Suriye HTŞ'den ibaret değil
Dünya Haberleri —

Îlham Ehmed
- Britanya, Amerika ve Fransa’nın barış girişimlerine rağmen saldırıların sürdüğünü söyleyen Îlham Ehmed: “Türkiye maalesef buna yanaşmıyor. Türkiye, ‘barış' ve 'diyalog' dilinden anlamıyor. Sadece şiddet dilini kullanıyor, bu dil çok tehlikelidir.”
- Suriye’nin kaderinin ülkenin bileşenlerinin elinde olduğunu söyleyen Ehmed; “Bir açıklama yaptılar ve federatif yapıyı kabul etmediklerini açıkladılar. Ancak Suriye sadece HTŞ’den ibaret değil ve bu onların tek başlarına vereceği bir karar değil” dedi.
NEJLA ARİ/HİKMET ERDEN/LONDRA
Kuzey ve Doğu Suriye Dışilişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, İngiltere’de gerçekleştirdiği diplomatik temaslarda, Türk devletinin saldırılarının durdurulması ve Suriye’de istikrarın sağlanması için İngiltere’nin aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti.
İngiltere’deki görüşmelerinin önemli maddelerinden birisi Türk devletinin Rojava’ya dönük saldırıları oldu. Ehmed, “BAAS rejimine yönelik saldırı başladığı günden itibaren Türkiye ve ona bağlı çeteler de Minbic, Til Rifet bölgesine saldırmaya başladı. Bu saldırılarda 150 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. Ateşkes ilan edildi ama hiçbir zaman pratikte bu gerçekleşmedi. Türkiye ve ona bağlı çetelerin saldırıları sürüyor” dedi.
Hedefleri Kobanê
Tişrîn bölgesinin yaklaşık bir buçuk aydır aralıksız saldırı altında olduğunu hatırlatan Ehmed şu uyarıda bulundu: “Türkiye savaş uçakları ile saldırı yapıyor. Bölgedeki baraj darbe alırsa su altında kalacak yüzlerce köy var. İnsanlar çok ciddi zarar görür. Türk devletinin asıl amacı Kobanê’yi denetimlerine almak. Şu anda Kobanê ve çevresine saldırıyorlar, sınırı ele geçirmek istiyorlar.”
Taviz koparma arayışında
Eşbaşkan Ehmed, Türk devletinin saldırılarının durdurulması konusunda her hangi bir garanti alıp almadıkları sorusuna; “Kimse size bir garanti vermiyor. Türk devleti her türlü saldırıyı gerçekleştiriyor. Türk devletinin hedefinin her konuda taviz koparmak olduğuna inanıyorum. Britanya, Amerika ya da Fransa’dan tavizler koparmak istiyor. Görüşmeler yapıyor, Kürtler konusunda taviz koparmaya çalışıyor. Bu konuda da birçok görüşme gerçekleştiğini biliyoruz. Fakat bu görüşmeler bir sonuç alamadı. Bir takım görüşmeler olsa da Türkiye maalesef buna da yanaşmıyor. Türkiye, ‘barış' ve 'diyalog' dilinden anlamıyor. Sadece şiddet dilini kullanıyor, bu dil çok tehlikelidir” dedi.
Tarihi hatalar tekrarlanmamalı
İngiltere’nin Ortadoğu’daki tarihsel rolüne dikkat çeken Îlham Ehmed, Britanya’nın geçmişte Kürtlerin zarar gördüğü uluslararası anlaşmalardaki sorumluluğunu hatırlatarak, “50 milyondan fazla bir nüfusa sahip bu halkın hakları göz ardı edilemez. Bugün yeni fırsatların ve önemli gelişmelerin ortaya çıktığı bir dönemdeyiz. Britanya'nın Suriye’deki gelişmelerde ve genel olarak bu süreçte etkili bir rolü olduğunu biliyoruz. Britanya yeniden adaletin sağlanmasında rolünü ve gücünü kullanabilir. Geçmişteki hatalarını tekrarlamadan insanlık adına sorumluluk üstlenmeli” diye konuştu.
Britanya sorumluluk almalı
Ehmed, öncelikli taleplerini şu sözlerle ifade etti:
* Suriye genelinde bir ateşkes sağlanmalı ve Türk devletinin saldırıları son bulmalıdır.
* Türkiye’nin zarar verdiği bölgelerin yeniden inşası için uluslararası destek sağlanmalı.
* Türkiye’nin su kontrolü milyonlarca insanı zor durumda bırakıyor; bu soruna acil bir çözüm bulunmalı.
* Efrin, Serêkaniyê ve diğer bölgelerden göç etmek zorunda kalan yüz binlerce kişinin güvenli bir şekilde evlerine dönüşü sağlanmalı. Bunun için uluslararası bir komite oluşturulmalı ve bu heyetin gözetiminde halkın evlerine dönüşü garanti altına alınmalı. Britanya bu konuda girişimde bulunabilir ve sorumluluk alabilir.
Suriye HTŞ’den ibaret değil
Merkeziyetçi olmayan federal bir sistem temelinde demokratik Suriye taleplerinin altını çizen Ehmed, HTŞ’nin bu konudaki itirazlarına ilişkin ise şu açıklamada bulundu: “Bir açıklama yaptılar ve federatif yapıyı kabul etmediklerini açıkladılar. Ancak Suriye sadece HTŞ’den ibaret değil ve bu onların tek başlarına vereceği bir karar değil. Tüm Suriye’deki tüm güçlerin bir araya geleceği genel bir yapı Yeni Suriye’nin yol haritasını belirleyecektir.”
Birlik umut veriyor
Suriye’nin geleceği şekillenirken Kürtler arasındaki birliğin de önemli bir faktör olduğunun altını çizen Ehmed, son diyaloğun umut vadettiğini söyledi. Ehmed, “Bir birlik oluşmasından çok umutluyuz. ENKS'de çok büyük bir değişim ve gelişmeler var. Güney Kürdistan ve Rojavalı yetkililer arasındaki görüşmeleri çok önemsiyoruz. Oldukça önemli ve olumlu bir gelişme. Kürtlerin birliği ve Kürt halkının birlik beklentisine hizmet eden bir gelişme” ifadelerini dile getirdi.
* * *