Tedavi yerine sürgün
Şırnak’ın İdil (Hezex) İlçesi’ne bağlı Dirsekli (Xırabeşeref) Köyü’nde 1993 yılında tutuklanan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan 7 çocuk babası Ramazan Özalp, beyninde çıkan tümör nedeniyle ölümle pençeleşiyor. Ömrünün 20 yılını cezaevlerinde geçiren Özalp, geçen yıl kaldığı Midyat Cezaevi’nde aniden rahatsızlandı. Mardin Devlet Hastanesi’nde yapılan tetkiklerde Özalp’ın beyninde tümör olduğu ortaya çıktı. Tümörün alınması için ameliyat masasına yatırılan Özalp, ameliyatın ardından felç oldu ve vücudunun sol tarafını bir daha kullanamadı. Ameliyatla alınan tümörün kontrollerde tekrar büyümeye başladığını saptayan doktorlar, 2. ameliyatın tam teşekküllü bir hastanede yapılmasını isteyince, Özalp tedavi edileceği gerekçesi ile Urfa E Tipi Cezaevi’ne nakledildi.
Felçli ama isyan çıkardı!
Burada herhangi bir tedavinin yapılmadığını belirten Özalp’ın ağabeyi Sadık Özalp, tedavinin günler süren mücadelelerinin ardından başlatıldığını söyledi. Urfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan kontrollerde heyet raporunda “Hastalık süreklidir. Sakatlık bırakmıştır. Kocama hali niteliğindedir. Takip ve tedavi gerektirmektedir” denilmesine karşın Urfa Cezaevi’nde 3 ay kalan felçli ve yatalak Özalp, tedavi edilmek yerine, isyan çıkardığı gerekçesiyle Amasya Cezaevi’ne sürgün edildi.
Sürgünün faturası da çıkarıldı
Ailesi ve avukatının girişimleri ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen Özalp’ın hastane raporlarını inceleyen Adli Tıp Kurumu, Urfa Araştırma Hastanesi’nin heyet raporunu yeterli bulmayarak, Özalp’ın İstanbul’da tekrar kontrol edilmesini istedi. İstanbul’da kontrol edilen Özalp, bu kez de Antep Cezaevi’ne nakledildi. Sadık Özalp, kardeşinin tedavi edilmek yerine, sürekli Türkiye’deki değişik cezaevlerine nakledilmesini ve bu nakillerin de sanki kendileri tarafından talep edilmiş gibi kardeşinden bin 350 TL alındığını söyledi.
Çok şey mi istiyoruz!
Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazdıklarını, ancak taleplerine henüz bir cevap verilmediğini söyleyen Özalp, kardeşinin tıpkı diğer tutsaklar gibi ölüme terk edildiğini söyledi. Özalp, kardeşinin sonunun Güler Zere ve Nurettin Soysal gibi olmasından endişe ettiklerini söyledi. Ağabey Özalp, “Kardeşim zaten yarım insan oldu artık. Bundan sonra bıraksalar ne olacak ki? Çok şey istemiyoruz. Biz sadece geriye kalan kısa ömrünü ailesi ve çocuklarıyla birlikte yaşamasını istiyoruz” diye konuştu.
İHD savcılığa başvurdu
İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, Özalp ailesinin hukuki yardım için kendilerine başvurmasının ardından tutuklunun cezasının ertelenmesi ve infazının durdurulması için Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduğunu söyledi. Kuzu, Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı’na Özalp’ın serbest bırakılması için yaptıkları başvurunun Adli Tıp Raporu beklendiği için henüz yanıtlamadığını kaydetti.
Cezaevinde bir ölüm daha
Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hayrettin Toktaş, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Cezaevlerinde ölümler devam ediyor. Bir buçuk ay önce İstanbul’da gözaltına alınan ve Batman’a götürülen 57 yaşındaki Hayrettin Toktaş, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Toktaş, bir hafta önce kalp rahatsızlığı nedeniyle doktora götürüldü. Toktaş, dün tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. Toktaş’ın cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi yapıldıktan sonra Siirt’in Baykan İlçesi’nde defnedilecek.
Edinilen bilgilere göre 1993 yılında “örgüt üyesi olduğu” gerekçesiyle tutuklanan Toktaş, 11 yıl sonra serbest bırakıldı. Toktaş, bir buçuk ay önce tekrar aynı gerekçeyle gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
MEHMET ZEKİ ÇİÇEK / DİHA/ŞIRNAK
