarafından durduruldu. Minibüse bindirilen kadın, üç saatlik bir yolculuğun ardından kuzeydeki terk edilmiş bir binaya kilitlendi. Aynı şiddeti bir kere daha yaşamaktan korktuğu için ismini vermeyen kadın, Associated Press'e (AP)  verdiği demeçte, sonraki günlerde iki kez tecavüze uğradığını anlattı. Tecavüzcülerden biri, "Siz Alevi kadınlar bizim sabayamız olmak için doğdunuz" dedi.

"Bu yükü taşıyacak biri değildi"

Kadın, siyah üniforma giyen üç Suriyeli adam tarafından kaçırıldı. Üzerlerinde belirgin bir işaret yoktu, ancak minibüsleri birden fazla HTŞ kontrolündeki kontrol noktasından sorgusuz sualsiz geçti. Kuzeydeki kasabaya ulaştırıldıktan sonra, terk edilmiş bir binanın odasına zincirlendi. Binada onlarca silahlı adam vardı; kadın, "Her şeyin bittiğini, öleceğimi hissettim" diye tarif etti. Üçüncü günde maskeli bir adam tecavüz etti. Ertesi günlerde, "Ebu Muhammed" adlı bir adam-muhtemelen grubun lideri-sanal medyadaki yankı üzerine serbest bırakılmasını emretti. Ancak kadın, ertesi gün tekrar tecavüze uğradı. Bir hafta sonra Hama kırsalındaki bir köye bırakıldı.

Eve döndüğünde jinekoloğa gitti ve hamile olduğunu öğrendi. Suriye'de kürtaj yasa dışı olsa da, gizlice yaptırdı. Eşi başlangıçta destekleyiciydi, ancak sonra boşanmak istedi ve başka bir kadınla evlendi. "O, bu yükü taşıyacak adam değildi" diyen kadın, şimdi küçük oğluyla yaşıyor ve Suriye'den kaçmak istiyor. "Sürekli korku içindeyim" diye konuştu.

"Siz Aleviler, iğrenç kâfirlersiniz"

AP, gerçek isimlerini vermek istemeyen toplam yedi kadın (iki tecavüz, bir kaçırılma ve dört aile üyesi) ile görüştü. Kadınlar,  yetkililere şikayette bulunduklarını, ifadelerinin alındığını ama takip edilmediğini söylediler.

Başka bir kadın, akrabalarından ikisinin, birinin ergenlik çağında olduğunu ve Mart ayında yabancı savaşçılar tarafından sokaktan alındıklarını söyledi. Akrabanın anlatımına göre, ikisi de birkaç saat uzaklıktaki bir evin bodrumunda tutuldu. Orada, ergenlik çağındaki kız aynı adam tarafından 10 gün boyunca tecavüze uğradı. Diğer kadın ise yaklaşık iki ay boyunca başka bir kişi tarafından tecavüze uğradıktan sonra serbest bırakıldı.

19 yaşında olan bir diğer kadın ise Temmuz ayı başlarında maskeli üç yabancı savaşçı tarafından kaçırıldığını söyledi; bu savaşçılardan biri Iraklı, ikisi ise Arap olmayan kişilerdi.

Adamlardan biri ona, "Siz Aleviler, iğrenç kâfirlersiniz" dedi. Kadın itiraz edince, adam kadının kafasını kanayana kadar araba camına vurdu. Bardağı kırıp damarını keserek intihar etmeye çalıştığını ancak kesiğin yeterince derin olmadığını söyledi. Ertesi gün Iraklı adam ona, "emir"inin, "İslam'ı öğrenmen şartıyla" onu serbest bırakmaya karar verdiğini söyledi. Misillemelerden korkan aile Suriye'den kaçtı.

SOHR, HTŞ bakanını yalanladı

Uluslararası Af Örgütü, bu yılın başlarında Şubat ve Temmuz ayları arasında en az 36 Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığına dair güvenilir raporlar aldığını açıklamıştı. Kaçırma olayları, Alevi nüfusunun yoğun olduğu kıyı şeridindeki Lazkiye ve Tartus illeri ile komşu Homs ve Hama bölgelerinde gerçekleşti. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, kaçırma olaylarının "inkar edilemeyeceğini" söyledi.

Söz konusu sorunun, "rahatsız edici olduğu veya yetkililerin mesajını ve imajını zedelediği gerekçesiyle göz ardı edilemeyeceğini" söyledi.

Suriye İçişleri Bakanlığı sözcüsü Nur el-Din el-Baba, Kasım ayı ortalarında yaptığı açıklamada, bakanlık komitesinin iddia edilen 42 kaçırma vakasını soruşturduğunu ancak bunlardan sadece birinin gerçek bir kaçırma vakası olduğunu tespit ettiğini söyledi. Komitenin geri kalanların ise asılsız iddialar veya bir kadının romantik bir partnerle kaçması, aile içi şiddetten kaçması, şantaj veya fuhuş vakaları olduğunu tespit ettiğini belirtti, ancak kanıt sunmadı.

Merkezi İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) başkanı Rami Abdurrahman, bakanlık raporunun "gerçeklikle hiçbir ilgisi olmadığını" söyledi.

 

* * *

29 bin 358 kadın katledildi

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011 ile 25 Kasım 2025 tarihleri arasında 29 bin 358 kadının katledildiğin belgeledi. Raporlara göre bu verilerin dağılımı şu şekildedir: 22 bin 123'ü eski Beşar Esad rejiminin güçleri tarafından, 7 bin 235'i ise yargısız infazlara karışan diğer taraflarca öldürülmüştür. Katledilen kadınların yüzde 76'sından rejim sorumlu olup, bunların yüzde 23'ü kız çocuklarıdır.

