Temel bazı yasalar gerekiyor

Yıldız Önen
- Sürecin başladığı bir yılı aşkın sürede iktidar ve devletin somut atmadığını hatırlatan Dr. Yıldız Önen, PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararının tamamlanabilmesi için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti. Yıldız Önen, "Şimdi binlerce insan demokratik siyasete aktif olarak katılmak için Türkiye'ye gelmek istiyor. Bunun için en temel bazı yasaların çıkarılması gerekiyor" dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde devlet ve iktidarın adım atmaktan kaçınması, sürecin akıbetini belirsiz hale getiriyor. Birçok kesim, sürecin başarıya ulaşması için devlet ve iktidardan adım atmasını sık sık dile getiriyor. MA'ya konuşan Öğretim Görevlisi Dr. Yıldız Önen, sürecin bir tarafının yalnızca iktidar değil, devletin kendisi olduğunu belirtti. Yıldız Önen, Türkiye'nin dış etmenlerden kaynaklı bu süreci başlatmak zorunda kaldığına işaret etti. Sürecin, 1990'lardan beri Rêber Apo'nun demokratik ve barışçıl çözüm çabalarının devamı olduğuna işaret eden Yıldız Önen, "Öcalan'ın sürekli olarak yapmaya çalıştığı 'Demokratik olarak Kürt sorununu Türkiye'de nasıl çözebileceğimizi konuşalım' dediği durumdur. 1999'da içinde Yüksel Genç'in de olduğu ilk 8 kişilik grup Türkiye'ye giriş yapmıştı. 99'dan sonra Oslo süreci, 2013 süreci, pek çok adımlar atıldı. Bu içinde bulunduğumuz süreç, bunların bir devamı. O süreçlerden pek çok da kazanım var. En önemlisi Türkiye'de Kürtlerin varlığının ve Ortadoğu'da Kürtlerin bir güç olarak yadsınamadığı çok net bir şekilde ortada" dedi.
Kürt reddi üzerinden işlemiyor
"Rejimin 2016'dan bu yana antidemokratik ve otoriter bir hale geldiğini" söyleyen Yıldız Önen, şöyle devam etti: "Binlerce arkadaşımız tutuklandı, ifade özgürlüğünden bahsetmek mümkün değil. En son CHP'ye yönelik operasyonlarda belediye başkanları tutuklandı. Baskıları saymakla bitmez ama bu baskılar karşısında Türkiye'de çok önemli bir sivil toplum var. Bu sivil toplumun en önemli parçasını bence Kürtler oluşturuyor. Kürt halkı kendi varlığını kabul ettirme, kendi istediği gibi yönetilme ve daha pek çok talep için yıllardır mücadele veriyor. Pek çok alanda güçlü bir sivil toplum var ve AKP-MHP iktidarının geriletmeye çalıştığı şey de buydu. Herkes, artık Kürtlerin varlığının reddi üzerine kurulu bir devlet yapısının işlemediğinin farkında ve bunun değişmesini istiyorlar."
Çözüm olmadan demokrasi gelmez
Süreç karşıtı yaklaşımlarda bulunanların Türkiye'de gelişen toplumsal hareketi yok etmek istediğini söyleyen Yıldız Önen, sivil toplumun bu sürecin teminatı olduğunu ifade etti. "Diyarbakır'dan uzatılan barış elinin İstanbul, İzmir, Ankara'dan tutulması gerekir" diyen Yıldız Önen, şunları söyledi: "Diyarbakır'dan bu el uzatılmış durumda. Bu birleşmeyi engellemeye çalışanlar var ama ben başarılı olacaklarını düşünmüyorum. Savaşın, çatışmanın, silahların sesini ne kadar susturabilirseniz, ne kadar azaltabilirseniz, barışın, demokrasinin, kadınların, özgürlük isteyenlerin, Alevilerin sesi daha yüksek çıkacaktır. Kürt meselesi çözülmeden Türkiye'ye demokrasi gelmesi söz konusu değildir."
'Umut hakkı'nda bile adım yok
Sürecin başladığı bir yılı aşkın sürede iktidar ve devletin somut atmadığını hatırlatan Yıldız Önen, PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararının tamamlanabilmesi için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti. Yıldız Önen, şöyle konuştu: "Şimdi binlerce insan demokratik siyasete aktif olarak katılmak için Türkiye'ye gelmek istiyor. Bunun için en temel bazı yasaların çıkarılması gerekiyor, Meclis'teki Komisyon'un da kurulma amacı bu diye açıklandı. Temmuz'da kuruldu Meclis Komisyonu; sivil toplum kuruluşları dinleniyor, her kesimden insan dinleniyor. Bu yasaların artık bir an önce çıkarılması gerekiyor. Bahçeli, ‘umut hakkı’yla başlatmıştı bu süreci, hala bu konuda somut bir adım yok. Ana dilde eğitim, ana dilde çalışma imkanı, Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerde Kürtçenin resmi dil olabilmesi, anayasada eşit vatandaş olarak tanımlanması, onlarca büyük talep var. Kürtler, bu süreci destekliyor. 'Bu sürece güveniyor musunuz? Yani devlet sizin taleplerinizi yerine getirecek mi? Kürt sorununu çözecek mi' sorusunda 50'lere düşüyor. Bu sürecin Türkiye'deki herkese güven verebilmesi için bu adımların atılması gerekiyor."
Barış hepimize yarayacak
Önceki sürecin bitmesinin ardından şiddetlenen çatışmaları hatırlatan Yıldız Önen, şunları söyledi: "Binlerce insanın öldürüldüğü, yine binlerce insanın işten çıkarıldığı, resmen bir olağanüstü halde yaşamak zorunda kaldık biz birkaç sene. Bu süreçlerin çıkmaza girmesi, Türkiye'de demokrasinin önündeki en büyük engel oluşturacaktır. Barış hepimize yarayacaktır. Bunu unutmamak gerekiyor." İSTANBUL