Kadın katliamlarının en yoğun yaşandığı yıl ise 2013 oldu.

Halep, İdlib ve Şam kırsalı illeri en fazla katliamların yaşandığı bölgelerdi.

Gözaltı merkezlerinde 8 bin 501 ve Suriye'deki çatışmanın diğer taraflarının kontrolündeki gözaltı merkezlerinde bin 756 kadının da bulunduğu, gözaltında tutulan veya zorla kaybedilen 10 bin 257 kadını belgeledi.

 

* ** 

HTŞ kırımı devam ediyor

Esad rejiminin devrilmesinin ve  Ehmed Şara’nın (Ebu Muhammed Colani) üzerinden tam bir yıl geçti. Ancak bu bir yıl, özellikle kadınlar için ağır bir bilançoyla sonuçlandı: Katliamlar, kaçırılmalar, sistematik cinsel şiddet ve toplumsal baskılar hızla yükseldi. Mezhepsel misillemeler, kaçırmalar, katliamlar ve toplumsal baskılarla geçen 365 günde yüzlerce kadın hayatını kaybetti, yüzlercesi kayboldu, yüzbinlercesi de kamusal hayattan ve karar mekanizmalarından dışlandı.

ANHA'nın haberine göre saha gözlemleri, sivil toplum kuruluşlarının raporları ve uluslararası insan hakları örgütlerinin verileri, geçen bir yılda kadınlara karşı şiddetin sistematik bir nitelik kazandığını ortaya koyuyor.

Bir yılda 650 kadın

Saha gözlemleri, yerel sivil toplum kuruluşları ve uluslararası raporlara göre 8 Aralık 2024 – 8 Aralık 2025 arasında çeşitli nedenlerle 650 kadın savaş kalıntıları, silahlı saldırılar, mezhepsel saldırılar, aile içi ve toplumsal şiddet gibi farklı nedenlerle yaşamını yitirdi. Bunlardan 29’u çocuk yaştaydı. En çok vaka Halep, Şam, Humus, Hama, Şam kırsalı, Dera, Tartus, Kuneytra, Lazkiye, Süveyda ve Şam kontrolündeki Derazor bölgelerinde kaydedildi.

* Halep: 31 kadın (2’si çocuk) 

* Şam: 14 kadın (1’i çocuk) 

* Humus: 34 kadın (8’i çocuk) 

* Hama: 36 kadın (3’ü çocuk) 

* Şam Kırsalı: 29 kadın (1’i çocuk) 

* Dera: 23 kadın (5’i çocuk) 

* Deyr ez-Zor (geçiş hükümeti kontrolündeki kısım): 28 kadın (2’si çocuk) 

* Süveyda: 34 kadın (2’si çocuk) 

* Lazkiye: 16 kadın 

* Tartus ve Kuneytra: Diğer vakalarla birlikte toplam içinde

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), aynı dönemde geçiş hükümetine bağlı silahlı grupların 127 kadını doğrudan katlettiğini belgeledi. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) ise sadece Mart 2025’teki kıyı katliamlarında 100’den fazla kadın ve çocuğun hayatını kaybettiğini, Süveyda’da ise toplam sivil kayıpların 130’un üzerinde olduğunu raporladı.

Kaçırılma olayları hızla artıyor

2025 Şubat ayından itibaren özellikle Alevi nüfusun yoğun olduğu Humus, Hama, Lazkiye ve Tartus’ta çok sayıda Alevi kadın mezhepsel gerekçelerle kaçırıldı. 

* Uluslararası Af Örgütü ve Suriyeli Kadın Kaçırılmalarını Durdurma Platformu, Şubat-Aralık 2025 arasında en az 36 Alevi kadının (yaşları 3 ila 40 arası) kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldığını belgeledi. Bunlardan 5 kadın ve 3 çocuk kalabalığın gözü önünde alıkonuldu. 

* Temmuz 2025’te Süveyda’ya yönelik büyük saldırı sonrası yaklaşık 100 Dürzi kadın kaçırıldı; Aralık 2025 itibariyle çoğundan hâlâ haber alınamıyor. 

* Süveyda’da yıl başından bu yana toplam 65 kadın kaçırıldı. 

* BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Aralık 2024’ten beri çoğunluğu kadın 97 kişinin kayıp olduğunu açıkladı; gerçek sayının çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Geçiş hükümeti hiçbir olay için etkili soruşturma başlatmadı.

Temsiliyet yok denecek kadar

Suriye’de yaklaşık 11 milyon kadın yaşıyor ancak siyasi temsiliyetleri yok denecek kadar zayıfladı.

* 22 kişilik kabinede sadece 1 kadın bakan var: Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Qebewat

* Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, savunma, içişleri, dışişleri gibi kritik bakanlıklar tamamen erkeklerin kontrolünde. 

* Yerel yönetimler ve geçici meclislerde kadın oranı yüzde 5’in altında. 

* Başörtüsü ve peçe zorunluluğu kıyı bölgelerine de yayıldı, üniversitelerde cinsiyet ayrımı uygulaması başladı, kadın sivil toplum kuruluşlarının çoğu kapatıldı veya faaliyetleri engellendi.

500 kadın öz savunma eğitimi alıyor

Baskılara rağmen kadınlar sessiz kalmıyor. 22 Kasım 2025’te Süveyda’da “Herair Başan Kadın Hareketi” kuruldu. Amaçları kaçırılan kadınların akıbetini takip etmek ve kadınların toplumsal-siyasal katılımını güçlendirmek. Bölgenin ilk resmi kadın örgütü oldu. 

Aynı bölgede yaklaşık 500 kadın, Şekaa, Şehba, Qerya ve Milih üslerinde öz savunma, askeri eğitim ve ilk yardım eğitimi alıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.